⚜25⚜

20.9K 2K 694
                                    

Taehyung Jungkook'a bakmayı sürdürdüğü sırada sessizliğini korumaktan vazgeçmemişti. Tek bir beklentisi vardı Jungkook'un,

kendisini savunması belki?

Taehyung sessiz kalıp başını bardakların olduğu rafa çevirince Jungkook yamukça gülümsedi. İçler acısı bir gülümsemeydi.

Sana asla zarar vermem, Taehyung.

Taehyung göz ucuyla kapıya tekrar dönünce Jungkook'un durduğu yerde kimsenin olmadığını fark etti. "Ben yetişkinim, kararlarımı alabilirim anne"

"Ben de senin annenim, kararının seni incitmeyeceğinden emin olmalıyım"

İkisinin sohbeti kapı sesiyle duraksayınca Taehyung eline aldığı bardağı geri bıraktı ve annesine yumuşak bir gülümseme sunarak mutfaktan çıktı. Eli hızla kapının yanında asılı duran anahtarı ve montuna gitmişti.

"Taehyung?" Bogum ayaklanıp yanına gelecekken Taehyung telefonu gösterdi. "Bir şey sipariş edin, geç olmadan dönerim" Bogum'un cevabını duymadan kendini dışarı atmıştı. Jungkook biraz ilerisinde yürüyordu.

"Delta!" Peşinden koşup koluna girdi Taehyung. Kendisini reddetmemesine minnet duymuştu. "Nereye gidiyorsun?"

"Ailen seni görmeye gelmiş, benim yüzümden rahatsız hissetmesinler istedim" yüzüne bakmadan söylemişti Taehyung'un.

"Bana sinirlendin öyle değil mi? Annemin söyledikleri önemli değil, gerçekten"

"Sorun değil, sorun etmiyorum..." Jungkook yürümeyi sürdürdüğü için Taehyung iç çekti. Hızlanmış, Taehyung'un ayak uydurmasını zorlaştırmıştı. Arabası köşede park halindeydi ve Jungkook boştaki eliyle şoförüne mesaj atıyordu.

"Ona seni sevdiğimi söyleyecektim" Taehyung hıza ayak uyduramayacağını fark edince kolundan çıkıp lafları ağzından çıkardı.

Jungkook nihayet yavaşlamıştı.

"Ona karşı gelecektim, seni görünce yapamadım. Komik duruma düşmek istemedim"

Jungkook'un bir şey demeyip yavaşça yürümeye devam etmesi Taehyung'un kalbini paramparça etmişti. Peşine tekrar düştü.

"Jung-"

"Güçlü olmayı sana tercih etmezdim"

Taehyung başta ne dediğini anlayamayınca Jungkook yineledi. "Eğer güç ve eşim arasında bir seçim yapacak olsam seni seçerdim. Bu güne kadar bir tane bile mutlu biten delta hayatı duymadım. Hepsi güçlü olmayı tercih etmişti. Ama biz baskın türlerin bir hatası var, birkaç gündür bunu düşünüyorum..." Taehyung neredeyse ağlayacak gibiydi. Jungkook ona dönünce yutkundu. "...biz baskın türler, eşlerimiz sayesinde güçlü olarak anılıyoruz, bunun üstünde bir güç zaten yok"

Taehyung ağlamamak için gülüp havaya baktı. "Söyle Jungkook'a ne yaptın?"

Jungkook gülüp onun saçlarını karıştırdı. "Eve dönmüyor musun şimdi?"

"Gezmeye mi gidiyorsun"

Jungkook başıyla onaylayınca Taehyung ceketine iyice sokuldu. "Ben de geleceğim, böylece akşam bizimle kalmak için seni ikna edebilirim"

Jungkook göz ucuyla arabaya baktıktan sonra Vita'ya gülümsedi. "Bana eşlik etmen hoşuma gider"

❁❁❁❁❁

"Yoongi" Jimin titreyen elindeki telefonu sabit tutmak için fazlasıyla güç sarfediyordu. Sırtına değen soğuk fayanslar belki de aklını başında tutan yegâne şeydi. Panik atak geçiriyor olduğunu düşündü. "Yoongi, kızgınlığımda... Korunduk mu biz?"

Yoongi yemek paketini alıp dükkandan çıkarken telefonunu omzu ve kulağı arasına sıkıştırmıştı. "Pek net hatırlamıyorum... Öyle olması gerek"

"Öyle olması gerek? Yoongi sence bu kadar küçümsenecek bir şey mi?!"

"Jimin? İyi misin? Güvendesin değil mi? Huzursuz hissediyorum" Yoongi adımlarını hızla apartmana yöneltirken telefonun diğer ucundan Jimin'in hıçkırık sesi yankılanmıştı.

"Jimin-ah!" Yoongi bağırınca sokaktaki birkaç kişi ona dönmüştü.

"İstemiyorum" lafını işitti ardından hıçkırıklar arasından. Sonrasında birkaç dizi hıçkırık daha gelmişti. "Ben bebek doğuramam"

Ardından telefon kapandı.

❁❁❁❁❁

"Joon-ah, her akşam buraya gelmek yormuyor mu seni?" Jin önündeki yemeği içindeki suçluluk duygusu yüzünden yemekte zorlanıyordu. "Artık daha iyiyim, düzenine dönmen beni de mutlu eder"

Namjoon onu duymamazlıktan gelerek kitabın sayfalarını çevirdi, üst sınıftaki çocuktan zar zor öğrenebildiği konuyu unutmadan Jin'e öğretmek istiyordu. "Bugün sana aflatoksinleri anlatacağım iyi dinle" Namjoon önündeki tuhaf Latince isimleri es geçince Jin hafifçe gülmüş, Namjoon'un ciddi bakışları kendisini bulunca da sessizleşmişti.

"Aspergillus türlerinden başlayacaktın sanırım, şurada geçtin" Jin onu bozmadan sayfaları geri çevirdi ve ellerini çenesine koydu. "Şimdi dinliyorum"

"Aspergil...-" ikisi birden duraksadı. İkisini de korkutan şey birbirlerinin bu hareketleri olmuştu.

Jin güç almak istercesine parmaklarını Namjoon'un bacağına sürttü. "Namjoon..."

Namjoon ise transta gibi bekliyordu. En küçük hamleyi... Çünkü geleceğini biliyordu. "Jin..."

Jin pür dikkat alfaya odaklandı.

"Kaç."

Jin'in kelimeleri sindirmesi vakit alacaktı ancak Namjoon buna müsade etmeden onu garaja giden kapıya ittirdi.

"Jungkook'u bul" Namjoon'un gözleri kan kırmızı parlayınca Jin karşı koyamayarak kapıya koştu.

Ne olduysa o zaman olmuştu.

Güney cepheye bakan camlar sırasıyla patlarken Jin arkasına bakmak istedi.

Ama omegaydı.

Alfasının emrine karşı koyamaması, hiç yakmadığı kadar canını yakıyordu.

Namjoon yere saçılmış camların arasından doğrulurken karşısındaki adam kulağındaki cihaza dokunmuştu.

"Birini bulduk, diğer ikisi burada değil" Namjoon kendine doğrultulmuş silahlardan değil de, arka tarafa giden adamlardan dolayı korkuya kapıldı.

❁❁❁❁❁

Taehyung pamuk şekeri kopardığı parmaklarındaki pembe izleri yakarken Jungkook'un görüş açısının içinde olmayı kafasına takmadı.

Jungkook takıyordu ama. Bu günlerde birileri, Vita'nın her hareketinden etkilenip kıpırdanıyordu.

Kendine duyduğu sinirle Taehyung'un elini çekip parmağını emerken ısırdı Jungkook.

Taehyung yutkunmuştu. "Ş-şeker mi istiyorsun?"

"İsteyebilir miyim?" Jungkook'un iki eli Vita'nın kollarını tutunca Taehyung şekerine yönelttiği tüm konsantrasyonunu kaybetmişti. Sahil buz gibiydi ama şimdi terliyordu.

Jungkook ağır hareketlerle ona yaklaşıp çenesini öptükten sonra dudaklarını onunkilere çıkardı. O kadar yoğun bir enerji toplamışlardı ki çevrelerinde, neredeyse betalar bile görebilecekti.

"Jungkook" Taehyung'un kadife sesi Jungkook'u gerçekliğe döndürdüğünde Vita'nın gözünden geçen lila parıltıyı yakalamıştı Delta. "Eve dönelim, bir sorun var"

Brave Words, Braver Deeds ║Vkook&Yoonmin&NamjinWhere stories live. Discover now