48. Bölüm

538 38 18
                                    

Açelya'dan

Sonunda eve gelmiştim. İnsan olup sinirle cebimden anahtarımı çıkardım ve içeri girdim.

Kendimi çok yorgun ve aç hissediyordum. Hemen üzerimi değiştirdim.

Saçlarımıda yukarıdan dağınık topuz yapıp odamdan çıktım ve aşağı indim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Saçlarımıda yukarıdan dağınık topuz yapıp odamdan çıktım ve aşağı indim.

Karnım açtı benim. Mutfağa gidip dolabı açtım. Yaren belki yemek yapmıştır diye düşündüm ve evet yapmıştı. İşte benim kankam.

Hemde en sevdiğimden yapmıştı. Tavuk göğsü kavurma yanına da pilav. Ah canım benim yaw. Hemen ocağa koyup ısıtmaya başladım.

O ısınırken bende tabak falan çıkardım. Dolaptan da orman meyveli sodamı çıkardım. Yemekte ısınınca tabağıma koyup masaya oturdum.

Tam yemeğe başlayacakken kapının çalmasıyla derin bir nefes aldım. Hayır neden yanlarına anahtar almazlar ki?

Ben
"İnsan anahtar alır demi yanına. Ama yok illa Açelya açsın kapıyı. Yani tamam bende sizi çok severim ama böylede olmaz-"

Kapıyı açtığımda karşımdaki kişiyle sözüm yarıda kesilmişti.

Şuan karşıma duran kişi Suga mıydı yoksa bana mı öyle geliyor?

Ben
"Suga?"

Suga
"Açelya bak beni dinle lütfe-"

Demeden kapıyı suratına kapatmıştım. Ah kalbim neden böyle atıyor? Boşverip mutfağa gireceğim sırada mutfaktan çıkan bedenle burun buruna gelmiştim. Bu Suga'ydı ve şuan burun burunaydık. Ne o ne de ben çekiliyorduk.

Suga
"K-konuşmamız lazım. Hem de hemen."

Neden hala çekilmiyordu? En sonunda ben çekilip ona baktım.

Ben
"Hayır. Sen şimdi yine oyun yaptığımı falan düşünürsün."

Suga
"Hayır bak cidden. O an sinirli olduğum için öyle şeyler söyledim."

Ben
"Ordan bakınca umrumda gibi mi duruyor?"

Suga
"Canımı en çok yakan da bu zaten."

Dediği şeyden sonra ağzımdan bir "Ha!" çıkmıştı. Şaşırmıştım çünkü. Hiç beklemiyordum.

Suga
"Affettin mi beni?"

Ben
"Hayır."

Suga
"Hayır mı? Hayır mı? Hayır mı?"

Her söylediğinde üzerime geliyordu.

Ben
"Ya gelmesene. Affetmiyorum işte."

Suga
"Affetmiyor musun?"

Ben
"Affetmiyorum."

Yine üzerime gelmeye başlamıştı. Bu sefer duvara toslamamla önce duvara sonra Suga'nın gözlerine baktım. Siyahtı. Hemde oldukça siyah. Zifiri bir karanlık gibiydi gözleri. Ama yinede beni içine çekmeyi başarıyordu.
O sırada kollarını omzumun hizasında duvara yaslamıştı.

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiWhere stories live. Discover now