Bölüm 31-Kar

6K 429 196
                                    

Yılın ilk karı,kararmaya yüz tutmuş bir akşam üzeri atıştırırken,Jongin kucağındaki bebeğin yüzünü seyrediyordu.Ben yanına oturunca gülümseyerek bana baktı.

"Ne kadar güzel bir kız oldu,baksana."

"Sana benziyor." dedim. "Burnu,ten rengi,tamamen sen."

Jongin şakağımı öpüp yüzünü tekrar bebeğe döndükten sonra,"Her gece," diye zayıfça konuştu. "Her gece,Yuil'e sahip olduğum için Tanrı'ya şükrediyorum.Kıkırdayışı,bana heyecanlı heyecanlı Jongin deyişi huzur veriyor.Öyle zarif ki Sehun,düşecek diye,ağlayacak diye aklım çıkıyor."

Ona sokularak Yuil'in elini kavradım.

"Endişe etme." dedim. "Geçen merdivenlerden düştü,hatırlıyor musun?Bana gülerek ellerini iki yana sallıyor.Bir de dün sabah mutfaktan gizli gizli izliyorum bunu,ayağını masaya çarptı.Oturdu yere ağlayacak ama önce etrafına bakıyor,baktı kimse yok yüzünü yastığa gömüp sessiz sessiz büzülüyor orada.Burnum kanıyordu,zor tuttum kendimi."

Jongin başını arkaya atıp gülerek bana baktı.Gözlerim gözlerine dalınca,"Sana çekmiş." dedi. "Senin gibi güçlü,senin gibi azimli,senin gibi gururlu.Bana benziyor ama sana çekmiş."

Ona bir öpücük verdim.Kar yağışı hızlandı.Evin içini saran odun ateşinin sıcağında,"Bir bebek fikrine daha karşı olduğum yok." diye konuştum.Jongin'in dudakları aralandı.Şaşırdığı açıktı."Ama Jongin,Yuil'e bile eksik kaldığım çok zamanlar oluyor,ömrümün sonuna kadar benim değil misin hem?Henüz zamanı değil."

Yüzü düştü fakat hemen sonra başını ağır ağır sallayarak,Yuil'i yanındaki boşluğa yatırdı.

"Benim sevgilim,Sehun'um...haklısın,son zamanlarda sürekli dilimde,seni rahatsız ettim,üzgünüm."

"Rahatsız değilim." dedim ona dönerken. "Ne zorsun be adam,rahatsız olduğumu da nereden çıkardın?Demek istediğim ömrümüzce birlikteyiz,her şeyin vakti var.Biliyorsun Jongin,Yuil'i ne sıkıntılarla taşıdım.Hatırlamıyor musun,çocuk açlıktan ağlıyor ben mamayı bir türlü tutturamıyorum,ya katı oluyor ya balçık gibi.O yüzden henüz gençken.."

"Ben yaşlıyım."

"Jongin.."

"Şaka yapıyorum.Biliyorum Sehun.Ömrümce yatağımdasın nasıl olsa,onun da zamanı gelir."

Gülerek,"Büyük bir aile istiyorsun." dedim. "Ve ben de istiyorum.Büyük bir ailemiz olsun Jongin."

Jongin içini çekerek bana yanaştı.Dudakları boynumda,eli bacaklarımda dolaştı.Beni kollarının arasına alıp ardına yaslandığında,"Yarın ne zaman yola çıkarız?" diye sordum.

"Sabah vakti iyidir." dedi Jongin. "Lay durur mu hiç?Başlar hemen aramaya."

"İşe bak." diye söylendim. "İnek Suho'nun sonunda evleneceğine inanamıyorum."

"Onlar da senin evleneceğine inanamamışlardı ama bak,şimdi başını göğsüme yaslıyorum çünkü neden?Benim kocamsın."

Ondan uzaklaşıp yüzüne baktım.

"Bazen ağzım açık kalıyor.Ne kıvrak dilin var."

Jongin böbürlenerek ayağa kalktı.

"Heun uykusunu alsın." dedi. "Öğleden önce yola çıkarız.Hadi,yatalım."

"Yatalım." dedim. "Yuil'i ben alırım."

Gece boyunca Yuil yalnız bir kere uyandı.Jongin onu kucağında uyutmaya çalışırken gözlerimde süzülen uykuyla siluetini seyrettim.Kızına olan sonsuz sevgisi ne güzeldi.Onlar aynı karedeyken,uykuyu seçsem günaha girerdim.

BUM MOMMYWhere stories live. Discover now