youtube || min yoongi

bölüm on sekiz ➡️

  👉   

Cebimdeki telefonu çıkarıp DM'e girdim.

Mesaj atsam belki beni umursar gelirdi değil mi ?

yeonSUshi :
Yoongi geri gelemez misin ?
Yok oluyorum.
Kokunu özledim
Gelsen affederim yeter ki gel.
(Görüldü 15:34)
Neden bir şey yazmıyorsun ?(mesajınız iletilemedi.)
Şaka değil mi ?
(Mesajınız iletilemedi)
Peki Suga.
(mesajınız iletilemedi.)

İçime oturan ağırlığı umursamadan ayağa kalktım.

Sen ya sever ya tanımazsın YeonSu. Her kız gibi önüne çıkamazsın.

Çıkamam. Ama yanından geçip gidebilirim.
O beni nasıl köşeye attıysa bende onu atabilirim.
O beni çöp gibi fırlattıysa, bende onu kokusuyla birlikte çöplüğe atabilirim.

Kabinden çıktım ve yüzümü yıkadım. Ferahlamış hissediyordum.

Tuvalletten dışarıya adımımı attığımda her yerde yürüyen insanlar okuldan soğuma seviyemi bir tık daha arttırmıştı.

Kalabalık bir noktaya toplandığında bunu fırsat bilim sert ve seri adımlarla uzaklaşmaya başladım.
Toplanmalarının sebebi Yoongi'nin kollarını kıza sarması ve onu öpmesiydi.
Ondan nefret ediyordum.
Gözlerime hücum eden yaşları umursamadan ilerledim.
Engel olamayıp başımı Yoongi'ye çevirdiğimde göz göze geldik ve gözlerini kaçırdı.
İşte böyle Suga-yah.
Ben nasıl üzüldüysem sende öyle yerin dibine gir ki adil olsun.
Sınıfa ilerledim ve çantamı sırtıma takıp okul kapısına ilerledim.

"Nereye ?" diye soran Jimin'e cevap bile vermeden kapıdan çıkıp gittim.

Saçma bir şey yapıp bara gidecek ve orada canlı yayın açacaktım. Niyetim kafa bulmak değil sadece içmekti.
Belki Suga az da olsa bana dönmeyi düşünürdü.

..

İçeri zor da olsa girdim ve barmenin etrafında sıralı olan sandalyelerden birine yerleştim.
"Böyle en ağırından bir tane versene."dedim ve başımı elime yasladım.
"SUshi ?" diye sordu barmen. "Evet. Evet benim ama şu içeceği hızlı versen." dedim ve gözlerimi yumdum. Çok sesliydi.
"Neden buradasın ?"
"Suga'nız varya . Aldattı beni de." dedim ve önümdeki içecekten ağır bir yudum içtim.
"P*ç olduğunu anlamıştım." dediğinde kıkırdadım. "Bi' ben anlamadım." dedim ve shot yaptım. "Biraz daha ." kafamı masaya koydum ve telefonumdan canlı yayın açtım.

"Selam Sushilerim~~" dedim ve kameraya salakça gülümsedim. "YeonSu aldatıldığı için içiyor." dedim ve yanımdaki bardağı kaldırarak salladım. "45.000 kişi." dedim. "Hepinizin önünde söylüyorum ki ; Suga denen ite güvenmeyin. O bugün yüzünüze güler, yarın başka kızla kucak kucağa yakalarsınız." Dedim ve kahkaha attım. "O tam bir p*ç." Önümdeki bardağı tekrar diktim. " bi dafa koy." dilimin kaydığını hissedebiliyordum ama dibine vuracaktım.

'unni nerdesin '

"Chungak Bardayım."

'Suga canlı yayın açmış.'

"Sizi ondan soğutmak istemem. Gidin izleyin."dememe rağmen bir kişi bile yayından çıkmamıştı.

'O piç gününü görsün. O kızla sarmaş dolaş video çekiyor.' diyen yazıdan sonra aklıma o kızı öpen Suga geldi.
Sonra da göz yaşlarım.
"Özür dilerim hala kendimi tam toplayamadım." dedim göz yaşlarımı silerken.
'O piç için göz yaşı dökmeye değmez.' yazan yoruma karşılık gülümsedim. "Haklısın. Ona değmez." Sırıttım. "Kapıyorum çünkü eve gitmeliyim. Bu ortamdan iyi enerji sezemiyorum." dedim ve canlı yayını kapattım.

..

Eve girdim ve sıcak bir duş aldıktan sonra saçlarımı kuruttum. Üzerime bir şeyler geçirdikten sonra dışarı çıktım.

Sokaklarda yürümeye ve şarkı mırıldanmaya başladım. İnsanların hiç birinin dikkatini çekmiyordum. İki üç kişi vardı toplam.

Birinin beni çekip binaların arasına sokması ve sırtımı soğuk duvarla birleştirmesi geç olmamıştı.
Ben tepinirken , göz yaşlarım serbest kalmıştı ve ağlamaya başlamıştım. Beni çekiştiren bedenin bana sımsıkı sarılmasıyla tanıdık koku burnuma doldu.
Çikolata kokusu...
Yoongi'm.

"Ağlama." dedi fısıltı halinde. "S-suga ?" dedim. "Benim."dedi boynuma fısıldayarak. Ona şuan nazik de davranabilirdim , yaşadıklarımı ona da çektirebilirdim.

Omzundan ittirdim ve sırtını ksrşıdaki duvara çarpmasını sağladım.

"P*çlik yapma." dedim ve koşarak o aradan çıktım.