X.

958 65 60
                                    



Kürkçü dükkanı atasözü bana hep anlamlı gelmiştir zaten. Bir de üzerine özne kendim olunca ohh tadından yenmiyordu.

"Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır."

İki gündür babamın zorla göndermediği okula, bu sabah itibariyle ayak basmıştım.

Tabi bakanın bir daha bakacağını hesaba katmadığım su götürmez bir gerçekti. Yüzümde ki kabuğu siyahlaşmış izlere ve gözümdeki mor ve yeşil arasındaki renk cümbüşüne baktıklarına emindim.

Hilmi, babama gay olduğumu söylediği akşam almıştım bu hasarı. Ve tabiri caizse ağzımla götüm yer değiştirmişti.

Attığımın her adımda hakkımda yapılan dedikodular, eğreti bakışlar, egoist tavırlar büyüyordu.

Ben ise takmıyordum bile. Okul binasının içine girdiğimde tüm ihtişamıyla güzel bakan gözler karşıladı beni.

Her zaman ki güzel gülüşü yüzünde solarken, endişe kırıntıları da gözlerine peydah olmuştu. Hızlı adımlarla yanıma gelip ellerini yüzümle buluşturdu. Her ayrıntıyı dikkatle inceledi. Her bir noktada bakışlarına daha fazla hüzün kardeş oldu.

Her hareketi dikkatliydi. İncinmemden korkan tavrı beni gülümsetti. Fakat güzel gözler benim aksime sinirlenmişti. Eli gözümün altında yavaşça gezerken sızlandım. Daha fazla panik olduğunu anlamak hiçte zor değildi. Güzel kalplim benim. Kıyamıyordu ki bana.

"Murat, ne bu hal?"

"Oysa ki her telefon konuşmamızda iyi olduğunu, hiç bir problemin olmadığını söylemiştin."

"Evinize gelmemi de bu yüzden istememiştin değil mi?

Endişeli bakışlarına samimi bir gülüşle yanıt verdim. "Sakin ol Mehveşciğim, gördüğünün aksine turp gibiyim" dediğimde derince bir ohh çekti. Dudaklarında ki kıpırtıdan "Şükür" dediğini de anlamıştım. Tekrar derin bir nefes alıp hafifçe gülümsedi.

"Murat turp görmesem inanacağım. Hem senden turp olmaz. Olsa olsa havuç olur." deyip güzel bir gülümseme bahşetti bu sefer.

"Hoş geldin esprileri, kendi kadar güzel olmayan Mehveşciğim zatıaliniz nasıllar?"

"Biraz fazla endişeliler sevgili Murat. Gerçekten iyisiniz değil mi? "

Gülümsedim. Anında moda girebilen zeki bir kızdı Mehveş. Hem de ziyadesiyle güzel. Kibarlığını ve sevecenliğini söylememe gerek dahi yoktu. O benim biriciğimdi.

"Şahsınız tarafından düşünülmek ve endişelerinizin odağı olmak beni onurlandırdı Mehveş. Lakin gerçekten sıhhatte olduğumu bilmenizi isterim."

"Sevgili Murat sizin sıhhatte olmanız beni ziyadesiyle berhudar eder." dediğinde yanaklarını sıkmıştım. Güzel kahkasını duyduğumda keyfim uzun süredir ilk defa yerine gelmişti.

"Kerem okulda mı?" diye bir soru yönelttiğimde "Hayır doktor randevusu vardı, bugün gelmeyecek." dedi.

Kafamı aşağı yukarı salladığımda kafeteryaya doğru yürümeye çoktan başlamıştık. Kahvaltı yapmamıştım ve karnım açtı. Ve benim kahvaltı hobim vardı. Kahvaltı kutsaldı.

Sevilmek için Sevmedim // Hilmur Where stories live. Discover now