SÖZ

2.1K 370 598
                                    

Sorgulayan yüz ifadesi birden solunca, zaten karışık kafam biraz daha karıştı.

"Eğleniyor gibisin'' dedi tereddütlü ses tonuyla.

"Hı hı '' diyerek başımla onayladım. Yemezler tavrımı anladı diye düşünsem de kilitlediği kara gözlerini kırpmadan bakışlarına, benimde gülümseyen yüz ifadem solmuştu.

"Ne!'' der gibi başımla yaptığım hareketime, yüzünde ki tek bir mimikle bile tepki vermedi. Düz bakışlarında kırgınlık mı? kızgınlık ya da üzgün mü? Çözemediğim ifadesine huzursuzca kıpırdandım.

"Yaman, hadi amaa şaka yaptığınızı biliyorum'' dedim, sesime azda olsa neşe katabilmiştim. Hala taviz vermeyen yüz ifadesiyle bakıyordu. Kırgınlık olabilir mi? Niye ki? Kendime sorduğum soru havada kalıyor çözemiyordum. Zor bu adam gerçekten zordu.

"Ne şakası?'' dedi ses tonu biraz daha yumuşaktı. Biraz daha öyle bakarsa sulanan gözlerimle sızlayan yüreğimi daha fazla tutamayacaktım. Çünkü düşüncelerim kararlı bir şekilde onun kırgın olduğu yönünde ilerliyordu.

"Eevlilik işte'' dedim. Zorla gülümsemeye çalıştım ama titrek çıkan sesime içimden lanet ettim.

"Güzelim, sen zaten benimsin evli ya da değil ne fark eder, Ayrıca karım olmanı isterim tabi, niye şaka olsun'' Duyduklarımla, Kaynayan kazana girmiş gibi alev alan hislerimle eriyordu şu an içim. Karım olmanı isterim tabi!

"Ama, ama nasıl olac...''

"Amasını boş ver sen istemez misin?'' diyerek sözümü kesti. Düz bakışlarına sorgulayan çatık kaşları da katılmıştı. Kafamda bir dünya soru art arda sıralanırken iki damla yaş kaçmıştı gözlerimden. Düşüncelerimdeki doğrucu kız nasıl olacak... nasıl olacak? diye bir oyana bir buyana dolanırken diğer taraf 'karım' kelimesini duyar duymaz gelinliği çoktan giymiş dans ederek dudağına kırmızı ruj sürüyordu.

-Karım olmanı isterim- Eriyen içim yanıyordu şu an. Yamanı tekrar kırmaktan korkmuş ne diyeceğimi bilemeden bakıyordum. İsmim Derin bile değil, kim olduğum nasıl biri olduğum, en önemlisi doktorun söyledikleri ihtimal dahi olsa hatırlamayabilir konusuydu.

"Yaman, tabi ki evlilik önemli değil, benim için senin yanında olmamın anlamını tahmin bile edemezsin. Hatta şu camdan atla de atlarım. Ama...''

"Yeterli benim için'' diyerek eliyle gözümün önüne düşen saçımı kulağımın arkasına itti. Sözlerimi bitirmeme tekrar izin vermemişti. Art arda sıralayacağım her zaman ki mazeretlerimi duymak istemediğini düşündüm.

Çektiği bir tutam engelle açığa çıkarttığı gözlerime bakarken ağlama krizimi ertelemeye çabaladım. Şimdi olmaz uyarılarıma aldırmadan iki damla daha kaçtı. Elimin tersiyle çabucak silip yok bir şey der gibi gülümsedim. Tekrar kaçan yaşları kendisi silerken,

"Hadi gidelim buradan. Sana bir şeyler alalım. Sultan hanım boş durmaz, kim bilir kaç kişi davet etti'' diyordu.

"Tamam'' diyerek uzattığı elini tuttum. Birde o konu vardı. Bitmiyor bugün bitmiyor!

"Derin'' Nasıl giyinmeliyim elbise mi?

"Efendim'' Kısa mı? Uzun mu? Etek üzerine gömlek olur mu?

"Birinci kattayız'' Üzerimde pantolon kazak var demek ki olmaz.

"Tamam canım'' O zaman elbise olmalı ama ne renk? renkte önemli. Sultan anne dedikleri kadın kaç kişi davet etmiş olabilir? Yaman'ın karısı rolü ona göre giyinip davranmalıyım off ben ne yapacağım?

DERİNWhere stories live. Discover now