bölüm yirmi altı ➡️

2.3K 224 9
                                    

Ağırlıkla ve ağrılarla gözümü açtım. Ne kadar da karanlık...

Bu ne be ? Yoksa kör mü oldum !?

Sakinleş YeonSu. Kör olmuş da olabilirsin , olmamış da... Şimdi sakinleş ! Sakinleş!

Ya kör olduysam ?!

"Yoongi..!" Kısık sesle bağırdım. Sesim çıkmıyordu bile. "Min Yoongi..!"

Çürümüş biri gibi hissediyordum. Tamamen sandalyeyle bütünleşmiş, orası burası kullanılamaz hale gelmiş, kısık sesli varlık. O bendim.

"YeonSu." TaeHyung'un sesiyle birazcık üstümdeki ağırlık kalkmıştı.
"TaeHyung. TaeHyung iyi misin..?"

"Bir sandalyede bağlıyım ama iyiyim." Onun da sesi benim gibiydi. Sadece daha iyiydi.

Bir anda ağır bir metal sesi ve toz bulutuyla birlikte içerisi aydınlandı. "YeonSu~~"
Bu kızlar... Bunlar...
Lanet olsun. Gerçekten.
"Bugün nasıl hissediyoruz bakalım ? Bugün burada birinizi yalnız bırakacağız."

"Taehyung... Benim için çok değerli olduğunu unutma. Hangimize bir şey yapacaklar belli değil bu yüzden ne olursa olsun güçlü kalmaya çalışalım. Benim için çok değerlisin. Bunu unutma. Her zaman yanımda olan en iyi arkadaşımsın. Ne olursa olsun güçlü kalmalıyız. Tamam mı? Söz ver bana."

Kısık sesle "Söz veriyorum, arkadaşım." dedi ve küçük sırıtışını gördüm. Bir anda bir tane büyük fener yandı ve kızın ağzından o kelimeler çıktı.

"Kurban TaeHyung!"

TaeHyung'un sandalyesine çevirdi ışığı. Ve onu gördüm. Canım arkadaşımı. Kahverengi saçları önüne düşmüş. Başını eğmiş olan onu gördüm.

"TaeHyung. Özür dilerim.Çok özür dilerim!"
Kafasını bana çevirdi ve ağzını oynattı.

"Kurtulacağımızı biliyorum."

youtube || min yoongiWhere stories live. Discover now