⚜3⚜

32.8K 2.7K 2.4K
                                    

Oylarınız için çok teşekkür ederim, sadece bilin diye yazıyorum, yorumlarınızı da çok seviyorum
(ノ>ω<)ノ :。・:*:・゚’★,。・:*:・゚’☆

"Takım seçmelerini bu güne almaları sence de çok saçma değil mi?"

Jimin sorusunun cevabını alamayınca dişlediği elmayı yerinden koparmadan geri çekmiş ve milkshakeini karıştıran arkadaşına bakmıştı. "Taehyung-ah?"

Arkadaşının yüzünden süzülen yaşla beraber yutkunmuştu. Taehyung onaylar gibi başını salladıktan sonra telefonunun kilidini birkaç kez yanlış çizip açılınca yeniden kilitlemişti.

"Delta canını mı sıkıyor? Alfalar mı? Yine dalga mı geçtiler? Gidip Hoseok'u alacağım ve onları dövdürüp sizi evlendireceğim"

"Güzel betalar varken neden benimle evlensin ki?" Sesi varla yok arasında çıkmıştı. Son iki kelime sadece dudak hareketlerinden ibaretti. Ağlamamak için uğraşmaktan boğazı dikenli tel yutmuşcasına acıyordu.

Jimin saçlarını geriye itip içindeki olumsuzlukları salarcasına nefesini verdi ve arkadaşına eğildi. "Biliyorsun, üniversitede çok daha iyilerini bulabilirsin..."

Taehyung başını iki yana salladı. "Bana karşı hisleri var sanıyordum"

Jimin istemese de göz ucuyla saate baktı. "Derse girecek misin?"

Taehyung cevap veremeyeceğini anlayınca sessizce çantasını alıp Jimin'le beraber yürütmekle yetindi. Jimin arkadaşını iyice süzünce gözlerinin altındaki halkaları ve kan toplamış gözlerini görebiliyordu.

İkisi koridordaki farklı sınıflara girip ayrıldıklarında Taehyung daha da kötü hissetmeye başladı.

Bu yetmiyormuş gibi yeni çocuk ayaklarını sıranın üzerine koymuş, yerine geçebileceği tek yolu kapatmıştı.

Taehyung, gerçekten Delta'dan nefret ediyordu. Yarım asır geç doğsa, dünyanın çok kaybı olmazdı.

"Geçebilir miyim?" Taehyung, Jungkook'un bacağına hafifçe dokunup münakaşaya girmeden bacaklarını indirmesini beklemişti sadece. Jungkook ise elbette onu görmemiş gibi davranıp iki yan sıradaki Namjoon'la 'felsefi' derinlikteki konuları tartışmaya devam ediyordu.

Taehyung ayakta dikildikçe canını yakan, sıkan her olay aklına geldi.

"Siktiğimin yerine geçmeme izin ver!"

Sınıfta, yere düşen kalem hariç bütün sesler dinmişti.

Jungkook başını ağır hareketlerle Taehyung'a çevirince, Taehyung yediği haltın hatasını sindirebildi.

"Onu öldürecek, değil mi?" Demişti birisi.

"Kime bağırdığını mı bilmiyor?" Demişti birkaç ön sırada oturan kız.

Namjoon bir ıslıkla durumun ciddiyetini tekrar tekrar hatırlatmıştı Taehyung'a.

Jungkook nihayet, yavaşça ayağa kalkıp ceketini düzelttikten sonra Taehyung'un yakalarını kaldırıp korkutucu bir gülümseme vermiş, ardından tek tarafını elinden ayırmadan, çekiştirerek onu sınıftan dışarı sürüklemişti.

Taehyung savrulmakla ve başını sağa sola vurmamaya çalışmakla meşguldü. Bir eli refleks olarak Jungkook'un eline yapışmış, diğeri çantasının kolunu kavramıştı.

Sırtı sertçe duvarı bulduğunda bir süre gözleri odaklanamamıştı Taehyung'un.

Birkaç yerini kırmakla kalırsa, belki okuldan izin alabilirdi.

Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&NamjinWhere stories live. Discover now