14. Bölüm

587 49 2
                                    

Karşımdaki hastanede biraz gözlerimi gezdirdikten sonra yanımdaki Suga'ya baktım. Boş gözlerle hastane kapısına bakıyordu.

Ben
"Hadi girelim."

Beni onayladığında yavaş adımlarla içeri girdik.

Danışmaya gittiğimiz de karşıdan gelen kişiyi görmemle gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı. Bu babamın arkadaşı Yağız amca değil miydi?

Ben
"Yağız amca?"

Bana döndüğünde yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Yanına gidip sarıldığımda o da aynı şekilde bana sarılmıştı.

Yağız amca
"Bu delikanlı kim?"

Suga yanımızda bize meraklı bakışlar atarken Yağız amcaya döndüm.

Ben
"Yakın arkadaşım. Bir iş için gelmiştikte."

Yağız amca
"Neymiş bu iş? Söyleyin ben size yardımcı olurum."

Ben
"Tamam ama sen nasıl yardım edeceksin ki?"

Yağız amca
"Bu hastanenin yeni ortağı benim. Bir arkadaşımla işletiyoruz."

Ben
"Anladım. Bizim aylar önce bir arkadaşımız buraya gelmişti. Onun hala burda olup olmadığını öğrenmek için gelmiştik."

Yağız amca
"Arkadaşınızın adı ne?"

Ben
"Jungkook. Jeon Jungkook."

Yağız amca cebinden bir anahtar çıkarıp uzattı. Anahtarı elime alıp bakışlarımı Yağız amcaya çevirdim.

Yağız amca
"Bu arşiv odasının anahtarı. Önce gidin danışmadan kayıtlara bakmasını isteyin. Öyle biri yoksa arşivde dosyasını bulabilirsiniz."

Ben
"Çok teşekkür ederim Yağız amca."

Yağız amca eğilip sarıldığında bende sarılmıştım.

Yağız amca
"Koruma görevinde başarılar saygı değer Koruyucu Melek."

Gülümseyip geri çekildiğimde o da gülümseyip göz kırptı. Ardından hastane çıkışına doğru yürümeye başladı.

Ben
"Hadi gidelim."

Suga'yla beraber danışmaya gittik. Kadın bizi gördüğünde gülümsemişti.

Ben
"Şey biz Jeon Jungkook adlı bir hastaya bakacaktık. Kendisi burda mı kalıyor acaba?"

Kadın
"Bir bakmam gerek efendim."

Onaylayıp bakışlarımı Suga'ya çevirdim. Stresten bacağını sallıyordu.

Ben
"Sakin ol."

Suga
"Olamıyorum. Ya onu bulamazsak?"

Ben
"Bulucaz merak etme."

Kadın
"Üzgünüm efendim. Ama burda öyle bir hasta yok maalesef."

Ben
"Peki teşekkürler."

Suga'ya döndüğümde yüzünde garip bir ifade vardı.

Ben
"Hadi arşive gidelim."

Merdivenlere doğru yürürken o da peşimden geliyordu.

Sonunda alt kattaki arşiv odasını görmemle elimdeki anahtarı deliğe yerleştirip kilidi açtım ve içeri girdim.

Ben
"Başlayalım bakalım."

~~~~~~~~~~~~~~~

Of burdada yok. Kaç saat olmuştu ama hala dosyayı bulamamıştık.
Raflarda gözlerim dolaşırken bir türlü istediğim ismi bulamıyordum.

Of çıldırıcam nerde? Ölmeyen birinin dosyasını arıyorduk. Ya da durun yanlış oldu. Hadi ama o çocuk daha önce bu hastanede kalmıştı. Biz resmen burda önceden tedavi görmüş birinin dosyasını bulamıyorduk.

Suga
"Nerde bu dosya!!?"

Suga'nın bağırışına aldırmayıp önümdeki dosyalara bakmaya devam ettim. Şimdi bir küfür sallayacam o olucak.

Keşke böyle şıp diye bulabileceğim bir özel gücüm olsaydı. Aslında büyü kitabında kesin vardır da ben bilmiyorum işte.

Of herneyse.

Bütün raflar bittiğinde derin bir nefes alıp verdim. Saat gece yarısına geliyordu be. Ve biz aralıksız dosyalara bakıyorduk.

Suga
"Yok. Sıçtığımın dosyası yok!!"

Arkamdaki masaya yaslanıp elimle başımı ovaladım. Ciddi anlamda yorulmuştum ve birde şu baş ağrım vardı.

Ben
"Bulucaz merak etme. Mutlaka burda biryerlerdedir."

Suga
"Sen iyi misin?"

Elimi başımdan çekip ona döndüm.

Ben
"Sorun yok iyiyim."

Suga
"Tamam o zaman. Hadi çıkalım artık burdan. Midem bulanmaya başladı."

Onu onaylayıp odadan çıktım ve hastane çıkışına doğru yürümeye başladım. Dosyanın nerde olduğunu çok merak etmiştim. Acaba Suga hastaneyi yanlış falan mı hatırlıyordu.

Ben
"Suga cidden bu hastane olduğuna eminsin değil mi?"

Beni onayladığında kaşlarım çatılmıştı. Madem öyle neden dosyayı bulamadık? Oysaki çokta dikkatli bakmıştım. Bakmıştık.

Suga
"Onu asla bulamicaz. Boşuna uğraşıyoruz."

Ben
"Böyle düşünme. Mutlaka yanlış birşeyler olmuştur. Bulucaz yakında."

Hayır benim derdim dosyanın neden orda olmadığıydı. Şimdi Jeon Jungkook ilk o hastanede kalıyordu. Sonra şimdiki kaldığı hastaneye gitti. Ama dosya? Dosyanın arşivde kalması gerekmiyor muydu? En azından giden hasta hakkında bilgi olması gerekiyordu. Sonuçta az çok burda tedavi görmüştü.

Of çıldıracaktım. Hayır dosya nerde olabilirdi ki? Orda olmadığı aşikardı. Ya çalındıysa? Of kim çalacak çocuğun dosyasını? Ayrıca niye çalsın? Ben ve benim mantıksız fikirlerim.

Suga
"Ne düşünüyorsun?"

Ben
"Dosyanın neden orda olmadığını."

Ondan ses gelmeyince bende birşey dememiştim. Sessizce eve geldiğimizde diğer görevi yerine getirmem gerektiği geldi aklıma. Bu gece Özel Güçler okuluna gidecektim. Bayan Darbus hala orda olmalıydı. Açıkcası kadını tanıyordum. O okula gitmesem de bir ara tanışmıştık. Kendisi oldukça yardımsever ve düşünceli biri. Derdimi anlayacağını umuyorum.

Suga'nın evine geldiğimizde bakışlarımı ona çevirdim.

Ben
"Yarın görüşürüz. Babamın yakın bir arkadaşını görmem gerekiyor. Yarın erkenden gelirim."

Suga
"Peki. Görüşürüz o zaman."

Ben
"Görüşürüz."

Bahçenin dışındaki arabama bindim. Bugün hastaneye yürüyerek gittiğimiz için arabam buradaydı.

Düşüncelerimden kurtulup arabayı çalıştırdım ve Seul dışında olan Özel Güçler okuluna sürmeye başladım.

~~~~~~~~~~~~~

Okula geldikten sonra arabayı park edip aşağı indim. Yavaş yavaş okula yürürken elimdeki telefonu açıp saate baktım.

2:50

Saat baya geç olmuştu. Hayır neden bu kadar uzak biryere okul yaparlar ki? Ah doğru burası Özel Güçler okuluydu dimi?

Okula yaklaştığım sırada arkamda hissettiğim şeyle kaskatı kesilmiştim.

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiWhere stories live. Discover now