GELİN

2.1K 420 432
                                    

İçeriye doğru sertçe açılan kapının girişinde, acıyan omzumla kalakaldım. Daha da önemlisi, tekrar tekrar beynime gönderip, doğruladığım duyduklarımdı. Derin Acaroğlu kim? Evlendin mi sen? Bir metre ötemde duran adam, uzun boyu ve kalın siyah paltosuyla görüşümü kapatıyor, içeriyi görmemi de engelliyordu.

"Dede, buraya böyle bir tavırla nasıl gelirsin? Yaman'ın da cevabı sert olmuştu. Dede mi? Bu adam Yaman'ın dedesi mi? Evlendin mi sen? Yaman'a bunun için mi avaz avaz bağırıyordu?

"Sana soru sordum!!'' Adamın tekrar önümde kükrer gibi bağırmasıyla, korkudan sıçradım adeta.

"Beyefendi sakin olun lütfen, burası bir hastane. Burada böyle bağıramazsınız. En iyi siz bilmelisiniz bunu'' Bu az önce konuşan doktorlardan birinin tepkili sözleriydi.

"Bunlar burada konuşulacak konumu? Burası yeri mi? Ne yapmaya çalışıyorsun?'' diye tekrar bağırdı Yaman. Ses tonu hala fazla sertti.

"Kiminle evlendin? Derin Acaroğlu kim? Allah kahretsin seni'' Önümde dimdik duran bu adamın acımasızca söyledikleri, benim kafamdaki dede kavramıyla uyuşmuyordu.

"Seni asla affetmeyeceğim'' dedi Yaman.

"Bende seni asla affetmedim, etmeyeceğimde''

Arkamdan kolumu tutan elle tekrar sıçradım. Bugün ölmezsem kolay kolay ölmezdim herhalde. Zafer bana gel der gibi başıyla dışarıyı gösterip, bir taraftan da kolumdan çekiyordu. Hayır diye kafamı sallayıp, kolumu çektim. Ani hareketle beni saklamak istermiş gibi önüme geçti. Ne olduğunu anlamadan kapıya değen sırtımla, Zafer'in sırtı arasında kalmıştım.

"Feridun Bey ne yapıyorsun? burası yeri mi? Eve gider konuşuruz?'' Bu kadın sesiydi. Zafer'in kolunun arasından, gördüğüm kadarıyla kürk manto giymiş, adamın kolundan tutmuştu.

"Sultan Hanım, evlenmiş Allah'ın cezası'' Zafer'i ittirmeye çalıştıkça görüşümü tamamen kapattı.

"Sultan anne dedemi de al, hemen gidin buradan'' Yaman'ın kadına da tavrı sertti. Dişlerinin arasından konuştu sanki.

"Yaman oğlum, gerçek mi duyduklarımız? Yapmadın değil mi?'' Oğlum kelimesini duyunca biraz rahatlasam da yapmadın değil mi? demesi tuhaftı''

"Zafer bunları hemen götür buradan''

"Tabi, gidelim mi Feridun dede? sultan anne''

"Gelmez Sultan Hanım, köpeklerini üstümüze salmış, kendisi bir haftadır ortada yok, birde ne idüğü belli olmayan biriyle evlenerek çıktı karşımıza''

"Geleceğim tamam. Evde konuşuruz. Şimdi gidin'' Yaman biraz daha ses tonunu indirmişti.

"Feridun Bey, Yaman oğlum geleceğim dediyse gelir, hadi gidelim. Evlenmemiştir gel hadi. Yanlış duymuşsundur?''

"Hayır!! şuradan şuraya gitmiyorum. Önce cevap verecek, o kız da buraya gelecek'' Yaman'a daha fazla sebepsiz yere bağırmalarını istemediğim için bütün gücümle Zafer'i ittirdim. Boş yere bağırmayın Yaman'a evlenmedi. Derin benim diyecekken,

"Cevap ver evlendin mi? Kiminle evlendin. Cevap ver? Yoksa...''

Yaman "Evet evlendim'' diye bağırdı. Beni görmüştü. Açtığım ağzımı geri kapattım. Evet ne?

"Derin gel yanıma'' bütün bakışların bana dönmesiyle dik duramayacağımı fark ettim. Bacaklarım iyice halsizleşti. Evlendim mi?

Yaman yanıma gelerek, elini belime doladı. Karşımdaki ikilinin bana bakışını fark ettiğimde o yüz ifadelerine nasıl bakılır bilemedim. Adamdaki yüz ifadesi biraz şaşkınlığa dönüştü. Sonuçta Yaman'ın dedesiydi, çekinerek te olsa hafif kıvrılmıştı dudaklarım.

DERİNWhere stories live. Discover now