Bu hikaye bana ait değil, izin alarak çeviriyorum. Hikayenin asıl yazarı: @TyjoSmolJishwaBean
tyler'ın gözünden
Ertesi gün kahvaltıda ikinci kez düşünmeden dışarı bakmamı sağlayan sesler duydum.
"Josh acele et! Çok geciktik!" diye bağırdı uzun boylu çocuk.
Öne doğru koştu, neredeyse kendi ayağına takılıp düşecekti.
Josh, evin ön kapısından çıkarken ayakkabısını daha yeni giyiyordu.
"Evet, evet, geliyorum, Brandon!" diye yüksek sesle homurdandı.
Dar kot pantolon ve gri Nasa tişörtü giymişti.
Açık pembe saçı koyu bir kasket tarafından geride tutuluyordu.
Yutkundum.
"İyi misin, canım?" diye sordu annem içeri girerken.
Çok önce gitmiş olduklarını fark ederek yukarı baktım.
"E-evet... Dalmışım sadece."
Ona zayıf bir gülümsemeyle baktım.
Başıyla onayladı ve babamla konuşmak için arkasını döndü.
Gözlerim yine dışarıya kaydı.
Haklıydım.
Evet... Yeterince arkadaşı var gibi gözüküyordu. Niye onlardan biri olmamamı kafaya taksındı ki?
Ama aslında...
Onu özlemiştim.
Sadece bir kez 'konuştuğumuzu' göze alırsak bu çok saçmaydı.
Doğru düzgün tanışmadınız bile.
Nasıl biri olduğu hakkında filan hiçbir fikrin yok.
Ama yine de özlemiştim.
ESTÁS LEYENDO
jøshler |-/ sømetimes quiet is viølent [Türkçe Çeviri]
FanficTyler, anksiyete sorunlarıyla baş eden 17 yaşındaki bir genç. Evden eğitim görüyor ve geceleri penceresinin yanında otururken şarkı sözleri yazmayı çok seviyor. Josh karşı sokağa daha yeni taşındı. Bateri çalmaktan hoşlanıyor ve penceresinin yanınd...