XXI

725 48 26
                                    

Yorgunluğun tüm vücut hakimiyetlerini ele geçirdiği zamanlarda insanların aklında olan iki şey vardır. İlki uyku. İkincisi de içinde bulunulan yoğun tempo durumunun sona ermesi.

Murat'ta normal bir insan gibi bu döngünün bitmesini düşlerken, uyuya kalmak istiyordu.
Son 4 gündür uğraştığı proje sayesinde haftalardır uykusuz kaldığı yetmezmiş gibi hepten bitkin düşmüştü. Uykunun tabiri caizse ona haram olduğu bu dönemin bitmesini dilemekten ve kendini sıcak yatağında güzel bir uykunun kollarında bulmaktan başka bir isteği  şu günlerde yoktu.

"Murat" ön sıralardan ona seslenen Sude'nin sesini duyduğundaysa kafasını koyduğu sıradan zar zor ayırdı sarışın çocuk. Kısılmış mavi gözleri, kumral kızın ona gülümseyen sevimli suratını gördüğünde bitkin bir tebessüm gönderdi ona doğru. "Beni ölmediğine 5 saniye içerisinde ikna etmen gereken bir konu var Murat Ceylan Wish ." dediğinde ise kumral kız, tebessümü yorgun vücudunun elverdiği derecede genişledi.

"Seni burada olduğuma bile ikna edebilecek enerji de değilim ki. " diyerek Sude'yi yanıtladığında, kız şuh bir kahkaha attı.

"Bitirebildin mi bari?"

"4 gün sürdü ama bitirdim. "

"En azından sen bitirmişsin, benim hala 3 sayfalık yazım var." diyerek surat astı kumral kız.

"Dert etme bence, bitirirsin bu gece. Zaten teslimi yarın değil mi?" diyerek ne derece olduğunu tahmin edemese de motive etmeye çalıştı Sude'yi. "Aynen ya bitiririm bu gece. Yalnız koskoca sınıfta sadece 2 'miz proje aldık Ayhan Hoca'dan resmen canımıza kastımız varmış. " diyerek tekrar güldü sevimli kız. Murat'ta uykulu ifadesi el verdiğince eşlik etti Sude'nin gülüşüne.

"Haa bu arada, Ayhan Hoca erken getirirseniz yarın okulda olacağım demişti dün. Projen yanındaysa bugün teslim edebilirsin. " dediğinde kumral kız , Murat'ın gözleri adeta parladı ve gidip Sude'ye sarılma isteğini zor bastırdı. Projeyi bugün teslim etmesi yarın okula gelmeyip tüm gün uyuması demekti ve bu aylardır aldığı en ama en güzel haber olabilirdi.

"Ciddi misin?" diyerek kıza heyecanlı bir bakış attığında Sude gülümseyerek kafa salladı. Murat ise 5 fincan kahve içmişcesine bir enerjiyle elini çantasına atıp hazırladığı dosyadan yazdığı sayfalarca yazıyı bir çırpıda çıkardı ve heyecanla ayağa fırladı. Sude "Önce ben bakayım, sonra götür." diyerek seslendiğindeyse projesini eline alıp ön sıralara doğru ilerledi ve kumral kızın sırasına bıraktı. Bir anda gelen bu enerji neyin nesi bilmiyordu ama bakışlarını sınıfta gezdirecek takatı sağladığı kesindi. Gözleri arka sıralardaki haraketlenmeye doğru kaydığın da ise Alp ve Hilmi Cem'i şakalaşırken ve gülüşürken gördü. Aklından geçen "Ben hariç herkesle gayette iyi anlaşıp arkadaş olabiliyor." düşüncesine engel olamadı. Gözlerini kahkahalar atan ikiliden kumral kıza doğru çevirdiğinde Sude'nin memnuniyetle ödevini incelediğini gördü.

"Baya kapsamlı yazmışsın maşAllah. Ben bu kadar içeriğe girmedim doğrusu. "

"Valla Ayhan Hoca söz konusuyken façam yemedi be Sude." diyerek gülümsedi ve ne olduysa işte o an oldu. Önce omzuna çarpan bir beden hissetti daha sonra ise yüzüne çarpan bir miktar su, tabi bir de Sude'nin çığlığı. Gözleri ise bu kargaşa da ilk olarak elindeki su şişesiyle ona doğru şaşkın bakışlar atan Hilmi Cem'i buldu. Arkasında kahkaha atan Alp'in sesini duyduğunda ise yaşadığı anlık farkındalıkla kafasını anında Sude'nin elindeki projesine çevirdi. Daha doğrusu suların üzerine bocalandığı projesine. Alp'in kahkası tüm sınıfı inletirken Murat sinirinden ağlamak üzeriydi. Hilmi'de bunu farketmiş olacak ki ses çıkarmadan ve gözlerini hiç ayırmadan Murat'ın dolmuş gözlerine bakıyordu.

Sevilmek için Sevmedim // Hilmur Where stories live. Discover now