jøshler |-/ sømetimes quiet is viølent [Türkçe Çeviri]

"Josh?"

Bu hikaye bana ait değil, izin alarak çeviriyorum. Hikayenin asıl yazarı: @TyjoSmolJishwaBean

josh'un gözünden

"Josh?"

Yukarı Brendon'a baktım.

"Pardon, ne dedin?", diye sordum çünkü açıkçası dikkatimi vermemiştim.

Aslında sabahtan beri böyleydim.

"Dedim ki: yüzüne ne oldu?", dedi kendi yanağını göstererek ki neyden bahsettiğini bileyim.

"Oh.. ben..", dudağımı ısırarak sesimi azalttım. "Bak, bu kulağa aslından daha kötü gelecek.", dedim ona dikkatle bakarak.

Kaşlarını kaldırdı.

"Şöyle ki, bütün gün nasıl sessiz ve üzgün olduğunu düşünürsek, bunun Tyler hakkında olduğunu tahmin ediyorum ve bunun gittiği yeri de hiç sevmiyorum." dedi endişeli bir yüz ifadesiyle.

Bunu nasıl açıklayabileceğimi düşünerek derin bir nefes aldım.

"Yeniden kötüleşti ve.. ayna kırığı fırlattı- ama isteyerek yapmadı, yani bence, demek istediğim.. ben.. bilmiyorum.", dedim ve Brendon'ın şoke olmuş ifadesine bakarak yutkundum.

"Josh.. y.. yani, sikeyim kanka. Gözüne gelebilirdi biliyorsun, değil mi? Ben sadece.."

Yanağımın içini ısırdım.

"Biliyorum. Ama gelmedi.", dedim aşağı bakarak.

"Ama gelebilirdi Josh.", diye tekrarladı ve bana kaşlarını çattı. "Bak, aşırı hassas olmak istemiyorum ama bunu önemsiz gibi gösteriyorsun, biliyor musun?"

İç çektim ve etrafımızdaki insanlara endişeyle bakarak saçımla oynadım.

"Sadece... Tyler'ın asla canımı yakmayacağımı biliyorum.", dedim.

"Ama aslında yaktı gibi."

"İsteyerek yapmadı."

"Bunu bilemezsin"

"Brendon yeter. Ne demek istediğini biliyorum, ben... ben sadece..", ona bakarak durdum, sanki ne demek istediğimi ona gözlerimle anlatmaya çalışarak.

"Josh, anlıyorum. Onu seviyorsun, öpüştünüz ve harikaydı ama.. bu doğru değil. Onun iyiliği için kendine yalan söyleme. Canını yaktı ve.. bir kez daha yapabilir.

Kelimeleri bir tokat gibi geldi çünkü çok haklıydı.

"Onun yüzünü görmedin." diye fısıldadım dehşete düşmüş ifadesini hatırlayarak.

Gözleri fal taşı gibi açılmış, titreyen vücudu, birazdan akacak göz yaşları.

Ve çok fazla kan.

Bir kez daha anıları beynimden kovmaya çalışarak gözlerimi kapadım ve tekrar Brendon'a baktım.

"Ama arkadaşımın acı çekişini görüyorum ve.. sadece diyorum ki belki de önce kendi sorunlarını çözmesine izin ver ve sonra çıkma işine başlayın, anlarsın ya?"

"Konu çıkmamız değil. Sadece iyi olmasını istiyorum."

"Ama senin iyi olman gerektiğini unutuyorsun."

İç çektim.

"Ben iyiyim.", dedim ve alay edermişçesine güldü.

"Son günlerde duyduğum en kötü yalan.", dedi bana tekrar ciddiyetle bakarak. "Sadece.. kendini de düşünmeye çalış. Lütfen."

İç çekerek başımı salladım.

Ama tek düşünebildiğim şey Tyler'dı.