BİR UMUT

2.1K 475 318
                                    


"Kemerini tak'' Yan tarafımdan gelen komutla, hiçbir şey demeden, kemeri taktım. Hareket eden arabanın camından, son kez bakıyorum etrafa. Gözlerime takılan, ahşap şirin evin büyük penceresi... İçerdeyken, tam önündeki koltuğa, ayaklarımı altıma alarak oturup, dışarıyı seyrettiğim büyük pencere... Şimdi dışardan içeriyi görmek için baktığım yine aynı pencere... düşüncemin içime verdiği hüzünle, başka tarafa kaydırdım sulanan gözlerimi.

Yaman'a daha fazla sorun olmamak için ağlamayacaktım. Derin bir nefes alıp arkama yaslandım. Yalnız kaldığım zamana kadar ağlamayacaktım, ne olursa olsun ağlamayacaktım. O beni bırakıp gidene kadar ağlamak yok dedim kendime, kötü ayrılmayacağım. Her şey için teşekkür edeceğim, elini sıkacağım, arkamı dönüp gideceğim. Kafamda onayladıklarımı kesinlikle yapacağım.

Arkamı dönüp gideceğim diye onayladığım düşüncelerim geç kalmış gibi, ikinci isteği hatırlattı. Dün ondan istemeyi düşündüğüm ama telefonunu hiç açmadığı için cesaret edip isteyemediğim, birlikte olduğumuz bir fotoğraftı. Bu benim ikinci isteğim olacaktı. Planıma göre, Alp doktor geldiğin de Yaman'dan o resmin çıkartılıp, bana da verilmesini isteyecek, onunda hastaneye kadar gelmesine bahane olacaktı. Buda benim Üçüncü isteğim olacaktı. Birinci isteğim de fotoğraf de olmamıştı ama en azından benimle hastaneye kadar geliyordu. Gene hüzün gelen düşüncelerimi hemen farklı yöne çevirdim. Ağlamak yok dedim tekrar sulanan gözlerime, derin bir nefes da ha aldım.

Burası yazın nasıl görünürdü? Her taraf yem yeşil. Yeşilin her tonu. Şimdi her yer bembeyaz bu da çok güzeldi. Kafamı cama yaslayıp, ağır giden arabanın sessizliğiyle, gördüğüm her şeye biraz daha uzun baktım. Şimdi çocukların oyun oynadığı alanın tam yanından geçiyoruz. Kardan adamlar çoğalmış, bazılarına havuçtan burun yapmışlar. Bir sürü çocuk kızarmış burunlarıyla oyun oynuyor. Ne kadar mutlular. Onları geçene kadar gülümsedim. El salladım düşüncelerimde.

Arabada birden titreyen sesle irkildim. Yaman'ın cep telefonundan gelen titremeye bakarken, düşüncelerimden de sıyrılmıştım. "Evet'' karşı tarafı dinliyordu "Tamam'' diyerek telefonu kapattı. İki kelime konuşup kapattığı telefonu yerine koyarken tekrar titredi. Yaman telefonda arayanı gördüğünde, kaşlarını çatarak açmadan geri yerine koydu. Telefon hala titriyordu. Arayanın kim olduğunu, Yaman'ın neden cevap vermeyip sinirlendiğini, merak etsem de cesaret edip soramazdım. Yola odaklı, ilgili değilmiş görüntüme devam ettim. Telefondaki titreme durunca, hızlı hareketlerle aldığı telefonla hemen birini aradı.

"Zafer'e kovulduğunu söyle! '' Alo demeden söylediği sözlere, karşı tarafın ne dediğini dinledi. Puflayarak "Başlatmasın mazeretlerine, Şimdi işim var kapatıyorum'' Karşı tarafın konuşması bitmedi, telefon hala kulağındaydı. "Hayır, dikkatli olmak onun görevi. Yapması gerekenleri sor öğren. Geldiğimde sorun istemiyorum.'' Dedi sinirli konuşarak. Telefonu kapatıp tekrar bir numara tuşladı. "Kovuldun'' Telefonu tamamen kapatıp yan bölmeye koydu.

Yan gözlerle izlediğim Yaman'ın sinirli hali insanlara bağırması ürkütmüştü beni. Birde Zafer'i kovmuştu. Zavallı adam ne haldedir şimdi. üç dakika içinde işinden oldu. Çocukları vardır belki, kışın ortasında insan mı kovulur? Gözünü kırpmadan adam kovan Yaman'a dönüp, "Yazık adama'' dedim, sesimde yüksek çıkmıştı.

"Kime yazık'' dedi gözünü yoldan ayırmadan. Kaşları hala çatık sinirli olsa da aldırmadım.

"Biraz önce kovduğun adama yazık.'' Diye bağırdım. Aniden arabayı durdurdu. Fazla bağırmış ta olabilirim. Yoldan ayırdığı gözler bana döndü. Çok sinirli haline korkudan kasıldım. Arabadan mı atacak? Bu soğukta beni burada bırakır mı? oda bana mı bağıracak? Kafamda kurduklarımla, duymayı istemediklerime gözlerimi sımsıkı kapattım. Gözlerimle birlikte sıktığım ellerime batan tırnaklarımın acısıyla duyacaklarımı bekledim, bekledim, bekledim,bekledim. Dudağımın kenarına yavaşça koyduğu dudaklarını hissettiğimde sıktığım göz kapaklarım kendiliğinden açıldı. Öpmüştü beni. Gülümseyen dudakları ve gözleri çok yakınımda gördüğümde kalbim yerinden çıkacaktı. Aynı yerden tekrar öperek

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin