1. (Başlangıç.)

28.3K 539 16
                                    

-Fotoğrafa ecrin'i koyarak başladım.. ❤ iyi okumalar..

       "Sonunda!" diyerek doğruldum. Elimde tutuşturduğu kare Fotoğrafa göz attım. Doruk bey ilgimi çektiğini anlamış olmalı ki konuşmaya başladı. "Bak ecrin; ben sana iş teklif etmiyorum. Sadece oğlumu iyi bir yere getirmeni istiyorum!" Dedi. Çok mu endişe etmişti ne. Gülümsedim. Bana daha fotoğraf karesine sığmayan bir kişi için hayatımı zehir etmemi teklif ediyordu. Gerçekten.. bu fotoğraftaki kaç kiloydu? Yüz? Bin?

Arkamı döndüm. Elimdeki fotoğrafı sallayıp; "Geri kalanı nerde?" Diye sordum keyifle. Doruk bey hem şaşkın hem de kızgın bir şekilde bana baktı. "Neyin geri kalanı? Ecrin, ben sana oğlumla sonsuza kadar evli kal demiyorum.. Sadece onu düzgün yola çek yeter. Ne kadar para istersen veririm hatta... hatta sözleşme bile yaparız!" Dedi heyecanla. Yalvarması hoşuma gitmemişti.

Düşüncelerim ile küçük bir toplantı yaparken fotoğrafa baktım. Çocukta ne tip vardı ne umut. Babası onunla evlenip ona hayatın zorluğunu öğretmemi, babasına yardımcı olmasını sağlamamı istiyordu. Tekrar mavi gözlerine çıkardım bakışlarımı. "Adı ne?" Diye sordum. Doruk bey "Fa-fatih! Adı fatih." Dedi heyecanla.  Yavaşça doruk bey'e yürüdüm ve fotoğrafı eline bıraktım. Gözlerindeki hüznü ve yıkılmışlığı görünce haline acıdım.

Bu adam çok çabuk kanıyordu. "Yarın erken gelin babacığım." dedim. Doruk beyin yüzü bi anda aydınlandı. Ve " e-evet kızım ben yarın burda olacağım." Dedi. En azından eğlenceli olacaktı. Birşeyelerle uğraşmak iyi gelecekti. Son zamanlarda sürekli boştum zaten. Ardından yaptığımız sohbet ne yazık ki biraz kısa sürmüştü. İşi olduğunu söylemişti. Hızla odayı terk etti. Doruk beyden aldığım fotoğrafa bakıp tekrar sırıttım. Bu adam gerçekten oğlu için herşeyini vermeye hazırdı. Geceliklerimi giyip yatağa yattım.

Uykunun huzurlu kollarına attım kendimi..

~~~~■~~~~SABAH~~~~■~~~~

   Annemin adını bağırarak uyandım. Telaşla doğruldum. Gözlerimi açtığımda otel odasında kimse yoktu.. Evet otel odası. Kimsem olmadığı için bu dört duvar arasına tıkılıp kalmıştım. Düşüncelerime ara vermek zorunda kaldım. Yataktan çıktım. Bugün önemli bir gündü. İlk olarak lavaboya girdim. Aynaya baktığımda ilk defa kendimi değerli hissediyordum. Küçükken beni sürekli dışlıyorlardı.

Bende tek başıma oynamaya o kadar alıştım ki ailem ölünce bile yalnızlığı yadırgamamıştım. Düşüncelerimi savuşturup elimi yüzümü yıkadım, uzun siyah saçlarımı topladım. Gözlerim elanın en açık tonuydu ve gayet de etkileyici duruyordu. Aklımdaki soruyu tekrar aydınlattım. "Acaba 'kocam' beni beğenecekmi?" Ama ben de ecrin isem onun daha iyi bir hayat yaşaması için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Etkileyici düşüncemden sonra yine maskemi takındım. Gülümsedim.

Banyodaki işlerimden sonra odama geçip üzerime siyah pantolon ve beyaz bluz geçirdim. Telefonumun çalmasıyla duraksadım. Telefona ilerledim. Arayanı görünce hemen açtım. "A-aa babacığım neden aradın? Bir şey mi olmuştu?" Dedim bilmiyormuş gibi. Doruk bey bir süre sustu. Güldüğünü duydum. "Kızım biz geldik seni lobide bekliyoruz." Dedi babam. Söylediği ile yüzüm düştü. Yutkundum. "Biz? Yanınızda kim var babacığım?" Dedim soğuk sesimle.

Doruk bey durumu toparlamaya çalışır gibi; "Ben ve korumalarım. Yani merak etme sana birşey yapmak gibi bir amacım yok. Ama beni tanımalısın. Ben mafya babasıyım. Güvenliğim için korumalarımla dolaşmam gerekiyor. Bunlara alış kızım ben seni bekliyor olacağım..." aceleci sözleri benim birşey dememe fırsat vermeden sonlandı. Yavaşça kulağımdan çektim telefonu. Eşyalarımı alıp çıktım odadan..

BUZDAN KALP (Mafyanın Doğuşu) (Tamamlandı.)Where stories live. Discover now