Ruhumun boşluğa çizdiği tablodaki,
Fırça darbelerinde gizliydi aşk.
Sonsuza dek boşlukta düşmek gibiydi
Ürkütücü ama içine çeken.
Gözlerindeki kahvenin, en acı tonunu anlatan bir masal sayıkladı.
Birkaç damla kan düştü karın üstüne.
Göz yaşı kada...
Asansörden çıkmadan önceki son sözü bu olmuştu. Adını öğrendiğim kadın yapmacık bir tebessümle konuştu.
‘’Buyurun Gece Hanım.’’ Banu birkaç adım öndeydi ve düşüncelerle boğuşarak onu takip ediyordum.
Erez ahşap kapının yanındaki elektronik cihaza elini yerleştirdi ve kapı ufak bir metalik sesten sonra açıldı. Güvenliğe bu kadar önem vermesine şaşırmamıştım. İki kapı mesafeden sonra geniş koridora bakan ufak pencereli bir odanın önünde durarak bana döndü.
‘’Efendim odanız burası.’’ Dedi ve anahtarı avucuma bıraktı. ‘’bir ihtiyacınız olursa telefon ile bildirmeniz yeterli.’’
Şaşkınca başımı salladım ve cevap veremedim. Kadın yanımdan ayrılırken kapıyı dalgınca araladım. Ahşap bir çalışma masası ve onun üstüne yerleştirilmiş son teknoloji bir bilgisayar duruyordu. Masanın tam arkasında zeminle kesişen boydan bir pencere vardı. Kapının karşısında ise yine uzun ahşap bir sehpa ve onu tamamlayan kül rengi geniş bir kanepe duruyordu. Oda fazla büyük olmasa da oldukça aydınlıktı. Açık meşe parke rengini yine açık gri tonlarında duvarlar tamamlıyordu.
Masadaki lavanta buketi dalgınlığımı tuzla buz etti. Üstünde herhangi bir kart yoktu. Garip olan bu en sevdiğim çiçekti ve bunu göndereni bu yüzden daha çok merak etmiştim. Mor renkli ufacık çiçeklerin konusu odayı sarmış ve zihnimdeki hatıraları uyandırmıştı.
Hatırladığım detay ile yüzümdeki kan çekilmeye başladı. Bu çiçeği sevdiğimi bir tek Özer biliyordu, ama ama o öldü o öldü…
Zihnim sürekli bu ikazı tekrarlıyordu, peki ya bu çiçekler? Belki de sadece tesadüftür. Peki bu tesadüfün sahibi kimdi?
Lavantaya bakarken kapının tıklanmasıyla sarsakça sıçradım. Başımı iki yana sallayarak boğazımı temizledim.
‘’gir!’’ kapıdan giren iki kişi saygıyla başları ile beni selamlayarak içeri girdiler.
Birisi kıvırcık saçlı sarışın en fazla yirmi beş yaşlarında bir erkekti. Diğeri ise esmer, uzun boylu, oldukça zayıf ve küt saçlı bir bayandı ve yanındaki erkekle aynı yaşta gibi duruyordu.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Medya: Bilge
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
