AY-10

217 22 4
                                    

💎Sanki yıllardır tanıyor gibi bakma, öyle kokma ruhuma. Acıyor, Yabancı.💎

Şoför başını bana çevirerek konuşmaya başladı.
‘’Efendim, şirkete geçmeden önce burada dövme yaptırmanız gerekiyor.’’
‘’Anlamadım, neden?’’ bu nedemekti?
‘’Efendim bu bir şirket geleneği diyebilirim. Yani Sancar Holding çalışanları geçici veya kalıcı bir dövme yaptırmak zorundadır.’’
Hiçbir şey anlamamıştım. Bu ne saçma bir şeydi böyle. Dövmenin ne anlamı vardı ki? Ah pekala sanırım buna tahammül edebilirim değil mi? Nefesimi dışarı verdim.
‘’Pekala, tamam.’’ Adam başıyla onaylayarak kapımı açmak için telaşla indi. Sinirlendim, adamı beklemeden kapıyı açtım ve inerek sertçe kapattım. Şoför şaşkınlıkla bakarken onu umursamadan binaya girdim. Masadaki kadın beni fark eder etmez telaşla ayağa kalktı.
‘’Hoş geldiniz Gece Hanım.’’
Neden beni bu kadar tanıtmaya ihtiyaç duymuştu ki. Ah, basit bir çalışan, özel araçla evinden alınıyor ve Sancar Holding ile bağlantısı olan herkes adımı ezberlemiş durumda. Ne kadar normal bir durum değil mi? Gerginliğimi belli etmemeye çalışarak gülümsedim.
‘’Merhaba, dövme yaptırmam gerekiyormuş sanırım.’’ Dedim alayla.
Kadın saygıyla başını sallayarak onayladı.
‘’Üst katta sizi bekliyorlar efendim.’’
‘’Pekala.’’  Asansörün yanında bekleyen diğer bir kadın beni asansöre yönlendirdi. Üst kata çıktığımızda kapılar açıldı ve asansörden çıkarak parlak mermer zemine ayakbastım. Ufak bir koridorda dört tane beyaz renkte Amerikan kapı vardı. En sondaki kapıya ilerledik. Kadın gülümseyerek kapıyı açtı.
‘’Umarım çok canınız yanmaz efendim.’’ Dedi saygıyla.
Soğuk bir tavırla kadına başımı çevirdim ve ifadesizce dudaklarımı araladım,
‘’Acı hissetmiyorum.’’ Karşılık verdiğimde kadın dehşete düşmüştü. Umursamadan açtığı kapıdan ilerleyerek odaya girdim. Acı hissetmediğime ilk defa seviniyordum. Yüzlerce iğne darbesini tenimde hissetmek berbat bir şey olurdu herhalde. Odaya girdiğimde yere kadar uzanan pencerenin önünde duran bir adamı fark etmemle vücudum istemsizce kasıldı. Kapı arkamdan usulca kapanırken farkında olmadan bir adım geriledim. Çünkü o sırada arkasına dönen adamı görmem ile yüzümdeki bütün kan çekildi. Erez Sancar? Ellerim buz gibi olurken, dizlerimdeki bütün gücün söküldüğünü hissediyordum.
Yutkunarak damağımdaki acı tadın geçmesini diledim. Sakin kalmaya çalışarak dudaklarımı gülümsemeye zorladım. Aradaki tuhaf sessizliği bozdum.
‘’Şirket geleneği öyle mi?’’
Tehdit eder gibi dudağını kıvırdı. Belli belirsiz bir gülümleyişle baktı...

KAN VE ŞEHVET /TazeYaralar/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin