Yalnızlık İyidir

130 16 18
                                    

Bu hikaye bana ait değil, izin alarak çeviriyorum. Hikayenin asıl yazarı: @TyjoSmolJishwaBean

tyler'ın gözünden

"Başım eğik,

dizlerim yerde,

soracağım

lütfen

kurtar beni."

Önümdeki kağıda kelimeleri karalarken kapımın yavaşça tıklatıldığını duydum.

Yine de hafifçe sıçradım ve kitabı hemen çarşafın altına sakladım.

"Selam, Tyler." Annem yüzünden okunan endişe ve stresle bana baktı.

Zoraki bir şekilde gülümsedim.

Berbat gözüküyor olmalıydım.

Deneme bile.

"Ihh, n'oldu?" diye dikkatlice sordum.

Annemin yüzünde hafif bir gülümseme belirdi.

Galiba yeniden biraz konuştuğum için memnundu.

Son birkaç gün iniş çıkışlı olmuştu.

Oysaki olumludan olumsuza falan gitmemişti günlerim.

Sadece bütün gün yatağımda yatıp yemek yememek ve konuşmamaktan, en azından iyiymiş gibi davranmaya ve nadiren yiyip sadece gerektiğinde konuşmama gitmişti.

Şu an nerede olduğumu pek bilemiyordum.

Uyumak istemiyordum, dünkü gibi.

Ama yanı zamanda yemek yemek veya odamın dışında bir şeyler yapmak için de hiç motivasyonum yoktu.

Aynı annemin bana baktığı gibiydi.

İncitiyordu.

Değişmek istememe o kadar çok neden oluyordu ki.

Daha iyi bir oğul olmak.

Hak ettiği oğul...

Endişelenmesini istemiyordum.

Ve herkesten aldığım bu ilgiden de nefret ediyordum.

"Bugün aşağı gelip bizimle bir şeyler yiyebilir misin diye merak ediyorduk. Senin için yukarı getirdiklerimi nadiren yiyorsun ve ayrıca Zach de orada olacak."

Hayır.

Yutkundum.

'Nadiren yemek' iyiydi.

Genelde bir kısmını banyodaki çöpe atıyordum.

Ama bana bakışı...

HAYIR.

Ama Zach'i gerçekten de özledim.

Onun da endişelenmesini istemiyordum.

Bir şey yapmam lazımdı.

Hiçbir şey yapmana gerek yok.

Burada tek başımıza iyiyiz.

Yalnızlık iyidir, hatırladın mı?

Seni aşağıda istemiyorlar.

Sadece seni önemsemeye zorunlu hissediyorlar.

Ama önemsemiyorlar.

"Yemek yemen lazım, tatlım. Lütfen, tam da senin sevdiğin gibi burrito yapıyorum." diye ekledi ve umutla gülümsedi. (ç/n: Burrito, özel bir meksika dürümü)

Tekrar kendimi gülümsemeye zorladım.

"Tabii, orada olacağım."

"Bu harika, canım. 8 gibi yiyeceğiz. Ama daha erken de gelebilirsin. Sadece kalın bir şeyler giy, mutfaktaki ısıtma hâlâ çalışmıyor."

Başımla onayladım ve ardından yavaşça kapıyı kapatarak odamdan çıktı.

Mükemmel.

Ih, kes sesini...

En azından çabalıyorum.

jøshler |-/ sømetimes quiet is viølent [Türkçe Çeviri]حيث تعيش القصص. اكتشف الآن