Bölüm 21-İncelik

8K 527 155
                                    

Jongin sene sonlarına doğru büyük bir yoğunluk içindeydi.6.ayı yarıladığım akşam, Jongin işten erken geldiği bir vakit,Heun'la puzzle yaparken onlara eşlik ediyordum.

"Gittim 1000 parça aldım.60 parça neyime yetmiyordu sanki."

Jongin elindeki bardağı bana uzatıp yüzünü tokatladı.

"Yarın yaparsın." dedim. "2 saattir tuvaletini tutuyorsun.Kalk bir yerinden."

"Kandırma onu Sehun." diye konuştu Heun."Gitme Jongin.Bul şu parçanın yerini."

Jongin başını kaşıyarak,"Ya bulamazsam?" dedi. "Heun,ya bitmezse bu puzzle?"

Heun onun sırtını patpatlayarak,"Üzgünüm,ara vermelisin." diye konuştu. "Sehun haklı,kendine çok yükleniyorsun Jongin.İnancını kaybetme.Ben buradayım."

Ona bakarken ağzım açık kaldı. "Beyniniz nerede sizin?"

Jongin bir anda ayağa kalkıp,"Ara vereceğim." dedi. "Bayan Oh,saat geç oldu,size odanıza kadar eşlik edeyim."

Heun zarifçe ayağa kalkıp elini Jongin'e uzattı.Birlikte üst kata çıkarlarken Jongin'in telefonu çalıyordu.

Jongin,"Yanıtlar mısın Sehun?" deyince telefona uzandım.Seungho,karşısındakinin ben olduğumu anlayınca bir süre sağlığımla ilgili önerilerde bulundu.Sohbeti öyle keyifliydi ki içim bayıldı.Geçiştirmekten tükendim.

"Jongin'e davetiyesini mail attım." dedi. "Siz de ona göre hazırlanırsınız."

"Ne davetiyesi?" diye sordum.Jongin'in işleriyle ilgilenmezdim ama siz deyince sorasım geldi.

"Cuma gecesi yıl sonu ödül töreni var.Jongin'in şirketinden gruplar aday,Jongin'de katılacak.Sana bahsetmedi mi?"

Jongin beni bu tür şeylerden hep sakınıyordu.Hoşuma gitmediğinin farkındaydı.Adam ne yapsa düşünce kokuyordu.Böyle bir kişilik olabilir miydi ya?

"Tamam." dedim. "Ben Jongin'e iletirim."

Çağırıyı sonlandırdıktan sonra etrafa saçılan parçaları kutusuna attım ve alt katın ışıklarını kapatıp merdivenlere adımladım.Kenar korkuluklara tutunmadan çıkmak zordu.Böyle zorlandığım zamanlarda sinir her yanımı kaplıyordu.Daha ne kadar hava balonu gibi şişecektim ki?
Heun'un odasına girdiğimde,Jongin onun yanına uzanmış saçlarını okşuyordu.Beni gördüğünde gülümsedi.

"Yatalım mı artık?"

Jongin başını sallayarak doğruldu.İlerleyip Heun'un üstünü örttüm.Gece lambasını açtım.Yanıma gelip bana ardımdan sarılınca güldüm.Odamıza gidene kadar beni bırakmadı.Üstünü değiştirmek için dolaba doğru ilerlediğinde yatağa oturdum.

"Baksana," dedim. "Bana şu ödül töreninden neden bahsetmedin?"

Jongin gömleğini çıkarmış elinde tutarken bana baktı.Kaşları havalanırken,"Ne töreni?" diye sordu.

"Arayan Seungho'du.Davetiye mi gelmiş ne?Tek mi gideceksin?"

Jongin gömleğini yatağın ucuna bırakıp yanıma oturdu.

"Geçen sene tek katılmıştım." dedi. "Sen rahatsız olursun diye bahsini açmadım."

Haklıydı.Aşırı gergin hissediyordum kalabalıklarda.Mutfakta çalışmak bu yüzden bana göreydi.Yalnızdım.Varsa Sungjae vardı,yoksa tektim.Bu kameralar,sesler,ışıklar..törenin bitmesi için saniyeleri sayacağım kesindi ama Jongin'i nasıl yalnız gönderirdim?Ayrıca bana öyle bakıyordu ki,gelmemi istediği belliydi.

"Geçen yıl," dedim elimle ensesini okşarken. "Ben yoktum.Bu yıl varım.Eşi olan ünlü bir başkanın,bu törene yalnız katılması uygun mu?"

BUM MOMMYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin