youtube || min yoongi

on altı.

Kafamı yastığıma gömüp kendimi öldürmeye çalıştım. Nefessiz kaldığımı anlayıp istemsizce kafamı kaldırınca sinirle bağırdım. "Aish, lanet olasıca yüzde onunu kullanabildiğim beyin bozuntusu." Kafamı tekrar yastığa batırdım. "Tanrım..."

••

Gözlerimi açtığımda gözüme işgal eden yoğun ışıkla kalktım.
Güneş doğmuştu ve insanların sesleri kulağımı dolduruyordu.
Bu yoğun sesi sevmiyordum ama her imza gününde olan şeylerden biriydiler.

Çalan telefonuma bakmaya tenezzül etmeden ayaklarımı sürterek banyoya girdim.
Aynadaki tipimle kalbim duracak gibi oldu. Lanet olsun ki iğrenç gözüküyordum. Saçlarım ve kirpiklerim birbirine girmişti. Yüzüm de şişmişti. Hemen yüzümü yıkadım ve saçlarımı taradım.
Şimdi insana benzemiştim.

••

Kalabalık sokakta adımlarımı atarken müzik dinliyordum.
Fakat her önüne gelenin kulaklığıma çarpıp düşürmesi sonucumda bütün keyfim kaçıyordu.
"Hepinizden nefret ediyorum." Mırıldandım ve okulun içine girdim.
Genellikle her filmdeki gibi sevdiğinizin bir anda yanınızda belirip elinizi tutması ve koşarak sınıfa götürmesi , ardından tüm dikkati kendinize çekip açıklama yapmanız gerekmez miydi ?
Öyleyse Yoongi neden burada değildi ?
Jimin ve Hari yanıma koşarak geldiler ama yüzlerinde fazla yapay gülüşler vardı.
"Yoongi ?"
"O..o b-" Saçımdan çekilip sağa fırlatılmam ile saç diplerim acımıştı. "Yoongi'ciğimi mi aramıştın ?" diyen kıza baktım. "Evet tam kendisini arıyordum bende." dediğimde Yoongi'nin arkadan kıza sarılması bir oldu. Daha dün aynı kızı ittirmişken şimdi ona sarılıyordu.

Gözümün önünde.

"Demek oyuncaktım." diye mırıldandım. Zaten tüm Kore'de meşhur bir youtuberdan ne beklenirdi ?
Kızın elleri tekrardan saçıma dolandığında göz yaşlarıma hakim olmaya çalıştım.
Acıdan değildi o göz yaşları. Suga kalbimi deştiği içindi.
Saçımı kavrayan elleri çevirip tekmeyle yere serdim. Karnına bir tekme attım. "Bu dün bana vurduğun için..." Sonra da tek ayağımla koluna bastırdım. "...bu da bugün saçıma asıldığın için." dedim ve eğilip elimi kalkması için ona uzattım. Kalktı ve sinirle bana baktı. "Son olarak da o Suga denilen iti başımdan aldığın için. Suga'ya en umursamaz bakışlarımı attım.
"Gelip geçiciydi. Rüzgar gibi. Alıp götürüyordu ama nereye olduğu belli değildi."