32. Bölüm

549 44 0
                                    

Yoongi'den

Aradan 5-6 saat geçmişti ve hala izliyorduk. Ara vermeden izlemem sonucu baya uykum gelmişti.

Kaydı durdurup Yan tarafımdaki Açelya'ya baktığımda mışıl mışıl uyuduğunu gördüm.

Yüzümde bir gülümseme oluşurken yavaşça ayağı kalkıp kucağında duran Laptobu aldım ve sehpaya koydum.

Ardından ona doğru eğilip sağ elimi sırtına, sol elimide dizlerinin altından geçirip kucağıma almamla bana sarılıp kafasını boynuma gömmesi bir olmuştu. Salonun ortasında öylece kalakalmıştım. Şuan nefesi boynuma çarpıyordu ve bu benim heycanlanmama sebep oluyordu. Neden böyle hissediyordum?

Ona karşı birşey hissetmiyordum ama yinede onun yanında heycanlanıyordum. Bana ne yapıyorsun Açelya?

Düşüncelerimle boğuşurken kucağımda kıpırdanmasıyla hemen odaya gittim ve kucağımdaki bedeni dağınık olan yatağıma bıraktım. Yorganı da üzerine örttükten sonra yatağın yanına oturup onu izlemeye başladım.

Saçları gözünün önüne geldiğinde sol elimle yavaşça geriye doğru ittim. Elim hala saçındayken yavaşça yüzüne getirdim. Şuan elim benden izinsiz onun yüzünde dolaşıyordu. Cidden bunu neden yaptığım hakkında hiçbir fikrim yoktu.

Elim yavaşça yüzünde gezinirken istemsizce gülümsemiştim.

Elimi çekip ayağı kalktım ve yavaşça yanına uzandım. Şuan hiçbirşey düşünemiyordum. Sadece onu biraz daha izlemek istiyordum.

Başımı yastığa koyup ona doğru döndüm. Sağ elimi başımın altına koyup sol elimle saçları yavaşça okşadım.
Yavaş yavaş uykum geliyordu.

Nerden bilebilirim ki onun yanında uyuyakalacağımı?

Ertesi Gün/Açelya'dan

Gözlerimi açtığımda burnumun ucunda uyuyan bir Suga görmeyi beklemiyordum. Şuan oldukça yakındık ve bu benim garip hissetmeme sebep oluyordu.

Biraz sonra o da gözlerini yavaşça açtığında aklıma onu bırakıp gideceğim gelmişti. Ona aşık olmamalıydım.

O da aynı şekilde bana bakmaya başladığında değişik bir şekilde gözlerimi onun gözlerinden çekmiyordum. Çekemiyordum daha doğrusu.

En sonunda yavaşça yatakta oturur pozisyona geldiğimde o da aynı şekilde oturdu.

Suga
"Ben özür dilerim. Bir anda uyuyakalmışım."

Ben
"Ah boşver. Önemli değil. Ee? Kayıtlarda birşey bulabildin mi?"

Başını iki yana sallayıp beni reddetti.

Ben
"Hadi kalkalım o zaman."

Tam yataktan kalkacaktım ki bileğimde hissettiğim elle durup Suga'ya döndüm.

Suga
"Gerçekten istemeyerek oldu. Ben seni buraya getirmiştim ama yatağın diğer ucuna yatırmıştım. Kendimde çok uykum olduğu için 5 dakika uzanayım dedim ama uyumuşum."

Gülüp ona baktım. Beyaz tenine kırmızı yanaklar oldukça yakışmıştı.

Ben
"Önemli değil Yoongi. Neyse boşverelim bu konuyu. Acıktım ben. Yemek yiyelim."

Suga
"O zaman bugün dışarıda kahvaltı yapalım."

Onu onaylayıp odadan çıktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım. Ardından banyodan çıkıp piyano odasına gittim.

Etrafa saçılmış kağıtlarımı toplayıp gitarımı kenara koydum.

Biraz sonra yanıma Suga'da geldiğinde üzerini değiştirdiğini farkettim.

Suga
"Hadi çıkalım."

Onu onaylayıp evden çıktım. Suga'da kapıyı kilitleyip yanıma geldi.

Suga
"Çok güzel biryer keşfettim. Oraya gidelim."

Ben
"Tamam."

Suga
"Bence yürüyerek gidelim. Çok uzak değil zaten."

Ben
"Bana farketmez. Yürüyelim o zaman."

Beraber kaldırımda yürümeye başladık.

Yavaş adımlarla yürürken ilerideki parkta oturan Yaren'i görmemle kaşlarım çatıldı. Elinde ki telefona dalgın bir şekilde bakıyordu. Ne oldu acaba?

Suga
"Nereye bakıyorsun?"

Hızla ona döndüm.

Ben
"Hiçbir yere. Öyle dalmışım."

Beni onayladığında yürümeye devam ettik.

Biraz daha yürümenin ardından güzel bir kafenin önüne gelmiştik.

Suga
"Burayı cidden çok sevdim."

Gülümseyip içeri girdim. Suga'da arkamdan girdiğinde boş bir masaya oturduk.

Yanımıza gelen garsondan güzel bir kahvaltı istemiştik.

Kafamı masaya koyup öyle durmaya başladım.

Suga
"Açelya? İyi misin?"

Başımı kaldırıp ona baktım.

Ben
"Evet iyiyim. Sadece birşey düşünüyordum."

Suga
"Ne düşünüyordun?"

Ben
"Arkadaşımın bir derdi var ama bir türlü anlayamadım. Onu düşünüyordum."

Suga anladığına dair mırıltılar çıkardığında yanımıza garson gelmişti. Elindekileri masaya koyup gittiğinde bizde yemeye başladık.

Yaren'den

Telefonumdan sembollere bakarken yorulup parktaki banka oturdum. Bu sembollerle birşey yapmam gerekiyordu ama ne?

Bugün akşam kızlarla konuşsam iyi olacaktı. Çünkü hiçbirimiz de Jin için birşey bulamamıştık.

Telefonumu çıkarıp mesajlara girdim ve gruba yazmaya başladım.

Telefonumu çıkarıp mesajlara girdim ve gruba yazmaya başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kızlarda kısa bir süre sonra onaylamıştı zaten. Fotoğrafa bakmayı bırakıp telefonumu bıraktım ve oturduğum banktan kalkıp Jin'in evine doğru yürümeye başladım.
Garip bir şekilde git gide geriliyordum.

Koruyucu Melekler¹ || Min YoongiWhere stories live. Discover now