AY-14

178 15 2
                                    

Medya; Mavi tostos "Şirine"

Daha fazla O kaçığı düşünmeyecektim.

Eşyalarımı odamdan alarak asansörle aşağı katı tuşladım. Şirketten çıktığımda şoförün beklediğini fark etsem de tanıdık bir sesi duymamla sağ tarafa döndüm. Yekta! Kardan adamım beni almaya gelmişti. Gülümseyerek yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.

‘’Mesain bitti değil mi?’’

‘’evet, nihayet bitti.’’

‘’o zaman gidelim.’’

‘’pekala.’’ Şoföre işaret ederek başımı hafifçe salladım.

Onaylayarak karşılık verdi. Şirine’ye kendimi atarak gevşedim.

‘’ilk iş mesain nasıl geçti?’’ derince soludum.

‘’yoğun, hem de çok yoğun.’’

‘’peki o zaman yemeği dışardan yiyelim ne dersin?’’

‘’olur.’’

‘’hani hep gittiğimiz bir köfteci vardı hatırladın mı?’’ gülümsedim.

‘’Köfteci İsmet abi. Evet, hatırlamaz mıyım hiç.’’

‘’oraya götürüyorum seni, İsmet abi baya yaşlanmış, şimdi işi oğlu yapsa da köftelerin tadı hala aynı. Özlemişsindir.’’

‘’çok özledim tabi.’’ Keyfim yerine gelmeye başladı.

‘’en son ben yurt dışına gitmeden önceki gece yemiştik herhalde.’’ Dedim.

‘’evet hatta ben köfteyi fazla kaçırdığım için içmediğim madensuyu kalmamıştı.’’

Kahkahamı tutamadım.

‘’unutur muyum hiç. Sonra üstüne bir de sokakta satılan bütün kağıt helva ve pamuk şekerleri almıştık.’’

‘’yine alırız güzelim. Biliyor musun sen gittiğinden beri pamuk şeker yemedim.’’ Yüzünü buruşturdu.

‘’aa nedenmiş o?’’

‘’tadı çıkmıyor da ondan. Senin yüzüne bulaştıra bulaştıra yemen gerekiyor ki tadı çıksın.’’

Saçımı karıştırırken kızsam da Yekta’nın yanında ciddi olamıyordum. Yine sahil kenarında eski yerinde olan ufak köfte dükkanında yemeğimizi yedik. Yıllar geçse de dükkanın dekoru dahi değişmemişti.

O kadar sene sonra ilk defa kendimi bu kadar huzurlu hissediyordum. Kardeşimin yanında ve bu küçük mekanda tekrar olmak tarifsiz bir mutluluk veriyordu.

Yemek yedikten sonra çalışmaya başlayan beynimin dürtüsüyle Yektaya döndüm.

‘’Yekta senin Baytar Hanım nerde? Karnım doyduğunda aklım yeni yerine geldi.’’ Gülümsedi.

‘’bu gece klinikte nöbeti var, seni almaya gelmeden önce ona da buradan paket yaptırıp götürdüm. Bu keyfi kaçırdığı için moreli bozuldu biraz.’’

‘’üzüldüm.’’

‘’anlayacağın biz de bu akşam eski günlerdeki gibi ikimiz takılacağız güzellik. ’’ sırıttım.

Yemekten sonra sahil kenarında ayakkabılarımızı çıkartıp yürüyerek yazın son demlerinin keyfini çıkardık. Eve dönüşte ise tabi ki meşhur pamuk şekerimizi ve kağıt helvalarımızı aldık. Gecenin ilerleyen saatlerinde hava serinlemişti. Saat on ikiye yaklaşıyordu. İkimiz de battaniyelere sarındık. Balkondaki hasır koltuklara oturduk ve şekerleri götürmeye başladık.

KAN VE ŞEHVET /TazeYaralar/Where stories live. Discover now