53. Bölüm

516 41 6
                                    

Soo teyze geldiğinde hep beraber dışarı çıktık. Buraları fazla bilmediğim için Suga ve Soo teyzenin yanından ayrılmıyordum.

Soo teyze
"Hadi şuraya girelim."

Dediği mağazaya girdiğimizde bir sürü güzel elbise vardı.

Ah cidden hepsi de çok güzeldi.

Suga'dan

Annem ve Açelya'yla bir mağazaya girmiştik. Ama mağazada bir sürü erkek vardı.

Umarım çok açık şeyler giymezsin Açelya.

Annem
"Açelya kızım şu elbiseyi bir dener misin? Sana çok yakışacak."

Annemin gösterdiği elbiseyi ben de beğenmiştim. Açelya'ya da yakışırdı.

Açelya
"Tamam."

Elbiseyi alıp kabinlere doğru gittiğinde annemde beni kolumdan çekiştirip kabinin karşısındaki puflara oturtturdu.

Biraz sonra Açelya gelmişti. Karışımıza geçtiğinde dilim tutulmuş gibiydi. Çok güzel olmuştu.

Açelya"Olmuş mu Soo teyze?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Açelya
"Olmuş mu Soo teyze?"

Annem
"Çok güzel olmuşsun kızım."

Açelya gülümseyip bana döndüğünde yutkundum.

Ben
"Çok güzel."

Annem
"O zaman bir de bunu dene."

Bu sefer de siyah bir elbise verdi. Yine kabine gittiğinde mağazadaki erkekler mi çoğaldı yoksa bana mı öyle geliyor?
Biraz sonra siyah elbiseyle gelmişti. Bu da çok güzeldi.

Ona kesinlikle herşey yakışıyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ona kesinlikle herşey yakışıyordu.

Annem
"Kızım bir arkanı döner misin?"

Açelya biraz duraksadığın da kaşlarım çatıldı.

Onaylayıp arkasını döndüğünde tükmüğüm boğazıma kaçmıştı ve deli gibi öksürüyordum.

Annem sırtıma vururken etrafa baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Annem sırtıma vururken etrafa baktım. Herkes Açelya'ya bakıyordu.

Hemen ayağı kalkıp Açelya'nın yanına  gittim.

Ben
"Hiç güzel olmamış. Hatta iğrenç olmuşsun. Değiştir çabuk."

Annem
"Çocuklar ben bir arkadaşımla konuşmaya gidiyorum. Yarım saate dönerim."

Ben
"Tamam anne."

Annem gittikten sonra hızla Açelya'ya döndüm. Bana merakla bakıyordu. Geriye doğru itip kabine girmesini sağladım.
Kendim de girip kabinin kapağını kapattım.

Ben
"Bana bak düzgün şeyler giy. Bu ne böyle? Dekolte dekolte değil bildiğin kumaş yetmemiş."

Açelya
"Of nerden biliyim ben? Giyince farkettim. Ama bence çok güzel."

Kabindeki aynadan sırtına bakmaya başladı. Eliyle de elbiseyi düzeltiyordu.

Açelya
"Bence çok güzel oldum. Ben bunu alacağım."

Kabinden çıkacağı sırada belinden tutup kendime çevirdim. Beline kadar dekolte olduğu için elim doğal olarak çıplak bedenine deymişti.

İrkildiğini hissetmemle yutkundum. Şuan burun burunaydık ve ben onu öpmek istiyordum.

Ben
"Eğer bu elbiseyi alırsan sonun kötü olur ona göre...Koruyucu Melek."

Baş parmağımla belini okşayıp kabinden çıktım. Hadi alsın da görüyüm.

Açelya'dan

Şuan burun burunaydık ve benim kalbim çok hızlıydı.

Suga
"Eğer bu elbiseyi alırsan sonun kötü olur ona göre. Koruyucu Melek."

Baş parmağıyla belimi okşayıp kabinden çıktı.
Biraz önce ne olmuştu öyle?
Elimi kalbime koyup gözlerimi kapatıp derin nefes aldım.

Ardından üzerimi değiştirip kabinden çıktım. Dediklerinden sonra o elbiseyi alacağımı pek sanmıyordum.
Ama alacağım. Sonuçta o bana karışamaz. Öyle değil mi?

Elbiseyle beraber kabinden çıktım. Suga elimde elbiseyle geldiğimi gördüğünde kaşlarını çattı.

Ona havalı bir bakış atıp kasaya ilerledim ve görevliye elbiseyi verip çantamdan kredi kartımı çıkardım.

Görevliye verdikten sonra kısa bir süre sonra kartımı ve poşete konulan elbiseyi aldım.

Suga'nın yanına gittiğimde sinirden köpürüyor gibi bir hali vardı.

Suga
"Ben sana elbiseyi almayacaksın demedim mi?"

Ben
"Dedin. Peki neden senin sözünü dinleyim ki? Sen benim neyimsin?"

Sessiz kaldığında gözlerinin içine bakmıştım.
Bakışları çok değişikti. Anlam veremiyordum. Sanki birşey anlatmak istiyormuş gibiydi.

Ben
"N-neden öyle bakıyorsun?"

Suga
"Gerçekten bilmiyor musun?"

Ben
"Neyi?"

Suga
"Boşversene. Anladığını sanmıştım. Sen koca bir aptalsın."

Hızla mağazadan çıktığında bende arkasından çıktım.

Nereye gitmişti? Sağıma soluma bakıyordum ama yoktu. Neredeydi?
Tam ilerleyeceğim sırada varlığını hissetmiştim. İkisinin de varlığını hissetmiştim. Hem Suga'nın hem de kötü ruhun. Ve şuan ikisi de aynı yerdeydi.

Hemen hissettiğim yere gitmeye başladım. Sağdan gitmem gerekiyordu. Sağ tarafa dönüp koşmaya başladım.

Suga
"Bırak beni?"

Sesin geldiği yöne gittiğimde kötü ruha karşı koymaya çalışan bir Suga görmüştüm.

Hızla yanına gidip kötü ruhu rüzgar gücümle geriye ittim. Suga'yı da yerden kaldırdım ve arkaya doğru ittim.

Bana doğru gelen kötü ruhu rüzgar kasırgasıyla durdurmuştum. Ama bir işe yaramıyordu. Çok güçlüydü.

Aklıma gelenle hemen geriye ittim. Artık Oliks'in rüzgarına dönüşebiliyordum öyle değil mi?

Ona doğru koşup hızla rüzgar dönüştüm ve etrafında dönmeye başladım. İşte bu daha da güçlüydü.

Saniyeler geçmeden öldüğünde insana dönüşüp belimdeki şişeyle ruhu aldım.

Şişe kaybolur kaybolmaz Suga'ya döndüm. Yere oturmuş bana bakıyordu.

Derin bir nefes aldım ve yanına gidip yere çöktüm.
Elimi saçlarını daldırıp bir süre karıştırdım.

Ben
"İyi misin?"

Kafasıyla onayladığında kendime çekip sarıldım. Oturuyor olduğu için kafası göğsüme geliyordu.

Ben
"Bir daha bensiz bir yere gitme. Onların elebaşlarını öldürdüğüm için benden intikam almak istiyorlar. Bu yüzdende seni kullanıyorlar."

Sarılmayı bırakıp gözlerine baktım.

Ben
"Ve ben senin ölmene izin vermem. Veremem. Bu yüzden bana yardım et ve yanımdan ayrılma."

Yine aynı şekilde onayladığında ayağı kalktım ve onu da kaldırdım. Ona bir şey olma düşüncesi bile kalbimi delip geçiyordu.
Buna dayanamazdım.

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiWhere stories live. Discover now