1➰

15.9K 577 655
                                    


Medyayı hikayeyi açar açmaz feels geçirin diye koymadım ;)

-

"Bana bak! seni ahmak."

Yerde gezinen bakışlarım çarptığım kişinin sesini duymamla yukarı doğru çıktı. Çarptığım kişinin gözlerinin beyaz taraflarında kırmızılıklar vardı. Çok sinirlenmiş olmalıydı ya da başka bir neden dolayı diye düşündüm. Ben ona ne kadar süre baktım bilemiyorum eliyle beni geriye doğru itti. Ne olduğunu anlayamadan yakamdan tuttu.

"Çok fazla sinirliyim. Bana çattığına göre çok şanssız olmalısın. Sana tavsiye gece vakti böyle önüne bakmadan yürümemelisin."diyerek yakamı sert bir şekilde bıraktı.

Adam arkasına tuhaf bir şekilde baktı. Ardından bana arkasını dönüp hızla uzaklaştı. Arkamda biri mi vardı diye döndüm fakat kimseyi göremedim. Kendime gelmek için yüzüme birkaç küçük tokat attım. Önüme bakmadan yürüme alışkanlığımı bırakmalıydım sonunda kötü şeyler başıma gelecek gibiydi. Durduğum yolun biraz ilerisindeki restoranta girdim. Üstüme çıkıp yüzümü yalayan kedime gülümseyerek kucağıma aldım.

"Sen beni mi bekliyordun Cooky?"diyerek sordum. Güzel sesiyle iki kere miyavladı. Bunu evet olarak saydım.

Cooky ile konuşurken mutfaktan acı dolu bağırışlar gelince onu masanın üzerine bırakıp mutfağa girdim. Gördüğüm manzara karşısında ağzım aralanmış, göz bebeklerim büyümüştü.

"Siz ne yapıyorsunuz?"

Jin hyung'un üstünde gözleri kapalı bir şekilde duran Tae,sesimi duyunca panik yapıp hemen ayağa kalktı.

"Sakın yanlış anlama."dedi tedirgin bakışlarla.

"Üzgünüm dostum. Çoktan anladım bile."diyerek sırıttım.

O sırada Jin hyung ikimize de bağırınca sırıtmayı kestim."Seni geberteceğim Tae. Sen hiç sırıtma Jimin. Sanada sıra gelecek."diyerek parmağını bana doğru salladı. Tae gerginliği fark edip ilk önce kendi ayaklandı sonra Jin hyung'u kaldırdı. Birkaç saniye geçmeden yakalarından tutulması bir oldu.

"Birinci olarak sırtım hep un oldu. İkinci olarak sırtım acıdı. Üçüncü olarak sakarlığın sinirimi bozuyor." Taehyung çaresiz bakışlarla bana dönmüş, ağzını oynatarak,"yardım et."demişti.

Jin hyung bunu fark edip ağzına bir tane vurdu."Kimse yardım edemez sana."diyerek onu içeri götürdü. Arkalarından koştum. Tae korkudan Jin hyungun ayağını tutuyor ve bağırıyordu.

"Hyung yapma, bir daha sakarlık yapmayacağım. Herkese ne kadar yakışıklı olduğunu söylerim vallaha bak. Şu kediyi üzerimden al."

Hem ağlıyor hem yalvarıyordu. Jin hyung acıyıp kedimi bana uzattı, hızla onu kucağıma aldım.

Tae,Jin hyungun yanaklarından öpüp,"Cidden çok yakışlı bir hyungsun. Affetin değil mi beni?"diyerek sırnaştı.

Jin hyung gülerek onun saçlarını karıştırarak memnun bir ifadeyle konuştu."Yakışlı olduğumu duymak çok güzel hissetiriyor ama umarım bir daha yapmazsın. Yoksa daha çok korkacağın şeyler bulurum."

Uysal bir gibi Jin hyunga bakıp kafasını salladı. Jin hyung bana döndüğü gibi restorantın üst katına doğru koştum.

"Jimin eğer aşağı inmezsen yemek vermeyeceğim haberin olsun."

Bu tehtidinden sonra aşağı inmek zorunda kalmıştım. O sırada Taeye sofrayı hazırlamasını söylüyordu. Arkasını dönünce beni gördü.

"Gel buraya yardım et."

𝙎𝙝𝙮 |𝗝𝗶𝗸𝗼𝗼𝗸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin