AY-15

202 14 8
                                    

Medya: Hawai Balon seyahati...

Evet, sanki o yoktu, varlığı biliniyor ama hiçbir yerde varlığına tanık bir şey bulunmuyordu.

‘’gelebilir miyim efendim?’’

Efe’nin seslenişiyle karanlık bir girdaptan çekip çıkarılmış gibi hissettim. Kendime gelmek için birkaç saniye karşımda bana bakan adama ifadesizce baktım. En sonunda başımı hafifçe iki yana sallayarak cevap verebilmiştim.

‘’a evet?’’

‘’iyi misiniz Gece Hanım, solgun görünüyorsunuz?’’

‘’sadece uykusuzum. Her neyse sorun nedir Efe?’’

‘’tasarımlarda hangi madeni taşlar kullanılacak onun sonucunu öğrenmek için gelmiştim.’’

‘’bir saat sonra ekip toplantı salonunda olsun, sadece ben değil buna hep birlikte karar vermeliyiz.’’ Efe gülümseyerek cevap verdi.

‘’elbette, pekala efendim.’’

Hayır düşünmeyecektim. Bu gece kafamdaki bütün soru işaretlerine cevap bulacaktım, en azından öyle umuyordum…

Toplantıya tam kadro her kez katılmıştı. Yardımcı tasarımcılar Efe ve Bilge, tasarımları üretime geçiren ekibin başındaki kişi Ms. Josep  ve takıların asıl maddesi olan doğal taşları, ithal eden Monika Hanım da masada yerini almışlardı. Bir tek kişi eksikti o da büyük patron…

Monika Hanım elindeki dosyayı inceledikten sonra gözlüğünü çıkardı.

‘’kullanacak olduğunuz taşlar oldukça farklı Madam? Özellikle amestis, kristal kuvars, akuamarin veya mavi kehribar gibi taşlar önceden hiç kullanılmadı.’’

Fransız aksanlı kadın oldukça şaşkındı. Yaklaşık kırklı yaşlarının ortasında, kısa kızıl saçlı, kumral tenli, minyon bir görünüşü vardı. Elindeki kalemi ritmik şekilde masaya vurarak ufak tıkırtılar çıkarmaya başladı.

‘’evet, Madam Monika. Birçok firma zümrüt, yakut ve özellikle pırlanta klasiklerinin dışına çıkmıyor. Önemli olan kullanılan madeni taşın pahalılığı değil de tasarımların özgünlüğü ve nasıl kullanıldığı, sizce de öyle değil mi?’’

Kadın cevaptan memnun kaldığını belli ederek gülümsedi ve başını salladı. Onun yanında oturan uzun boylu, zayıf, esmer ve henüz otuz yaşlarında gözüken Ms. Josep araya girdi.

‘’peki ya tasarımlardaki taşların neden fazla işlenerek şekil vermemizi istemiyorsunuz? Tasarımlarınız, markamız için oldukça farklı bir tarz ve özgünlükte, buna bir diyeceğim yok fakat taşları işlememizi istememenizin sebebini anlayamadım Bayan Gece?’’

Bilge ben cevap vermeden önce bir fikir sundu.

‘’Gece Hanım marka adına bu güne kadar kullanılmayan bir yorum yaratmak istiyor diye düşünüyorum.’’

‘’aslında bunu yapmamın altında bir mesaj yatıyor.’’ Efe hevesli bir çocuk gibi yine heyecanla atıldı.
‘’ne gibi Efendim?’’ gülümseyerek konuşmaya başladım.

‘’doğal taşların kaya parçası, toprak gibi diğer organik maddelerden temizlemenizi istiyorum. Ama o taşları belli küçük parçalara ayırsanız da net bir şekil vermenizi istemedim evet. Bunun sebebi asıl hali ile ne kadar güzel ve tabi göründüğünü göstermek. Bizler karşımızdaki insanı olduğu gibi sevmemiz gerektiğini biliyoruz. Ve o kişiyi olmasını istediğimiz şekilde değil de ona, olduğu hali ile aşık oluyoruz. İşte taşlara şekil vermemenizi bu yüzden istedim. Doğallığı ve olduğu hali ile kabullenişi mesajını verebilmek için.’’

KAN VE ŞEHVET /TazeYaralar/Where stories live. Discover now