Bölüm 26-Yemin

7.1K 487 209
                                    

Jongin kasabaya vardığımızda arabadan ilk inendi.Halam bizi kapının önünde bekliyordu ve önce Jongin'e sarılması kaşlarımın kalkmasına sebep oldu.Halamın onu böyle benimsemesi ne hoştu.

"Heun'u alsana." dedim arka kapıyı açan Lay'e. "Uyuya kaldı."

Lay Heun'la birlikte eve girerken Jongin yaklaşıp bebeği kucağımdan aldı.Arabadan indim.Halam bana ve bebeğe hasretle sarılıp susmamak üzere konuşmaya başlayınca Jongin güldü.Kasabada ne dedikodu varsa anlatıyordu ve umrumda falan olduğu yoktu ama dinledim.Suho Yuil'e mamasını yedirmeye gönüllü olduğu vakit bende halamın yemeklerine gömüldüm.

"Nasıl benim Sehun'um?" diye konuştu halam.Eli sırtımı okşuyordu ve sıcacık gülümsüyordu.

"İyiyim hala.Acım falan yok.Sen nasılsın,işin nasıl gidiyor?"

O mutluydu.Lay ve Suho çoğu zaman yemekte halama eşlik ediyorlardı.İkisine de birer hediye çaksam fena olmazdı.

"Gece vardiyalarına kalıyorum.Maaşı daha iyi."

"Zorunda değilsin." dedim. "Yoruluyorsun."

Halam,"Çok iyiyim." diye yanıtladı. "Gündüzleri de uyuyorum.Sen beni dert etme."

Biraz bozuldum ama konuyu değiştirmek için,"Ee.." dedim. "Hakkımda atıp tutan yok mu kasabada?"

Halam gülerek,"Bebeğe hediye getirenler bile oldu." dedi.

Yemeğin ortalarına doğru Suho kucağındaki bebekle ayağa kalktı.Hepimiz ilgilendiğimiz yemekleri bırakıp ona bakınca biraz kıpırdandı.Bir şeyler yumurtlayacağı ne belliydi.

"Söyle de kurtul." diye konuştu halam.

Suho şap diye,"Okulu dondurdum." dedi. "Bu yaz evleneceğiz.Lay ve ben birlikte gidelim istiyorum.Onu bırakıp tek başıma gidemem."

Burası tam olarak Lay'in ağlamaya başladığı yerdi.Hızla yerinden kalkıp Suho'ya sarılınca ben de telaşla onlara doğru atıldım.

"S*ktir!Çocuğum ezildi,sizi bok adamlar.Kolay doğuruluyordu sanki bir çocuk,az dikkatli olun."

Sonraki saatler bebeğime dokumalarına izin vermedim.Suho düğünlerinde Yuil'i sahiplenmeye hevesliydi ama yanaşmadım.Ev boşaldığında da Lay'in hıçkırıkları hâlâ kulaklarımda çınlıyordu.Ne enteresan bir çifti.

Gece Jongin eski yatağımda sızmışken,Yuil'i kucaklayıp halamın odasına girdim.Henüz uyumamıştı.Beni görünce yerinde doğrulup elindeki kitabı bıraktı.

"Ah güzellerim gelmiş.."

"Yuil'i sana bırakayım." dedim.Halam ellerini uzatırken gülümsedi.

"Jongin çok şaşıracak." dedi. "Senden böyle bir şey beklediğini sanmıyorum."

Omzumu silkerek,"Ona aşığım." diye konuştum. "Yüzündeki mutluluk beni de mutlu ediyor."

Halam omzumu okşayarak,"Mutluluğun gözlerinden belli." diye söylendi. "Işıldıyorsun."

"Ne zordu.Hamileydim,çaresizdim,tükenmiştim.Sonra Jongin,bana her şey yoluna girecek dedi.Ellerimi tuttu.Pek dile getirmiyorum ama ona minnettarım."

Halam Yuil'i kucağında sallarken,"Onu sevdiğini biliyor." dedi. "Bir yerine bir şey olacak diye sürekli tetikte.Gözünü senden ayırmıyor.Birbirinizin kaderi olduğunuz öyle belli ki."

"Öyle." diye yanıtladım onu. "Ben gidiyorum.Yuil tok.Uzun süre uyur.En azından ben Jongin'in ayaklarını yerden kesip gelene kadar."

Halam,"Hadi git." diyerek elini salladı. "Prensesimle biz uyuyacağız."

BUM MOMMYWhere stories live. Discover now