GEL SAR BENİ✔️ (Ara Verildi )

18.Bölüm

Cahit bey sinirle konaktan dışarı çıktı .
Elinde bastonu konağın önünde bir sağ bir sola giderek volta atmaya başladı.
Adamlardan birini Ömer'i bulması içi otele gönderirken kendisi sabırla kızların hazırlanıp dışarı çıkmasını bekliyordu.
Gelen telefon ile yaşlı adam derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştı.
"Alo "
"Nerdesin lan sen ! Hem kızı kaçıyorsun hem kızı tek başına bırakıp kendin kaçıyorsun ! Oğlum madem evlenmek istemiyordun bıraksaydın kız adam akıllı yuvasını kursaydı"

Ömer babasının sözlerine sinirinden telefonunu sıkmaya başladı.
"Leyla başka adamla yuva falan kuramaz ! "
"Ömer neredeysen çık gel yoksa kötü olacak ."
"Baba düğüne kadar gelmesem olmaz mı ?"
"Oğlum kız bizim evimizde nikahsız mı duracak ? O zaman abisi ile evine gitsin ! Düğünden önce bir ara halledersiniz  ."
Ömer otel odasından bir hızla çıkıp kapının önündeki adama arabasını getirmesini söyledi.
"Ben çıktım şimdi yoldayım . Hoca geldiyse hemen nikahı kıyarız ."
Cahit ağa oğlunun bu tez canlı haline gülümseyerek keyifle konuşmaya başladı.
"Oğlum o iş artık akşama kaldı ! "
"Yok baba bir an önce bir nikah kıyalım, hem daha bunun resmi nikahı var bu çıksın aradan işimizi garantiye alalım Leyla gider falan  . Ben hocayı kolundan tuttuğum gibi alır gelirim ."

"Tamam deli oğlan tamam, bir dur bir sakin ol ! Ahmet hoca evinde sizi bekliyor ,anan ile hep birlikte gider halledersiniz o işi ."
Ömer yüzünde gülümseme ile her şeyi unutup arabasına hocanın evine gitmek için bindi.
Direksiyonun başına geçince derin bir nefes aldı.
"Yaptıklarının bedelini ödeyeceksin Ömer efendi ! Bedeli ödedikten sonra sizi kimse ayıramaz sabır sadece sabır" kendi kendine söylenerek arabayı çalıştırdı.

Aslı,amcasının kıyafetine neden hala laf ettiğini anlamasada merdivenlerden çıkıp Leyla'nın yanına odaya girdi.

Pencereden boş gözlerle dışarıya bakan kızın yüzüne bakıp başını sağ sola salladı.
"Korku filmlerindeki kızlar gibi . Sanki şimdi yüzüme hohh diye bağırıp camdan atlayacak tövbe tövbe .
Allah'ım bu evde zaten metre karede bir normal insan yokken niye bir tane daha gönderdin.
"Dünya'dan Leyla'ya ! Kızım ses ver sene !"

Leyla ne yapacağını ne hissedeceğini düşünürken yine dalıp gitmişti.
Arkasında kendi kendine konuşan Aslı'nın varlığının farkındaydı fakat sanki kızın sesini kısmışlar gibi duymuyordu.
"Leylaaaa ! Leylaaaaaa ! Beni duyacak mısın artık !"

"Hih ne bağırıyorsun Aslı ya sağır mı var karşında !"
"Yok canım sen sağırların sultanı oluyorsun . Hadi kalk giy şu romantik kocanın aldığı elbiseyi nikah kıyılacak ."

Leyla kızın sözleri ile omuzlarını titretti.
"İstemiyorum !"

"Sen ciddi misin ? Kızım amcam aşağıda bastonu ile bir sağ bir sola yürüyor . Sen o tontiş adamın tersini biliyor musun ? Bilmiyorsun ! Ne demek evlenmek istemiyorum !"

Odaya girdiği an "İstemiyorum" sözünü duyan Şirin nefesini tuttu.
Daha görmediği Yusuf ile her şey bitecek berdel bozulacak mıydı yani ?

Derin bir nefes alıp Leyla'nın yanına oturdu.
"Gerçekten abimle evlenmekten vaz mı geçtin ?"
Aslı Leyla'nın şaşkın ve korku dolu bakışlarını görünce yanlış anladığını anladı.

Bu duruma yas tutacak kıvama gelen Şirin'in saçlarını karıştırdı.
"Gitti ,gitti senin Yusufcuk kuşu gitti. Kız ne bahtsızsın vallahi sana çok acıyorum . Sen yılllarca bir kuş sev tam pencereme kondu diye sevin . O seni göremeden donsun kalsın. Ay öyle bir şarkı vardı değil mi ya !"

Leyla ,Aslı'nın sözleri ile şaşkın bakışlarını yanında oturan üzgün kıza çevirdi.
"Sen abime ! Oha sen ve abim ? Bu gerçek mi ! Ay Şirin çok sevindim . Abim sonunda mutlu olacak " diye çığlık atarak kıza sarıldı.
Aslı kızın haline gülerken zavallı Şirin hala yaşadığı şoku atlatamamıştı.
"Ama sen vazgeçtin evlilikten ."
"Of hepsi bu cadının yüzünden! İstemiyorum derken Ömer'in aldığı elbiseyi giymek istemiyorum. Bana başka uzun elbise ver diyecektim ama bayan çene izin vermedi ."