Bölüm 19-İyi

8.2K 534 112
                                    

Jongin'in evine yerleşmemiz biraz zahmetliydi.Ben eşyalarımı yerleştirirken Jongin Heun'a yardım ediyordu.Ona dahi oda hazırlamıştı.Bebek odasının hemen karşısındaydı.Güzel bir kız odasıydı.Heun görünce çok sevinmişti fakat,"Bunca zahmete gerek yoktu." dediği noktada Jongin'in yüzünü omzuma kapatıp tatlı diye inlemesine deli olmuştum.

Sabaha karşı uyandığımda,Jongin yanımda açılmış ağzıyla uyuyordu.Kaç gündür çok yorulmuştu.Bizimle uğraşıyordu,şirket işleriyle uğraşıyordu.Tüm bunların yanında beni uyku tutmuyordu.Yataktan çıktım.Heun'un odası koridorun sağındaydı ve kapısında çiçek desenleri vardı.Kraliçem yeni yatağını sevmiş gibi görünüyordu.Loş ışıkların aydınlattığı odası ferahtı.Başının altından düşen yastığı düzelttim,ardından güzel saçlarını öptüm.Jongin'in onu el üstünde tutması beni mutlu ediyordu.Kardeşimi sevmemesi gibi bir durumun affı yoktu fakat Jongin ona bayılıyordu.Durum böyleyken huzurlu hissetmemek elde değildi.

Evi adım adım dolanırken her şeyi düşünmeye çalışıyordum.İşi bırakmak bu durumun en keyifli anıydı.Jongin'e söylemeyi düşünmüyordum nitekim şef bozuntusunun yüzüne öyle güzel çakmıştım ki içimin yağları erimişti.Jongin'in evinin alt katı genişti.Mutfağa gidip bir bardak su doldurdum.Şehrin parlak ışıkları camlara vurup evi aydınlatıyordu.Uykum yoktu.Belki de yerimi yadırgamıştım.Masanın üstündeki kurabiye tabağını hafifletirken karnıma bakıyordum.Artık belli oluyordu.Kilo gibiydi.Önümde bir yük vardı ve artık hareketlenmelerini hissedebildiğimi kimseye söyleyemiyordum.Bu konu hakkında konuşmaktan çekiniyordum.Neden saklayayım açık açık durum gittikçe zorlaşıyordu benim için.Neyse ki umursamaz bir heriftim.Gözü bana kayanın gözünü oyardım ki kafama takmama gerek kalmasın.

Mutfak masasının üstündeki çerezlerden atıştırırken,Jongin'in başı omzuma konuverdi.Ses falan duymamıştım.Düşüncelerimin içinde boğuluyordum.

"Neden ayaktasın?" diye sordu.Sesi boğuktu.Yanıma otururken,"Uyku mu tutmadı?" dedi.

Onu başımla onayladım.

"Bir şey diyeceğim." diye konuştum.Jongin uzanarak dibime sokuldu.

"Bebeği hissediyorum." dedim. "Artık hareketlerini hissediyorum ve Jongin yemin ederim dayaklıksın."

Jongin sessizce kıkırdadı.Uzanıp omzumu öptü ardından ellerini dizlerime yerleştirip bana baktı.

"Nasıl zorlandığını farkındayım.Yemin ederim farkındayım Sehun.Geçen akşam yürüyüşe çıkalım dediğimde beni reddettin çünkü utanıyorsun.Olabildiğince bol şeyler giyiyorsun ve sanki bebekten hiç haberimiz yokmuş gibi davranıyorsun.Tüm bunların farkındayım.Sana kızmam gerekiyor aslında,iyi bir azarı hakediyorsun fakat öyle haklısın ki,susmaktan başka çarem kalmıyor."

Adam sanki 7/24 beni inceliyordu.Omzumu silkerek,"Bu utanmak değil." dedim. "Bu yadırgamak.Biraz çekiniyorum o kadar. Endişe etme yani.Hamilelik bunalımına falan girdiğim yok."

Jongin ben gülünce bana eşlik etti.Uzanıp yanağımı okşarken,"Nasıl güzel göründüğün hakkında hiçbir fikrin yok." dedi. "Sana bakmaktan başka işim yok."

Eline vurarak onu ittirdim. "Hadi oradan.Romantik herif."

Jongin ayağa kalkıp beni de kaldırdı.Elimi tutup merdivenlere ilerlerken,"Hadi uyuyalım." dedi. "Çok yoruldun bugün.Biraz dinlen ve Sehun.."

Ardından dönüp bana baktı.Merdiven basamaklarında benden daha uzun dururken,"Çekindiğin hiçbir şey olmasın." dedi. "Her zaman yanındayım.Sırtını bana yasla,endişe etme,korkma.Bebeğimiz doğduğunda onu kucağından indirmeyeceksin eminim."

Ona gülümsedim.Haksız değildi.Bu bebeği istemiyor değildim ama kendimi uzak tuttuğumu da inkar edemezdim.

"Haklısın." dedim.Ne onun canını sıkmak istiyordum ne de bu konu uzasın istiyordum. "Hadi yatalım.Uykum var.Ayrıca kıpır kıpırsın.Bir uyutmadın." diye konuştum.

BUM MOMMYWhere stories live. Discover now