GEL SAR BENİ✔️ (Ara Verildi )

22.Bölüm

Emre ,karşısındaki kızın gülüşüne hayran bir şekilde elini Aslı'dan çekti.
Bütün ailenin kadınları ikisi arasında oluşan etkileşimi hissederken Aslı aylar önce gördüğü yakışıklı adamın yeniden karşısına çıkması ile onu beğenip evlenmek istediğini düşündü.
Ta ki aklına Miran'ın tek bekar kardeşinin Emre olduğu aklına gelene kadar.
Kurduğu hayallerle oluşan pembe bulutlar pamuk şeker olup kızın üzerine yağarken Aslı yavaş yavaş hayal kırıklığı ile yüzündeki gülümsemeyi soldurdu.
Kimseden ses çıkmayınca Emre verdiği kararı uygulamaya soktu.
Madem babası bu kızla evlenmesini istiyordu .
'Tamam altı üstü bir imza atarız .' Diye düşündü.

Yüzüne takıtığı çapkın gülümsemesini Aslı'ya yöneltti.
"Senin boncuk pek bir özledi seni ."
"Yaaa öyle mi !" Diye saf saf konuşurken Elvan çok bilmiş hazır cevap arkadaşının  bu hallerine gülümsedi.
"Olur bu iş Yasemin abla !"
"Kız eltim oluru mu kaldı baksana şunlara oldu bile ! İkiside yağ gibi eridi." Deyince Ziyşan'da karşısındaki çifte bakıp güldü.

Elvan dili tutulan Aslı'ya yardım etmek ,ortam yaratmak için konuşmaya başladı.
"Emre sen istersen Aslı'ya Boncuk'u göster . O da özlemiştir kesin ,değil mi Aslı ?"
"Ya evet bende özledim bir göreyim ,kaçmak meymiş göstereyim zilliye "dediği an eliyle ağzını kapatıp biraz uzakta oturan Ayşe hanıma şirin şirin gülümsedi.
'Hay çenen kopsun Aslı ! İki dakika hanım hanımcık ol . Hem ebe Hanife ne derdi ? Dilinin uzunluğunu ilk başta gösterme ki erkek kısmı korkup kaçmasın . Of ben ne diyorum karşımda ki eşşek aman adam işte  , benim değil ki ! Akılsız Aslı bula bula Leyla'nın sıntır eşşeğini buldun of of ! '

diye kendi kendine söylenip şekilden şekile girerken Emre ahıra doğru yürümeye başlamıştı.
Arkasına bakıp Aslı'yı göremeyince kıza doğru başını çevirdi.
Kendi kendine konuşan düşünen kızın halinin komikliği ile gülümsedi.
"Hey gelmiyor musun ?"
"Geldim geldim ." Diye kız koştur koştur giderken Yasemin arkalarından kahkahayı patlattı.
"Kız bunlara da yazık ha !"
"Niye öyle dedin ki abla ?"
Ziyşan büyük eltisinin neye güldüğünü anlayınca o da gülmeye başladı.
Elvan iki kadına anlamaz gözlerle bakınca Ayşe hanım küçük gelinin imdadına yetişti.
  "Bu iki utanmaz ilk konuştukları yerin ahır olmasına gülüyor."
"Ama anne yazık nasıl da kokuyordur şimdi !"
Ziyşan da gülerek lafa karıştı.
"Aşk kokusudur o aşk ! "

Elvan ise Aslı'nın lisede kendisine çıkma teklifi eden erkeklere 'sen benim eşşeğim değilsin ' dediğini hatırlayıp karnını tuta tuta gülüp eltilerine katıldı.
"Sonuçta eşşeklerde ahırda kalıyor " dedi.

Avluda kadınların yüzlerine gülümseme yayılırken erkekler odasında Ömer,Leyla konusu konuşuluyor Cahit ağa bu durumdan memnun oluşunu anlatıyordu.
Emre ve Aslı'nın evliliğine ise gençler  isterlerse olsun diye Hasan ağayı ikna etmeye çalıştı.
Yaşlı adam Nuh deyip peygamber demezken ,Emre ise ahırda babasının istediğini kendince yerine getirip aşka ,erkeklere acemi Aslı'yı kendine çekmeye çalışıyordu.

Aslı üzerindeki kıyafete rağmen Boncuk'un yanına gidip sarıldı.
O an ne etklendiği Emre kalmıştı ne de hanım hanımcık bir kızı oynayan Aslı ...
Gerçek Aslı ortaya çıkıp Boncuk ile sitemle konuşuyordu.
"Ah Boncuk hanım ah !Sen kocana sinirlendin gittin tamam anladık ama söyle bakalım Saçaklı'nın suçu neydi ? Kız kocaya kızılıp evlat bırakılır mı hiç ! Nasıl kıydın evladına ya ben onu kuzu şiş yapsaydım ! " diye söylendi.
Emre kızın yanına yaklaşarak Boncuk'a dokundu.
" Aslında iyi ki kaçmış eğer o olmasaydı biz seninle tekrar konuşamayacaktık."

"Biz mi ?"

"Evet sen ve ben işte ! Babam evlilik için ısrar edince delirmiştim istemiyordum ama düşündümde sen çok güzelsin, hayat dolusun . "

Aslı elini nereye koyacağını bilemedi.
Emre öyle güzel bakıyordu ki genç kız adamın sözlerine karşılık sadece yutkundu.

"Leyla ile nişanlılığımız gerçek değildi. Ne o bana bir adım attı ne de benim öyle bir düşüncem oldu. Ama seninle farklı olabiliriz ." Deyince Aslı adamın konuşmasını elini kaldırarak durdurdu.

"Böyle şeyler konuşma lütfen . Ben ve sen yani biz , ikimiz olmayız olamayız . Büyükler kendilerince öyle düşünebilirler ama ben böyle görücü usulu bir evlilik istemiyorum. Ben seveceğim , sevildiğim adamla evlenmek istiyorum.

Emre karşısındaki kızın istemem yan cebime koy tavrına gülümsedi.
"Sevmek için tanımak gerekiyor. Bir tanışır konuşuruz olmazsa zaten birden biter anlamayız."

"Ben her önüne gelen adamla konuşup gezecek bir kız da değilim . Biriyle konuşmam görüşmem için bir ışık görmeliyim ve ne yazık ki sende tek gördüğüm şey kocaman bir ego !
Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama ben sandığın kadar saf köylü kızı değilim . Bakışların çapkın bir erkeğin tavlamaya çalıştığı kıza bakışları gibi ."

Emre tek kaşını kaldırıp kızın yüzünü incelemeye başladı.
Bu sözler biraz önce heyecandan sesi içine kaçan kıza mı aitti ?

" İstemediği biriyle nişanlanmış ve son anda kurtulmuş biriyim sence seni tavlayıp, evlenerek nasıl bir amaç güdüyor olabilirim ?"

Aslı ayağını sertçe yere vurup sinirle ahırdan çıktı.
Arkasından meleyen Boncuk'a bile dönüp bakmadı.
Bilmiyordu Emre'nin amacı neydi bilmiyordu ama kalbi o adamın bakışlarından kaçmak istedi.
O bakışlarda masumiyet yoktu hırs vardı .
Belki dedi.
"Belki de Ömer abimden intikam için yapıyor. Sevmesede Leyla onun namusuydu. O da benimle oynayarak intikam alacak '
Konağa girince Elvan'ın yanına doğru hızla yürüdü .
"Bir şey mi oldu Aslı çabuk döndün ?"
"Yok bir şey olmadı . Amcama söyler misin ne zaman gidecek mişiz ?"

Elvan arkadaşının eline dokunup avluda ki sedire doğru sürükledi.
"Sen gel bakalım benimle iki dakika ! Ne oldu da gitmek istiyorsun ? "

Aslı kızın sürüklediği sedire başı önde oturdu. Elleri ile oynarken Elvan'ın soru ile başını kaldırdı.
"Emre kalbini kıracak , seni üzecek bir laf mı etti ? Evliliği istemiyorum falan mı dedi ?"

"Yok yok tam tersi benimle evliliği daha iyi olurmuş ben neşeli kızmışım. "

"O zaman ne diye kaçıyorsun arkadaşım . Çocuk ne güzel konuşmuş işte !"

Aslı arkadaşına sinirle bakmaya başladı .
"Ben sirk maymunu muyum da onu eğlendireceğim . Elvan o daha büyümemiş bir kızla nasıl konuşulacağını bilmiyor ! Hem ben onu istemiyorum egosu kendi cüssesinden büyük !"

"Emre mi konuşmayı bilmiyor?"
"Egosunu susturmayı başarsaydı Emre'yle de tanışmak isterdim tabi !"

"Anlamadım iki dakikada nasıl karar verdin egosuna ? Hem Emre düzgün çocuktur kiminle nasıl konuşacağını bilirdi aslında ?"

"Of öyle demek istemedim elbette biliyor ama ciddi değil anlıyor musun ? Gözlerinde bana karşı hiç bir duygu yok beni tanımıyor ve tanımak içinde çabalamadan güdümlü olarak yanıma gelmiş .Elvan ben yirmi iki yaşındayım . Buralarda kızlar bizim yaşımıza kadar bekar kalmaz . Eğer amacım sadece evlenmek olsaydı onsekizimde önüme çıkan ilk görücü ile evlenirdim zaten.
Ben sahip olmadığım aileyi istiyorum .Benimle hayat kurmak isteyecek bir adam istiyorum büyümemiş bir çocuk değil !"

Elvan arkadaşının eline dokundu.
"İlk görüşte mi anladın yani Emre'nin aile istemediğini " deyince Aslı başını sağ sola salladı.
"İlk görüşte anladığım tek şey canım çok yanacak ! "
Elvan arkadaşından duyduğu sözlerle daha emin oldu.
Emre ve Aslı birbirine yazılmıştı. İstedikleri kadar kaçsınlar sonra Miran ve benim gibi olacak diye düşündü.
Yanında oturan hayal kırıklığına çok erken düşen Aslı'nın elini hafif sıktı.
"Bende çok acı çektim Aslı ! Aşk ve mutluluk bazı insanların önüne gümüş tepside sunulmuyor. Bazen o mutluluğu yakalamak için sabretmek gerekiyor. Sen sadece şuna karar ver . Emre'ye baktığın zaman ikinizi yan yana görüyor musun ?" Dedi.
Aslı'dan ses çıkmayınca Elvan sözlerine devam etti.
"Bırak o zaman yol karar versin sizi nereye götüreceğine ... Hem kim bilir belki yollarınız hiç ayrılmaz " deyip göz kırptı.
Emre ise kızların konuşmalarının bir kısmını duymuştu.
Kendi kendine söylenerek konaktan çıktı.
"Beni istemiyormuş ,hayır sanki ben aşkından ölüyorum."