3.Bölüm

14.9K 819 235
                                    

Sabah erkenden okul için kalkmıştım. Aslında pek okul havasında değildim ama devamsızlık başını alıp gitmişti. O yüzden istemeyerek olsa bile okul yolunda dalgın bir şekilde yürüyordum. Son zamanlarda yaşadıklarımı düşünerek kendimi çıkmaza sokuyordum resmen. Her şey boka sarmıştı ve ben hiçbir şey yapamıyordum. Ne evde, ne okulda işler hiç yolunda gitmiyordu. Ve en önemlisi Asu ve Uğuru sürekli birlikte görüyordum ve bu canımı çok fazla yakıyordu. Elimden birşey gelmeden izliyordum sadece.

Enseme yediğim sert tokatla resmen sıçramıştım. Her zaman olduğu gibi karşımda sırıtan bir Uğur vardı. Küfür ederek ensemi ovduğumda kolunu omzuma atarak beni kendine çekti.

"Son zamanlarda hiç çekilmiyorsun sende."

Kolunu omuzumdan sertçe ittim.

"Beni çekmek zorunda değilsin zaten."

Onu geride bırakıp hızlı hızlı yürüdüğüm için koşarak yanıma geldi.

"Öyle bir şey mi dedim ben? Alınganlığın üstünde yine."

Yine kolunun altına almasıyla mayışdığımı hissediyordum. Kalbim yine hiçbir şeyi umursamadan deli gibi atmaya başlamıştı bile.

"Efe? İyisin değil mi lan?"

Kafamı olumlu anlamda salladığımda beni daha çok kendine çekti.

"Derslerin kötü ya şu sıralar. Diyorumki Asu çalıştırsın seni. Biliyorsun dersleri iyi."

Adını duymamla hemen kolunun altında çıktım. Yolun ortasında aniden durup ona baktım. Kaşlarım sinirle çatılırken o şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

"Yardım isteyen oldu mu?!"

Bağırmamla şaşkınlıktan kurtularak kaşlarını çattı.

"Ne bağırıyorsun lan? Asuya anlattım, o da ben çalıştırırım dedi. İyilikte yok adama."

Gitgide sinirlenmem dahada şiddetleniyordu.

"Lan göt, ondan iyilik istiyen mi oldu?! Ha?! Ne diye sana anlattıklarımı Asuya anlatıyorsun sen?! Sana bundan sonra bir şey anlatamayacakmıyız biz?!"

"Oğlum ne derdin var senin Asuyla?"

Sinirli bakışları üzerimde dolanıyordu ve bu da beni fazlasıyla geriyordu.

"Ne derdim olacak onunla?"

Cevabımdan tatmin olmadığı yüzündeki ifadeden belli oluyordu.

"Efe, söylesene! Bilmediğim bir şey mi var? Asuyla çıktığım günden beridir huysuz olmaya başladın sen. Farkında olmadığımı mı sanıyorsun? Ne problemin var kızla?"

Yüzüme alaycı bir gülümseme yerleştirerek kendimi umursamaz göstermeye çalıştım.

"Benim onunla ne gibi bir sorunum olabilir? Sana kızıyorum ben. Kızı aldın hayatımızın merkezine yerleştirdin. Benim fikrimi bile almadan üstelik. Onu aramızda ben istiyormuyum acaba?"

Çatılmış kaşları gevşemişti.

"Manyak mısın oğlum? Biriyle çıkacağımda senden izin mi almalıyım?"

Gözlerimi devirerek konuştum.

"Kiminle çıkarsan çık lan, bana ne bundan? Benim sorunum o değilki. Seninle arkadaşım diye çıktığın kızlada arkadaş olmak zorunda değilim. Bir plan yaptığımız an Asuyuda dahil ediyorsun. Ben onunla takılmak istiyormuyum diye sormuyorsun bile. Asu hayatımıza girdiğinden beridir seninle doğru düzgün vakit bile geçirmiyoruz."

Ben bunları tek nefeste anlattığımda Uğurun yüzünde bir gülümseme belirdi.

"Kıskanıyor musun yoksa?"

Aniden bunu söylemesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Ne... Saçmalama... Kıskanıyormuyum..."

Kekeleyerek kendimi son surat dibe çekiyordum resmen.

"Lan ne kekeliyorsun?"

"Ne kıskanacağım bee? Saçma sapan konuşma!"

Ani çıkışımla ellerini teslim olurmuşcasına havaya kaldırdı.

"Tamam, sinirlenme. Sanada bir kız ayarlarız, kıskanmazsın bizi."

"Ne diyorsun oğlum? Sizin vıcık vıcık ilişkinizi zerre kıskanmam. Hem ben istediğim zaman kız arkadaş yaparım kendime. Bunu biliyorsun."

Sağ kaşını yukarı kaldırdı ve dudakları alayla sol tarafa kıvrıldı.

"Hadi o zaman. Hodri meydan Efe."

Göz kırparak yanımdan geçti ve beni şaşkınlıkla yolun ortasında öylece bıraktı. İşte şimdi tam anlamıyla boku yemiştim. 

ÇaresizlikWhere stories live. Discover now