II.

1.1K 68 17
                                    

Hilmi Cem İntepe : Saat 8'de partide ol. Kapıya da benim misafirim olduğunu söyle.

Gelen mesajı Natuk'a gösterdiğimde hoş kahkahası henüz dolmamış salonda yankılandı. Bense gözlerimi devirmekle yetindim. Bu çocuk gerçekten kendini dünyanın merkezi sanıyordu. Natuk kahkasını sonunda durdurmayı başardığında "Yani bizim salon erkeğinin artık bir sevgilisi var öyle mi?" dedi. Bu bir soru değildi. Olamazdı. Olmamalıydı. Ben nasıl bir ateşe düşmüştüm böyle.

Gözlerimi yeniden devirdiğimde bu sefer kahkasını gün yüzüne çıkarmamıştı. "Dalga geçme Natuk, zaten sinirlerim tepemde."
Elini omzuma attı ve babacan tavırla sıkıp "Ee ne yapmayı düşünüyorsun?" diye sordu. Bense omuz silkip "Bekleyeceğim,beni babamla tehdit etti bir süre sadece bekleyeceğim."

Sonrasında bir süre sessiz kaldık, denilecek bir şey yoktu.  Bekleyecektim ve hayatın bana sunduklarını görecektim. Gözlerim etrafta gezerken, Natuk kendini inanılmaz bir hızla toplayıp "Haydi koçum kendine gel, parti daha başlamadı bile" diyerek ayaklandı. Bende elimdeki viski bardağını kafama dikip, silkelendim.

Mehveş ve Kerem'in olduğu masaya geçtiğimizde kollarımı Mehveş'e dolayıp "Nasılmış benim tatlı Mehveşciğim? "diyerek saçlarından öptüm. "Mehveşciğiniz iyiler Murat Ceylan Wish Bey, fakat akıllarında bir soru var, Acaba Wish Bey, Mehveşciği için bu gece bir şarkı söyleyecek mi?"

Kollarımı Mehveşten ayırıp yanına oturdum. Ve gözlerine bakarak "Bir sanatçıya böyle psikolojik baskılar yapmak size hiç yakışmıyor sevgili Mehveş. Biliyorsunuz ki sanatçılar ilham geldiğinde sanatlarını icra ederler" dedim ve gülümsedim. "Yaaa Murat"  diyerek yanaklarımı sıktı. Kafamı iki yana salladığımda hala beni ikna etmeye çabalıyordu. Bu kızı seviyordum. Bıcır bıcırdı ve bulunduğu her ortama saflık ve samimiyet getiriyordu. Ben Mehveş'in  sevimli suratına gülümserken,

"Murat"

Kabusum, 23 dakikalık bir rötarla sonunda teşrif etmişti rüyalarıma. Evet evet aynı kişiden bahsediyoruz. Hilmi Cem İntepe.

Yüzüme yerleştirdiğim samimiyetsiz bir gülümsemeyle, ki bu karşı taraftan bakılınca bariz anlaşılacak bir eğretilikteydi. "Hilmi Cem" diyerek ona karşılık verdim.

"Siz tanışıyor muydunuz? " diye sordu bu kez de.Onsuz parti de, parti sahibiyle eğlenmem dikkatini çekmişti sanırım.  Natuk " Murat'la çocukluk arkadaşıyız hatırlamaman şaşırtıcı. " diyerek onu cevapladı.

"Aynı mahalledeydik , sizi ayrı ayrı hatırlıyorum elbette ama arkadaş olduğunuz hiç dikkatimi çekmemişti demek ki öyle kutsal bir arkadaşlık yokmuş"

"Var" dedim ve  sakinliğimi koruyarak devam ettim "Öyle kutsal bir arkadaşlık var."

Hilmi ise uzatmadı kafasını sallamakla yetindi. Yanında ki Alp'le ve Realist çocukla asla merak etmediğim bir muhabbete daldı. Bense ne ara yenilendiğini bilmediğim viski bardağımdan büyük bir yudum aldım. Parti tüm hızıyla devam ediyordu. Büyük salonda ve bahçede yankılanan müzik gittikçe daha yüksek volümlere tırmanırken, insanlar dans etmekten başka bir gayeleri yokmuş gibi soyutlanmışlardı ortamdan.

Bir anda müziğin durmasıyla tüm kafalar  DJ 'e döndü. O ise gözlerini tüm salonda gezdirdikten sonra, gözleri beni bulunca gülümsemeye başladı.  "Gecenin adamı gözlerini benden kaçırma" diyerek şen bir kahkaha patlattı, DJ'in baktığı yöne bakan gözler yavaş yavaş  beni bulurlarken nazikçe gülümsedim.

"Adamım, mütevazi olmak sana yakışıyor fakat müziğin mütevazi olamayacak kadar iyi. Hanımlar ve Baylar  siz onu zaten tanıyorsunuz fakat ben yine de onu takdim etmekten ayrı bir gurur duyuyorum, işte benim adamım MURAT CEYLAN WISH."  dedi ve alkışlar arasında devam etti. " Ve onun kendine özgü, arkasından yıkım getiren şarkısı WRUW4 "

Tüm evde müziğim yankılanmaya başladığında gözlerim Natuk ve Kerem'i buldu, çocuklarıyla gurur duyan anne ve baba edasıyla bana bakıp gülümsüyorlardı. Kollarımı önce Natuk' a sonra ise Kerem'e dolayıp sessiz teşekkürlerimi sundum. Böyle dostlar kolay kolay elde edilmezdi. Sonra ise Mehveş'in önünde ufak bir reverans yapıp elinden tuttum. Asilzadelere yakışır bir baş selamına layık olduğumda ise onu dans edenlerin yanına bir prens edasıyla getirdim.

Kulağımda kendi müziğim kollarımda en değer verdiğim insanlardan biri varken bu gece olmasını umduğumdan daha da güzel geçmeye çoktan başlamıştı. Mehveş ellerimi tutup farklı ritimlere yol alırken ben sadece mutluluğu hissediyordum damarlarımda, saf mutluluğu.

Şarkının son kısmı geldiğinde  Mehveş'le birbirimizin gözlerine bakarak daha yüksek sesle şarkıma eşlik etmeye devam ettik.

"THAT'S MY BODY"
"THAT'S MY SOUL"
"THAT'S MY WAY"
"THAT'S MY SONG"

"THAT'S MY BODY"
"THAT'S MY SOUL"
"THAT'S MY WAY"
"THAT'S MY SONG"

"COME AND TELL ME WHAT ARE YOU WAITING FOR."

Tüm herkes son kısımda sözleri  tam olarak bilmese bile bize eşlik etmiş, çığlık çığlığa yeri göğü inletmişlerdi ve bense hayatımda hiç unutamayacağım anlardan birini daha yaşamıştım bir sonrakinin geleceğinden habersiz.

Şarkım sona erip, Mehveş gözleriyle Kerem'i işaret ederek hemen geleceğini belirten bir kaç mimik yaptıktan sonra yanımdan ayrıldığında,  boşluğunu aynı saniye de bir başka beden doldurdu.

Yeşiller arsız ve sinsiydiler. Ve bir o kadar çekici. Fakat benim başıma dert açacaklarını da dile getirmeme gerek yoktu. Bu barizdi. Ve yaşanacak olandı.

Bedenlerimiz olması gerekenden fazla yakınken o yeşiller tek amaçları beni küle döndürmekmişcesine parlıyorlardı.

"Murat Ceylan Wish demek 'Geleyim ve sana ne için beklediğimi anlatayım' öyle mi?" dediğinde sadece yutkundum, diyecek bir şeyim yoktu. Yeşiller önce adem elmama kaydı, sonra dudaklarıma, en sonunda da gözlerime.

"Bu sefer senin istediğin gibi oynayacağım Wish" diyerek kulağıma doğru fısıldadı. Ve iri elleri ellerimi kavradıktan sonra gözlerini etrafta gezdirdi.

İnsanlar hala şarkımın modundan çıkamayıp güzel eleştirilerde bulunurlarken bir kaçı çoktan "Bir dahalı" tezahüratlara başlamıştı. Hilmi Cem İntepe ise , yine  Hilmi Cem İntepe'liğini yaptı. Ve yaşanacak olan, yaşandı.

"Millet biliyorum, sevgilimin müziği tapılası. Fakat onu bu gecelik mazur görün." dedi ve bizi onca şaşkın gözün sınırlarından hızlı adımlarla uzaklaştırdı.

Fakat benimkiler hala yanıbaşımızdaydı.

Sevilmek için Sevmedim // Hilmur Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin