AY-9

212 20 3
                                    

Medya: E-Class...

Merhabalar, herkeze iyi geceler diliyorum. Imm saat şu an 01:23. Bu kez 3 bölüm art arda yayınlayacağım çünkü 24 Eylülde üniversiteye başlıyorum😊. Bir kaç hafta burada olamayacağım için fazla bölüm yayınlamak istedim. Sizleri seviyorum canımcımlar, şimdilik hoşçakalın...

‘’Niv! Lütfen biraz dinlenemez miyiz artık?’’
‘’Gece, bu kombiler sana ancak bir hafta yeter. Alt tarafı sekiz on parça bir şey aldık.’’
‘’her ceketi, pantolonu, şort ve ayakkabıyı ben deniyorum ama!’’
Niv telefonunu açarak bana uzattı. Söylediklerimi umursamıyordu bile.
‘’sen kıyafetleri denerken Sancar Holding hakkında ufak bir araştırma yaptım.’’
‘’yani?’’ dedim bıkkınca.
‘’Gece, çalışacağın şirket alanında tam bir dünya devi!’’ ela gözlerini açarak baktı. O kadarını ben de biliyordum. Niv birde bu şirkette patronumdan sonraki ilk tasarımcı olacağımı bilse İzmir’in bütün alışveriş merkezlerini turlardı. Bana da her kıyafeti tek tek deneterek cinnet geçirmeme sebep olurdu.
‘’bu kadar yeter lütfen’’ tam ağzını açacaktı ki kaşlarımı çattım. Neyse ki itiraz edemedi.
Saate baktığımda akşam altı olmak üzereydi. Niv sonunda bulabildiği taksiyi çevirdi ve arabaya resmen yığıldım. Asla enerjisi bitmiyordu. Niv telefonu karıştırıyordu ki gülümseyerek başını bana çevirdi.
‘’mangalda balığa ne dersin?’’
‘’akşam yemeğini ben yapacaktım hani?’’
‘’söz vermiştin evet. Ama kabul et ikimizde yorulduk ve Yekta ARKIN bu konuda daha usta.’’ Gülümsedim. Niv nin yorulduğuna pek katılmasam da sevindim, yemek yapmaktan kurtulmuştum. Niv, Yektayayı arayarak balıkları alıp hazırlamasını istedi. Biz eve vardığımızda ise pişirecek ve sıcak sıcak mideme indirecektim. Acıkmıştım ve Niv’in balık fikri keyfimi yerine getirmişti.
***************************************
‘’rakı?’’ Niv’ in sorusuyla dalgınlığım küle döndü.
‘’hayır yarın ilk iş günüm.’’ Kusmak istemiyordum. Yüzümü buruşturdum. İtiraf etmeliyim ki hayatımda rakı içmemiştim ve denemenin hiç sırası değildi.
Yekta evin küçük balkonunda köşeye elektrikli mangalı yerleştirmiş ve balıkları pişiriyordu. Birkaç salata çeşidi ve meze hazırladıktan sonra Niv ve ben de masada yerimizi almıştık. Ufak ama şirin balkonda ışıklarla süslü İzmir gecesini izlemek keyifliydi. Bir kısmı hala orman ve çayırla çevrili bir kısmı ise ışıklarla süslenen görüntü hoştu. Tabi bunu izlerken balık keyfi daha da güzeldi. Telefonuma gelen mesaj sesiyle bakışlarımı odakladığım ormanın karanlığından çevirerek gelen kutusunu açtım.

‘’Bayan Tanyel, yarın saat sekizde hazır olun şoför sizi şirkete götürmek için kapınızda olacak. İyi geceler.
E. SANCAR Şirketler Topluluğu...’’

Bütün kaslarım gerilmişti. Yekta ve Niv sohbete dalmışlardı, fark ettirmemeye çalıştım. Parmaklarımın titremesizi umursamadan metne tıkladım.

‘’Bay Sancar, ev adresimi nerden biliyorsunuz? Ve hayır işe kendim gelebilirim.’’

‘’Hala beni fazla hafife aldığınızı düşünüyorum Tanyel. Yanılmıyorum değil mi? Adresini bulmak zor değil. Ve hayır, size göndereceğim şoförle geleceksiniz.’’

Ah! Bu kaçık kendini nerde görüyordu acaba?

‘’Ya gelmezsem?’’

Saniyeler içinde yanıt geldi.

‘’Bir sözleşme imzaladınız. Unutmayın.’’

Tırnaklarımı avuçlarıma batırdığımı fark edemesem de Niv’in dürtmesiyle ayıldım. Ve yumruk yaptığım parmaklarımı gevşettim. Avuç içlerime kan oturmuştu. Ah acı neden hissetmiyordum ki? Ölsem haberim olmayacaktı, bu çok can sıkıcı.

KAN VE ŞEHVET /TazeYaralar/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin