23. (Asıl -part I-)

4.5K 209 6
                                    

     ~~~~■~~~~SABAH~~~~■~~~~

   Gözlerimi araladım. Gülümseyerek yanımdaki fatih'e döndüm. Fatih bana bakıyordu huzurla. "Başucundaki anahtarı versene. Elimi çözeyim." Güldüm. Anahtarı aldım. Elini çözdüm. Kelepçeden kurtuldu. "Sen.. dün.. gerçekten.. çok iyiydin...birde o kalçan...off!" Dedi. Gözlerini kapattı. Gülerek göğsüne vurdum. Örtüyü üzerime çektim. Dün... ikimizde sınırları aştık... Korkularımızı yendik.. ilklerimizi gerçekleştirdik.

Yüzü düştü bir anda. "Aşkım? İyi misin?" Bana döndü. "Evet prenses iyiyim. Sadece çalışma odamdan çıkamayacak olmam beni üzdü." Derin bir nefes aldım. Göğsüne yaslandım. Elini belime attı. "Olsun aşkım. Biz yinede aynı evdeyiz.." dedim huzurla. "Hemde ne.." diye mırıldandı. Bir süre daha durduk. Hareketlendi. "Ben en iyisi şimdiden başlayayım prensesim.. Benden sonra sen girersin duşa." Başımı salladım.

Alnımı öptü ve yavaşça doğruldu. Banyoya girdi. Yastığını çektim. Sıkıca sarıldım. Onun gibi kokuyordu. Banyodan "Bebeğim bende uyumak isterdim ama kalkmak zorundayız. Uyanmaya çalış!" Diye bağırdı. Oflayarak doğruldum. Bir süre sonra fatih çıktı banyodan. Bende kalktım. Yanından geçerken kalçama şaplak attı. Gülerek banyoya girdim. Duşun altında biraz zaman öldürdükten sonra çıktım. Odama ilerledim. Fatih ile yaptığımız alış-veriş geldi aklıma. Yüzümde gülümseme oluştu.

Bugün saat tam 00:00 da ice-flower balosu vardı. Gülümsedim. Üzerime bir şort ve bir uzun kollu t-şört geçirdim. Ayağıma spor ayakkabılarımı giydim. Aşağıya indim. Mutfağa girdiğim anda afalladım. Masa hazırdı. Fatih ise ıslık çalarak önündeki domatesi doğruyordu. Arkasından yaklaşıp beline sarıldım. T-şört'ümün kolları uzundu. Uçlarından sarkıyordu.

"Günaydın fıstık." Dedi. "Günaydın biscolata erkeğim." Diye mırıldandım. "Biscolata?" Diye sordu. "Hani Biscolata reklamında oynayan taş gibi adamlar var ya... Onu kast ettim." Sinirle bana döndü. "Taş gibi adam?!" Sinirden dişlerini sıktığını gördüm. Gülümsedim. "Evet. Hani böyle kaslı... sert çehreli... seksi bakışlı... bakınca insanda yanma hissi oluşturan adam yani..." üzerime yürüdü. "Benim kaslarım sana yetmiyor mu?" Diyerek t-şört'ünü çıkardı.

Sinirle bana baktı. "Ben sert değil miyim senin için?" Dedi. Yutkundum. Şimdi çok etkileyici bakıyordu. "Ben seksi değil miyim?" Diye fısıldadı. "Sende onlarda olmayan bir özellik var.." dedim. Bana anlamayan gözlerle baktı. Yüzüne yaklaştım. "Ben seni seviyorum... onları değil..." dedim. Masaya geçtim. Afalladı. Bir süre sonra güldü. Domates doğramaya devam etti. Bir süre sonra masaya geçti.

"İyiki de senin yanındayım.. iyikide seninle evlendim.. iyikide sen varsın..." dedim yemeğe başlamadan önce. Yüzüne baktığımda ağzının dolu bir şekilde bana baktığını gördüm. Güldüm. Bende yemeğe başladım.

Yemeğimizi bitirdikten sonra fatih odasına çıktı. Bende ortalığı topladım ve televizyon izlemek için salona girdim..

Kutay;

Çalışma odama çıktım. Sanki ayaklarım geri geri gidiyordu. Zorla kendimi çalışma odasına attım. Masaya baktım. '644' masanın üzerinden bana bakıyordu sanki. Yaslandığım kapıdan uzaklaştım ve ayaklarımı sürüye sürüye masaya geçtim. Önümdeydi. Ecrin'in bu halde olma sebebi.. en ince ayrıntısına kadar karşımdaydı. Açmaya korkuyordum. Açmak zorundaydım. 'Umarım canımı yakacak şeyler yazmıyordur' diye düşünüp dosyanın kapağını açtım..

Birkaç dakika sonra;

Dosyanın kapağını açmış bir şekilde duvara bakıyordum. Gözlerimi dosyaya çeviremezdim. Eğer çevirirsem... bilmemem gerekenler beni öldürebilirdi. Gözlerimi yumdum. Başımı dosyaya çevirip gözlerimi açtım. Bir defter vardı kağıtların üzerinde.. bu bir günlüktü. Günlüğü kendime yaklaştırdım. Yüzüme papatya kokusu çarpınca gözlerim doldu. "Anne..." diye fısıldadım. Bu.. annemin günlüğüydü.

BUZDAN KALP (Mafyanın Doğuşu) (Tamamlandı.)Where stories live. Discover now