2.Bölüm

12.8K 644 67
                                    

1 hafta önce

İstanbul'un havasını dahi özleyen adam derin bir nefes alıp ciğerlerine çekti.
Mardin vatanı, toprağı olsa da Emre kendini hep İstanbul'a ait hissediyordu.
Belki de bunun sebebi Mardin'de hep evin en küçük erkek çocuğu olmasındandı.
Celil abisi evin ılımlı havasını koruyan huzurlu tarafıydı.
Mithat abisi şirkette daha aktif bir rolü ve ismi vardı.
Miran abisi ise sözü dinlenen ,ailelerini temsil eden ağasıydı.
Emre üç abisinin arasında kendini hep tecrübesiz ,hep küçük bir çocuk gibi hissederdi.
İstanbul sevdası bu yüzdendi çünkü bu şehirde başarılı mühendis ve iş insanı Emre Hazardı küçük ağa Emre Hazar çok uzaklarda kalıyordu.
Şöförün getirdiği arabasına binince özlediği İstanbul manzarasın izledi.

Mardin'den apar topar dönmesinin bir diğer sebebi de zoraki evlilik mevzusuydu.
Aklına bu mevzu gelince başını camdan kaldırdı. Elindeki telefon ile mesaj yazmaya başladı.
İdil
İstanbul'dayım seninle konuşmak istediğin konular var ."

Adam bir karar vermek için son kez sevdiği kızla konuşmak için gelmişti.
İdil ile yıllardır sevgililerdi ,kabul ediyordu Miran abisi kadar aşık değildi fakat seviyordu ve evlilik deyince aklına tek gelen kadın İdil'in yüzüydü.
Bu meseleye bir son verip ilişkilerini resmiyete döküp artık adını koymak istiyordu.

Telefonuna gelen mesajla şöförüne adresi söyledi.
Emre,kızın evinde buluşacaklarını düşünmüştü fakat İdil bir kafede buluşmak isteyince kabul etmek zorunda kaldı.
Eve bile uğramadan İdil ile buluşacağı cafeye bir saat önceden geldi.
Kendisine yiyecek bir şeyler söyleyip siparişleri hazırlanana kadar lavaboya gitti.

Ellerini yıkayıp lavabodan çıktı elini cebine atınca annesinin yadigarı yüzüğü çıkarıp özlem ve gururla baktı.
Sevdiği, hayatını birleştireceği kıza vermek için sabırsızlanan adam kafeye girdiğinde İdil ve arkadaşlarını gördü.

Yanlarına gidip selam vereceği anda ,hoşlanmadığı hatta onun yüzünden kavga ettikleri Cem'i sevgilisinin yanında görmesi ile gitmekten vazgeçti .
Onların görmediği fakat Emre'nin onları konuştuklarını duyduğu kendi yerine geçip oturdu.

Siparişinin gelmesi ile yemeğini yemeye başladı.
Arkasından gelen sözleri duyduğu an adam elindeki çatalı bırakıp sevgilisinin cevabını dinlemeye başladı.

"Eee senin ki ne diyor ne konuşacakmış ."
"Of bilmiyorum Hale ,abisi zorla evlendi biliyorsunuz sanırım Emre'ninde başında böyle bir bela var ."
"Sevgilim var demiştir canım seni bırakıp o köylü ile evlenecek değil ya !"
"Yani bence de öyle ama yinede Emre ile aramıza bir köylünün girmesinden korkuyorum ,yani sonuçta ben ne kuma ne de metres olacak bir kız değilim ."
Onlar Emre'den habersiz konuşmaya devam ederlerken Cem'in sözleri ile ortam buz gibi oldu.

"Öyle tabi sen ikinci kadın olmazsın ,genelde iki adamı aynı anda tanır hangisi zenginse onu seçersin ."

Emre sevgilisinin adama vereceği sert yanıtı beklerken İdil'in sözleri ile yıkıldı.

"Emre zengin değil Cem ,Mardin'in en zengin aşiretlerinden birinin oğlu yani trilyoner, istersen kendinle kıyaslama yapma !"

Emre geçmiş günleri o zamanlar   Cem'in onlara yaptığı imaları hatırlayınca önündeki meyve suyundan bir yudum aldı.

Arkadaşı Gamze'nin sesi ile adam gerçek dünyaya döndü.

"Cem söylediğin şey kaç sene önceydi biz bu konuda İdil'e yeteri kadar kızdık zaten neden eski defterleri açıyorsun ki ! Onlar artık ciddi bir ilişki yaşıyorlar yapma !"
Diye sinirle söylenirken Cem masadaki kolasını kafasına dikip gülerek İdil'in yüzüne ima dolu bir bakış attı.
" Belki de geçmediği için böyle konuşuyordurum değil mi İdil  ? Neden sustun !"
İdil hiç bir şey söylemeyince masadaki kızlar  konuyu değiştirmeye çalıştı .
Emre duyduklarını sindirmeye çalışırken kızdan gelen mesaj ile yutkundu.

GEL SAR BENİ✔️ (Ara Verildi )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin