Gülümse

141 23 11
                                    

Bu hikaye bana ait değil, izin alarak çeviriyorum. Hikayenin asıl yazarı: @TyjoSmolJishwaBean

tyler'ın gözünden

Saat gece 11.

Yorgun bile değilim.

Sanırım gece insanı olarak doğmuşum.

Gözlerim karanlık gökyüzünde gezindi. Bugün yıldızlar çok parlaktı.

Düşüncelerim sonsuz boşluğa, yani başımın derinliklerine sürüklendi.

Son zamanlarda yalnız başıma çok kaldım.

Ağabeyim üniversiteye gitmek için taşındığı ve babam daha fazla çalıştığı için... Ve şimdi annemin daha fazla alışveriş yapması gerekiyordu çünkü mutfağı yeniliyorduk.

Bunun kimsenin suçu olmadığını biliyorum.

Bununla başa çıkabilecek olmam gerektiğini biliyorum.

Ama yalnız olmak zihnime iyi gelmiyor. – Annem hep böyle söylemeyi tercih eder.

Beni yalnız başıma bırakmaktan nefret ederdi, bu da kendimi onun için büyük bir yükmüşüm gibi hissettirirdi.

Demek istediğim, 17 yaşındayım ve annem hâlâ beni evde yalnız bırakmaktan tedirgin oluyor.

Şüphe uyandırıcı değil mi?

Ve ağabeyim birkaç kere aradı bile. Üniversitede mutlu gözüküyordu.

İyi olmalıyım.

Ama sanki hiçbir zaman değildim.

Ellerime baktım, boğazımdaki yumruyu yutarken kötü düşüncelerin zihnime girdiklerini hissettim.

Düşüncelerimden kurtulmaya çalışırken gözlerim gökyüzündeki bir noktaya çıkıverdi.

Derin bir nefes aldım, tanıdık gözlerin benimkilerle buluştuğunu görene kadar bakışlarımı aşağıya doğru dolaştırdım.

Ne yapmam gerektiğinden emin olamayarak gözlerimi kırptım.

Yine başka yöne mi bakmalıydım?

Evet, bu karar geçen sefer çok işe yaramıştı.

Ona el mi sallamalıydım?

Ama ben bunun hakkında düşünemeden o başka yöne döndü ve odasının karanlığında yok oldu.

Aşağı baktım.

O bile terk etti.

Herkes eninde sonunda terk edecek.

Ve neden bunu yapmasınlar ki?

Boş olan penceresine tekrar baktım.

Çoktan olduğum yerde dönüyordum ki bir şeyin hareket ettiğini ve onu görebildiğim yere geri geldiğini fark ettim.

Bir saniyeliğine bir şey yazıyormuş gibi gözüktü. Ardından az önce üzerine yazdığı kağıdı önündeki cama yaslayıp gülümseyerek tekrar yukarı baktı.

Büyük dağınık harflerle üzerinde "GÜLÜMSE : )" yazıyordu.

Çabasını ve o gülünç sırıtışını görünce sahiden de hafifçe gülümsemem gerekti.

Ona geri mi yazmalıydım?

Bu düşünce kulağa çok saçma geliyordu ama... ya yazmamı istiyorsa?

Peki ya istemiyorsa?

Kendi zihnime sinir olup yutkundum.

Sonra defterimi aldım ve ne yazmam gerektiğini düşündüm.

Teşekkürler?

Hızlıca başımı salladım ve sadece gülen bir yüz çizip soğuk cama yasladım.

Yanıt olarak daha da genişçe gülümsedi.

Ben onu gülümsettim.

Bu beni daha da çok gülümsetti. Hiç bitmeyecek bir döngüye girmiştik sanki.

Gecenin geri kalanını birbirimize garip çizimler gösterip birbirimizi gülümseterek geçirdik.

Başka hiçbir kelime söylenmedi, zaten ihtiyaç da yoktu.

Şimdilik.

jøshler |-/ sømetimes quiet is viølent [Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now