21.Bölüm

10.6K 593 422
                                    

İçimdeki cesaretin son damlalarını Uğuru iterek sınıftan çıkmak için harcamıştım. Ona bağlı olduğumu ve sadık kalacağımdan o kadar emindi ki, beni kaybedeceği düşüncesi aklının ucundan bile geçmiyordu. Bir şekilde bunu değiştirmem gerektiğini bildiğim için hemen harekete geçmem lazımdı. Bu konuda bana yardım edecek tek kişi vardı. Tabi ki, Barış.

Aceleyle cebimden telefonu çıkarıp son aramalardan Barışın isminin üzerine tıklayıp açmasını bekledim. Fazla bekletmeden hemen telefonu açmıştı ve açar açmaz endişeli sesi duyulmuştu.

"Efe? İyi misin? Neredesin?"

Bildiğiniz üzere etrafımda beni merak eden fazla kişi yoktu ve benimle ilgilenen insanların varlığı istemsizce mutlu ediyordu.

"Derse girmek istemiyorum."

Aslında onunda benimle birlikte okulu kırmasıni istiyordum ama direk olarak söylemek istememiştim. Zaten gelmek isterse gelirdi, değil mi?

"Peki ne yapacağız?"

Gülümsediği sesinden belli oluyordu ve bu benimde gülümsememe neden olmuşdu.

"Nasıl?"

"Okul kırıyoruz ya oğlum. Ne yapacağız birlikte?"

"Bahçeye gel, çantamıda alsana gelirken."

Onaylayan sesler çıkardığını duyduğumda yüzümdeki gülümsememi silme gereği duymadan telefonu kapattım ve hızlı adımlarla merdivenleri inerek çıkış kapısına doğru ilerledim.

10 dakikalık beklemenin ardından Barış benim çantamla birlikte bahçedeydi. Bana yaklaşmasına bir kaç adım kaldığında çantamı hızla bana fırlattı, tam yüzüme gelecekken hızlı davranıp çantayı havada yakalamıştım.

"Reflekslerin iyi."

Gülümsemediği için kısık olan gözleri güneş yüzünden daha fazla kısılmış ve yüzünde göz yerine sadece iki çizgi belirmişti.

"Nereye?"

Sorusuyla sağ gözümü kısıp ona doğru baktım.

"Aslında hiçbir fikrim yok."

Kısa bir an düşünüyormuş gibi yapıp parmağını şıklattı.

"Tam olarak ne yapmak istiyorsun?"

Söylediğiyle gözlerimi devirmeme engel olmamıştım.

"Bir şey bulmuşsun gibi ne seviniyorsun o zaman oğlum?"

"Ha?"

Yüzündeki ifadeden beni anlamadığı kesin olarak belli oluyordu. Açıklama gereği duyduğum için fazla uzatmadan söyledim.

"Bir şey yapmak istesem sana neden sorayımki oğlum? Sen bir fikir söyle diye yardım istedim."

"Peki. Neden derse girmek istemedin?"

Sorusuyla yüzüm aniden düşmüştü. Bakışlarımı ondan ayırarak yanımızdaki ağaca odakladım.

"Uğurla konuştuktan sonra iyi olacağını bekleyemezdim zaten."

Sesindeki huzursuzlukla gözlerim yeniden onu bulmuştu. Benim üzülmem onuda üzüyordu ve bu benim ne kadar şanslı bir arkadaş olduğuma işareydi. Hayatımda ilk kez böyle bir arkadaşlık ilişkisi içerisinde bulunuyordum ve bu gerçekten çok iyi hissettiriyordu. Evet, Uğurlada arkdaşlık yaşadım ama o arkadaşlık tek taraflıydı sonuçta. Sadece Uğur beni arkadaş olarak kabullenmişti ama Barışla farklıydı. İkimizde arkadaş olarak görüyorduk bir birimizi ve bu duyguyu sevmiştim.

ÇaresizlikWhere stories live. Discover now