XXIV

684 46 11
                                    

"İnanamıyorum, Murat Ceylan Wish yalnız başına çay içiyor ve yanında 2 gündür paçasından ayrılmayan eküri, Hilmi Cem İntepe yok. Dağlara taşlara."

Duyduğum sesle gözlerimi elimdeki telefondan kaldırdığımda, gölgesine oturduğum ağacın gövdesine sırtını yaslamış Kerem'le karşılaştım.

"Dalga geçme oğlum bir gün seninde başına gelir, anlarsın." diyerek onu yanıtladığımda, güldü.

"Buraya bakıyor seninki." deyip bahçenin karşısındaki kamelyadakileri kaşıyla işaret ettiğinde, kafamı çevirip bakmadım bile.
"Aynen, arada buraya doğru bakıp gülüyorlar." dedim.

Kafasını sallayıp yanıma oturdu ve sırtını heybetli ağaca doğru yasladı Kerem. "Nasıl gidiyor?" diyerek rutin bir konuşmaya daldığında ise çayımdan büyük bir yudum alıp "İdare ediyorum be kardeşim. Yoğundum bu aralar biliyorsun, daraldığım, bunaldığım, teker teker gelin şerefsizler dediğim çok oldu ama şükür ki son bir kaç gündür olan tempo gayet iyi." diyerek cevap verdim.

"Şu anki tempodan memnunsun yani." deyip kaşlarıyla tekrar kamelyayı işaret ettiğinde kafamı iki yana bıkmış bir edayla salladım. Konu dönüp dolaşıp İntepe'ye geliyordu ve sanırım ben bu konuda yorumsuz kalmayı tercih ederdim. Kerem "Senden hoşlanıyor." diyerek  işi daha da yokuşa sürdüğünde kaşlarımı aksini iddia edercesine çattım.
"Hayır, sadece öyle olduğunu düşünüyor."

"Yapma Murat. Baksana her saniye gözleri burada ve iki gündür yanında olmadığı tek anın içerisindeyiz. Resmen ona bakıp bir gülümsemeni ve soluğu yanımızda almayı bekliyor."

"Sadece kafası karışık Kerem, onu tanıyorum, onu kendini tanıdığından daha iyi tanıyorum. Benden hoşlanıyor gibi duruyor evet ama  seni temin ederim ki sadece hissettiğinin hoşlantı olduğu düşünüyor. Lakin gerçekte olan sadece kafa karışıklığı. "

Kerem "Cidden böyle mi düşünüyorsun? " dediğinde sakince omuz silktim ve çayımdan bir yudum daha alıp ona " Bir kaç ay önce hiç hesapta yokken,  uzun yıllar boyunca onu sevdiğimi öğrendi. Bir erkek , daha önce gram dikkatini çekmemiş bir erkek, onu yıllar boyunca o hiç farketmeden sevmiş. Hilmi Cem sadece şaşırdı. Beni normalde öylesine bir erkek olarak görürken, onu sevmem onun dikkatini çekti. Belki de hoşuna gitti bilmiyorum ama bana artık eskiden olduğu kadar boş bakmamaya başladı. Bilmiyorum belki de onu seven diğer kızlardan biri olduğumu düşünüyor. Bana bazen erkek olmadığımı düşündüğünü, düşündürtüyor. Bana güzel olduğumu söyledi biliyor musun?" diyerek güldüm ve kafamı iki yana salladım.

Kerem'de benimle birlikte gülmüştü. Lakin "Ama güzelsin." demekten de geri durmamıştı. Yüzümü buruşturup "Hayır sadece fazla yakışıklıyım. " dedim ve göz kırptım.

Kerem tekrar güldü. "Yani sence senden hoşlanmıyor öyle mi?"

"Öyle, Hilmi'nin kafası sadece bu aralar fazla karışık. Ki bunu o söyledi. Kafamı karıştırıyorsun dedi. Abi çocuk yüzyıllık hetero. Bir erkek yıllar öncesinde onu sevdi ve o bunu yeni öğrendi diye, çocuğun çat diye biseksüel olacak hali yok ya. Sadece kafası karışık. Hem benim de ondan böyle bir beklentim yok zaten. Kerem, ona olan sevgimi biliyorsun. Hiç karşılıklı yaşanmayan bir şeyi ben katlayıp yıllar önce koydum  kenara. Hiç yaşamadığım için acabalar kafamı meşgul ediyor inkar edemeyeceğim. Dokunduğunda,sarıldığında, bir çift güzel söz ettiğinde yaşansaydı böyle mi olacaktı diyorum ve etkileniyorum. Bu doğru ve inkar edemem. Lakin bir geçmişimiz olmasa bile Hilmi Cem portföyündeki başka bir erkek beni etkilerdi bunu da bilmiyorum. Şu anki durum onunla değil benimle ilgili ve tek bildiğim şu an saldığım. Anı yaşıyorum. O an hissettiğim veya onun hissettirdiği kadar varım. Fazlasını düşünmüyorum. İstemiyorumda."

"Ya o istiyorsa, yani ciddiyse ve gerçekten senden hoşlanıyorsa." dediğinde Kerem kahkaha attım.

"Hilmi ve ciddiyet mi güldürme beni Kerem. O çocuk bir şeyi yaptıktan 5 dakika sonra düşünmeye başlıyor. Böyle bir insandan bahsediyoruz. Hilmi anlık yaşar. Ne istiyorsa düşünmez ve anında yapar. Böyle insanlardan da ciddi kararlar almaları beklenemez ve talep edilemez. Ben de beklemiyor ve talep etmiyorum zaten. Sen Hilmi Cem'in benden hoşlanıp göğsünü gere gere ben bu çocuğu seviyorum  dedikten sonra istikrarlı kalabilceğini düşünüyor musun? Şahsen ben düşünmüyorum. Mesela , İlya ve beni koy yan yana, İlya'ya bakmaktan seçeneklerde benim olduğumu bile farketmez o çocuk. Bakma sen onun şu anki ilgili hallerine. Ben malımı biliyorum."

"Murat şu an tek isteğim, Hilmi'yi cidden bu kadar iyi tanımıyor olman. Tanıyorsan ve bu çocuk cidden böyleyse, seni kırmaktan başka hiç bir şeyle sonuçlanmayacak bu olay."

"Biliyorum Kerem ama ben onun aksine götüyle düşünmeyen tarafım. Dediğim gibi saldım. Sadece anı yaşıyorum .Boş hayallere kapılmak, belki yapar be diyerek ümit etmek, bir de onu bu kadar iyi tanıyorken benim harcım değil."

Kerem asılmış suratını,  ne kadar becerebilirse saklamaya çalıştı. Sonra baktı olmuyor kolunu omzuma atıp beni göğsüne çekti. Bir eliyle saçlarımı karıştırken bakışları karşı kamelyadaydı. "Bu herif bu kadar düşüncesiz bir pezevenkse, nasıl sana böyle güzel bakabiliyor  lan. " dediğinde ben de gözlerimi karşı kamelyada oturan topluluğa çevirdim. İntepe her zamanki gibi aralarında en dikkat çekendi.

Parıldayan yeşil gözleri ve insanı küçük  bir kasabada bulunan tek göl kenarındaki evin sahibi gibi özel hissettiren gülümsemesiyle bana doğru bakıyordu.

Ben de tepkisiz kalamadım tabii ki  kalbim gümbürderken sakince gülümseyerek karşıladım onu ve Kerem'i yanıtladım.

"Çünkü İntepe etkisi böyle bir şey kardeşim."








*Naber gençlik? Wish Bey'in konuyla alakalı düşünceleri bunlar. Sizinkiler nedir? Yorum yapıp görüşlerinizi dile getirirseniz mutlu olurum. 2 ay olmadan bölüm geldi ama siz daha kadir kıymet bilmemeye, arkamdan  atıp tutmaya devam edin. 😒😂

Sevilmek için Sevmedim // Hilmur Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz