GEL SAR BENİ✔️ (Ara Verildi )

1.Bölüm

Evlilik nedir ?
Aslında çok kolay bir soru gibi görünsede aşk evliliği ,mantık evliliği ,görücü usulu evlilik diye  dallara ayrılmasıyla bile anlatması
zor değil mi ?

Birine ömrünü ,sabrını en önemlisi canını vermektir aslında  kısaca evlilik.

Dünyaya bir kere gelen insanoğlu tüm hayatını bir adama veya bir kadına hiç düşünmeden neyin karşılığında veriyor .

"Koşulsuz Sevmek "

Genç kız dilindeki kelime ile yoldan geçen arabaları saymaya bilinçsizce devam etti.
Onun için evliliğin anlamı sevmekti hemde her şeye rağmen sevmek .
Leyla sevmişti ama hayatı boyunca hiç sevilmemişti.
Kaç gündür bu odada  zorla tutuluyordu kimse gelip kızı bu esaretten kurtarmıyordu.

Yoldan geçen arabaları sayıyor gelip geçen günleri saymak istemiyordu.
Korkuyordu gelecek günlerin onu sürükleyeceği yollardan ölesiye korkuyordu .
Sahi ne olmuştu da Leyla'nın hayatı çıkmaz yollara girmişti.

Genç kız yaşadığı hayatı ki ;yaşadığı eğer bir hayat sayılırsa küçük penceresinden bakıp sorguluyordu.

Yirmi iki yaşında annesi ve abisi ile yaşayan kendi halinde yoksul bir kızdı .

Babası genç yaşta ölünce annesi ve abisine Devran'ın babası Recep ağa sahip çıkmış karısının hatırına yanlarındaki küçük evi onlara vermişti.

Leyla bir şeye sahip olma duygusu insana ne hissettirir  hiç bilemedi .
Ne annesi ne abisi kızın okumasına ,kendisine ait bir hayat kurmasına dahi izin vermediler.
Zamanla Leyla'nında küçük kalbi karardı.
Zengin olmak ,başkasına bir ekmek için muhtaç olmak istemedi.
Hatalar yaptı açmaması gereken kapılar açtı ,girmemesi gereken yollarda yürüdü.
En önemlisi ise yanında durmaması gereken bir sarmaşığın hayatını sarmasına ,kendisini yolundan çevirmesine izin verdi.
Leyla ,Gülnihal ile tanıştığında sessiz sakin ,hırsları olmayan biriydi.

O zamanlar ağa kızı olan kuzeni Elvan ile iyi anlaşırlardı .
Bir avluda birlikte büyüyen iki kız arasında senin benim sorunu olmazdı.
Elvan ailesi ona ne alırsa ablalarına değil Leyla'ya getirir birlikte yer birlikte giyerdi.
Kudret hanım  kızların ortalarda ikiz gibi gezmelerinden rahatsız olmaya başlamıştı.
Kumasının her fırsatta burnundan getirip kendin yetmiyorsun birde sülaleni besliyoruz diye laf sokuyordu .

İki kadın arasında yaşanan çekişmeden habersiz Elvan ve Leyla
bir gün düğünde genç bir kızın üzerinde kırmızı bir elbise gördüler.
Çocuk aklı ikiside kıza hayran oldular fakat akıllarında sadece kırmızı elbise kalmıştı.
Elvan ,annesine söylemesine rağmen almayınca ağlamış ,sonunda annesinin kuması insafa gelmiş kıza o elbiseyi almıştı.
Elvan ,kadına ne kadar yalvarsa da Kudret hanım elbiseden bir tane daha Leyla için almadı.
Bayramda giymek için günleri sayan Elvan kuzeninin üzüleceğini unutup kendini elbisenin büyüsüne kaptırdı.

Leyla ise bayramda kuzeninin üzerinde gördüğü kırmızı elbise ile ağlamaya başladı ve o gün kendince anladı .
"Biz Elvan ile denk değiliz, o bana her şeyini vermek zorunda değil ! Bana çikolata ,dondurma da almak zorunda değil ! Hem bende dilenci değilim !"diye düşündü.
Kırılan kalbi ve içindeki yoksunluk duygusu ile iki kuzenin arası eskisi gibi olmadı.
Elvan ne kadar adımlar atsa , Leyla ile eskisi gibi olmaya çalışsada küçük kız yerini bilerek uzak durdu.

Bir gün okuldan gelirken Leyla'nın önüne ellerinde bağlı köpeklerle acımasız çocuklar çıktı.
Küçük kız ne yapacağım derken Gülnihal erkek çocuklarını kovalayıp Leyla'yı kurtardı.
O gün sarmaşık Leyla'nın kalbini zehiri ile sarmaya başladı.
Evde annesinin ,dışarda Gülnihal'in sözleri üstüne yaşadığı yoksulluk duygusu ile Leyla kendini olmayacak hayallere kaptırdı.
Bambaşka bir insan oldu sevdiği ,aşık olduğu İbrahim'i bile unuttu.
Genç kız geçmişte yaşadıklarını düşünüp kah güldü kah akan gözyaşını sildi.
Pencereyihava almak için açıp başını uzatınca aşağıda   gördüğü İbrahim ve Gülnihal ile şok oldu.
Bulanan midesini tutarak kilitli kaldığı odanın kapısına vurmaya başladı.
Hacer hanım kapıyı açar açmaz kız yediği ne varsa kadının üzerine ayaklarının dibine çıkardı.