jøshler |-/ sømetimes quiet is viølent [Türkçe Çeviri]

"Tyler?"

Bu hikaye bana ait değil, izin alarak çeviriyorum. Hikayenin asıl yazarı: @TyjoSmolJishwaBean

tyler'ın gözünden

"Tyler?"

Tekrardan önümde duran kadına baktım.

Yorgundum, bütün sorular beni çok yormuştu.

Çok fazla soru vardı.

Yine düşüncelere dalmış olmalıydım.

"P-pardon, ne dediniz?", diye sordum sesim her zamanki gibi boğuk, çatlak ve kısık bir şekilde.

Yabancı bir yerde olmaktan nefret ediyordum.

Yabancı insanların yanında olmaktan nefret ediyordum.

Bana hafifçe gülümsedi, sabırlıydı, kibardı, ama galiba zaten işi buydu.

"Dedim ki, ihtiyacın olan yardımı sağlayabilecek buraya yakın bir birim var.", diye benim için tekrarladı ve başımı öne eğdim.

Birkaç gün önce yardıma ihtiyacım olmadığını söylemiştim.

Aslında birkaç saat önce söylemiştim.

Ama şimdi Josh'un ödü kopmuş suratı beynimde bana bakıyordu.

Yanağında benim sebep olduğum kesik...

Onun canını yakmıştım.

En sevdiğim insanın canını yakmıştım.

Ve bunu sırf düşünmek bile fiziksel olarak canımı acıtıyordu.

Sonunda başarmıştı. – Benden nefret ediyor olmalıydı.

Gözlerimde yaşların oluşmasını hissederken güçlükle yutkundum ve aşağı baktım.

Ağlamaktan bıkmıştım.

Parmağımdaki yara bandı ile oynadım, parmaklarıma göz gezdirirken.

"Tyler?", dedi hafifçe, bir kez daha.

Yutkunarak başımı salladım ve bir saniyeliğine yukarı ona baktım ama bakışlarım ben konuşmadan önce tekrar aşağı kaydı.

"Evet, s-sanırım yardıma i-ihtiyacım var."