37. (Haykırış.)

5.9K 184 6
                                    


-❤..

     Şuan hala şok olmuş bir halde aynaya bakıyordum. Gelinliğim, makyajım ve mekan.. herşey hazırdı. Biraz sonra düğün vardı. Kapı tıklandı. Kapıya bakmadım. Kahve kokusu odayı sardığında ateş olduğunu anladım. Kapının kapanma sesini duydum. Ateş arkamda belirdi. Belime sarıldı. Çenesini omzuma yasladı. İkimize baktı. Sonra gözlerini yumup yüzünü boyun girintime soktu.

Ellerini tuttum. Uyumluyduk. "Çok yorgunum. Daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum." Dedi. Sesi yorgun çıkıyordu. "Senin yükünü hafifletmek için evleniyorum seninle. Ben seni seviyorum ateş. 6 yılda ne kadar yeni farketmiş olsamda.. biz bunların üstesinden geleceğiz aşkım." Dedim.

"Sana o kelimeyi söylemek isterdim ama... gitmenden korkuyorum. Ne zaman sana o kelimeyi söylesem veya söylemeye hazırlansam.. bi anda çıkıp gidiyorsun hayatımdan. Ben artık dayanamıyorum sensizliğe." Dedi. Sesi titremişti. Ondan uzaklaştım. Yüzüme baktı acıyla. Yanağına elimi koydum. Hızla sarıldım. Anında bir elini sırtıma bir elini belime koydu.

"Kime seni seviyorum desem.. çıkıp gitti hayatımdan.. annem..Babam... Cem... sen.. ben artık acı istemiyorum hayatımda." Dedi. "Az kaldı aşkım. Sen ben ve oğlumuz çok mutlu bir aile olacağız.. sadece bekle aşkım..." dedim. Bana baktı. Aramızda mesafe yok gibi birşeydi. "Seni seviyorum ecrin sebul.." diye fısıldadı. Gülümsedim. "Seni seviyorum ateş kor.." diye fısıldadım. Dudaklarımız birleşti.

Haber verilince kendimizi toplayıp geri çekildik. "Çok güzelsin.." dedi ellerimi tutarken."Çok yakışıklısın." Dedim. Ellerini bırakıp koluna girdim. Dışarıya çıktık. Merdivenlerden indik. Masaya geçtik. Herkes gelmişti. Demek ki kimse işini kaybetmek istemiyordu. Gülümsedim.

Nikah memuru gelip masaya oturdu. Konuşma faslından sonra ilk bana soruldu. "Evet!" Dedim çığlıkla. Ateş'e sorulunca haykırdı. "Evet?!" Herkes alkışlamaya başladı. "Bende **** belediy-" demesine kalmadan kapı aniden açıldı. İçeriye cem ağabey daldı. "Bu düğün gerçekleşmeyecek?!" Diye kükredi. Ayağa kalktı ateş. "Ağabey?" Dedim şaşkınca. Hızla efecan'ı kucağına aldı.

Oğlumun başına namlu'yu doğrultmasıyla ayağa fırladım. "Ağabey dur?!" Diye çığlık attım. Ateş ağabeyime yürümeye başladı. "Cem.. silahını indir. Düğün günü felaketle sonuçlansın istemeyiz değil mi?" Diye sordu sakince. Ağabeyim bu sefer silahı ateş'e doğrulttu. "Bu sefer kız kardeşim gibi bildiğim insanı üzmene izin vermem." Dedi. Oğlum korkuyla ağlamaya başladı. "Ağabey yalvarırım bırak efecan'ı. Bu konuyu konuşarak halledebiliriz." Dedim.

Ateş bana döndü. "Cem. Oğluyla annesini ayırma. Efecan'ı annesine ver." Dedi. Cem önce bana sonra ateş'e baktı. Efecan'ı kadına verdi. Kadında bana verince oğluma sıkıca sarılıp öptüm. Çok korkmuştuk. "Ateş.. sana yapma dememe rağmen beni dinlemedin. İkinizde beni dinlemediniz. Bu yüzdende sürekli acı çektiniz. İkinizin tekrar bir araya gelmesine izin veremem. Bunu istesemde yapamam." Dedi.

"Neden? Bizim mutluluğumuz seni üzüyor mu? NEDEN BİZİM MUTLU OLMAMIZI İSTEMİYORSUN?!" Diye bağırdı sonuna doğru ateş. "Çünkü ben emirlere uymak zorundayım." Dedi çaresizce cem ağabey. "Ne emri? Kim emretti?" Diye kaçtı ağzımdan sözcükler. "Ben emrettim!" Kapıya döndük. Bu... bu... Elif teyzeydi?! Bebeğime daha sıkı sarıldım. İki adım geriye çekildim. O ölmemiş miydi?! Ateş'e baktım. Ağzı hafif açılmıştı. Omuzları düşmüştü. Çaresizce Elif teyzeye bakıyordu. "Anne?" Diye fısıldadı.

Cem ağabey "Özür dilerim.. paraya ihtiyacım vardı..." dedi. Koşarak dışarıya çıktı. "Aslında ben değil.." dedi Elif teyze. Kapıdan hafifçe yana kaydı. Doruk amca dimdik ayakta bize bakıyordu. "Baba?" Dedi bu sefer ateş. Ateş'in yanına ilerledim hızlıca. Korkuyla elini tuttum. Şoktan karşılık vermiyordu. "Ecrin... Ateş'in yanından çekil hayatım. Bu konu seninle ilgili değil." Dedi Elif teyze. Başımı iki yana salladım. "Ben onu seviyorum. Onu size bırakmam." Dedim. Önüne geçtim.

BUZDAN KALP (Mafyanın Doğuşu) (Tamamlandı.)Where stories live. Discover now