GEL SAR BENİ✔️ (Ara Verildi )

3.Bölüm

Diyar'ın Leyla'nın yanından tavırlı gittiğinden beri günler geçmiş Leyla yine kimse ile tek kelime konuşmadan pencerenin önünde hayatının ne yöne doğru savrulacağını düşünüp durmuştu.
Gülnihal ve Ömer meselesi bir şekilde açığa kavuşmuştu.
Gülnihal yine bir adamı hırslarına kurban ettiğini itiraf etmişti fakat Leyla'nın kafasında hala soru işaretleri vardı.
Neden kendi adını çıkarmayı göze aldı bu kız diye düşündü .
Sonrasında karşısındakinin Gülnihal gibi bir sarmaşık olduğunu hatırlayınca başını sağ sola salladı.
"Ömer tecavüz etti diye ağlarken abine bakıyor ,Miran'ı ayırmak için plan yapıyordu bu kız ne bekliyorsun ki ondan . Kız yedekte   tuttuğu İbrahim'i bırakıp başkasıyla evlendi Leyla aç gözünü " diye kendi kendine söylenip gülümsedi.
Hacer hanım pencere önünde kendi kendine gülen kızının yanına sinirle geldi.
"Gül sen gül salak ! Gülnihal yollusu bile o kadar yediği halta rağmen zengin koca bulup gitti sen İbrahim'i bile kandıramadın. Elindeki Ömer'den de oldun . Ağlanacak haline sen ancak gül !"
"Anne Allah aşkına başlama yine ! Senin yüzünden bu haldeyim zaten . Sırf içime işlediğin bu hırs yüzünden yıllar sonra bana kardeş olan Diyar'ı bile kaybettim nolur zehrini birazcıkta abime kus sana ağa kızı kaçırsın ben berdele razıyım ." 
Kız kendi söylediği sözlere kahkahalarla gülmeye başladı.
Hacer hanım ise başını sağ sola sallayıp birazda Yusuf'un başının etini  yemek için aşağıya indi.
Yusuf ,ne yaparsa yapsın bir türlü yetemediği annesinin gelişinden anlayıp hemen yerinden kalktı hızlı adımlarla odasına adeta kaçtı.

Leyla annesinin gerisin geri odasına başı önde girmesi ile gülmeye başladı.
Keyfi yerine gelen kız günler sonra ilk kez acıktığını hissetti aşağıya mutfağa sessizce parmak ucunda indi.
Kendisine bir yumurta kırıp çay demlemeye karar verdi.

Yusuf tavaya yağ koyan kardeşinin arkasından bakıp kızın haline gülümsedi.
Annesinin zehirine rağmen aslında o da kendi halinde bir adamdı.
Amacı kardeşinin üzerinden para kazanmak satmak olsaydı Leyla'ya 16'sında gelen görücülerden birine verirdi fakat adam babasından emanet gördüğü kardeşinin evleneceği adamı kendisinin seçmesini istemişti.
Babasız ,sığıntı gibi ağa kapısında büyümek onun içinde kolay değildi fakat şikayet edecek derdini anlatacak kimsesi de yoktu.
Devran'ın gölgesinde İbrahim'in altında kalan adam kardeşinin de haline üzülüyordu.
Ben karımı rahat ettiremeyeceğim bari bu yarım akıllı bacım geçim sıkıntısı çekmesin  istemişti.

"Bana da bir yumurta kırsana " diye seslenince Leyla boş bulunup elindeki tavayı ayağına düşürdü.
Yusuf koşarak yerinden kalktı.
"Ah be kızım ne korkuyorsun alt tarafı bir yumurta kır dedim . "
"Şey abi ben " Leyla ayağının ağrısını unutup korku dolu gözlerle Yusuf'a baktı.

"Off ne yapsak bayağı da yanmış !"
"Olsun abi önemli değil yumurtayı pişireyim sonra krem sürerim" deyince Yusuf'un içi sızladı.
Ona vurduğu anlar gözlerinin önüne gelince pişmanlıkla yandı kavruldu.
Acısından ağlamayan sadece gözleri dolan kardeşine acıyarak baktı.
"Hadi üzerini giyin hastaneye gidelim evde kremle olmaz o "  deyip hızla kızın yanından çıktı.

Yanında kalırsa boğazına düğümlenen vicdan azabıyla koca adam oracıkta çocuklar gibi ağlayacağını hissetti.

Leyla ise günlerdir odaya hapseden abisinin yumuşayan halinden korkmaya başladı.
"Allah'ım yoksa bu deli ağa kızımı kaçıracak ! Salak Leyla eşşeğin aklına niye karpuz kabuğu düşürüyorsun niye ! " acıdan yanan ayağını sürüyerek odasına girdi üzerine bir hırka alıp aşağıya yine düşünmekten kararmış adamın yanına indi.
"Devran'dan arabayı aldım hadi binde gidelim ."
"Abi hastane çok tutar bir eczaneye gidelim ."
"Hadi Leyla çok konuşuyorsun bin şu arabaya ."
"Ama abi ."
"Leyla bin dedim . Kardeşimi hastaneye götürecek kadar param var Allah'a şükür hadi !"

Genç kız öküz abisinin içine giren meleği merak ederek yüzüne bakmaya devam etti.
"Ne bakıyorsun kızım ne oldu !"
"Yok bir şey  of var aslında bir şey !"
"Neymiş söyle bakalım ?"
"Bir şey mi oldu ? Yani Ömer ile evlenmeyeceğim , Emre Hazar'da istemiyor beni yani zengin koca adayım yok ."
"Eeee Leyla hanım devam et !"
"Yok vazgeçtim kızarsın olmadı diğer ayağımıda sen yakarsın !"
Adam başını yoldan çevirip kardeşinin yüzüne baktı. 
"Özür dilerim "
Leyla günler sonra abisinden duyduğu iki kelime ile ağlamaya başladı.
"Ağla diye özür dilemedim kızım niye ağlıyorsun !"
"Ben senin bana böyle bakmanı özlemiştim abi ben özür dilerim. Senin iyi niyetini kullandım çok hata yaptım ."

Yusuf hiç bir şey söylemeden yola baktı.
İkisininde başında her gün para para diye söylenen bir anne vardı fakat ceplerinde hiç bir zaman karınlarını doyuracak paradan fazlası olmazdı.
Adam annesine kardeşine yetebilmek için çok çalışıyordu fakat annesinin isteklerine yetişmesi kazandığı parayla mümkün olmuyordu.
Bu yüzden sevdiği kızla bile evlenemeyen Yusuf başını Leyla'ya çevirdi
"Eğer İbrahim'i hala seviyorsan o da istiyorsa seni !" Devamını getiremeyip kardeşinin yüzüne baktı.
Arabayı hastanenin önüne parkedip indi.
Leyla'nın kapısını açıp yürümesine yardım etti.
Nöbetçi doktor kızın ayağına pansuman yapıp krem sürerken Yusuf dışarıda koridorda bekledi.
Asansör kapısının açılması ile Cihat ağanın çıktığını gördü hemen ayağa kalkıp adamın yanına doğru yürümeye başladı.
"İyi akşamlar ağam ."
"İyi akşamlar Yusuf hayırdır bu saatte hastanede ne işin var ?"
"Bacım ayağına yağ döktüde ağam onu getirdim ."
Cihat ağa karşısındaki adama tuhaf bakışlar attı.
"Yusuf oğlum , gel sen Ömer ile kardeşinin işini bir kez daha düşün ." Dedi.
Yusuf karşısındaki koskoca ağaya ne diyeceğini düşünürken sıkıntı ile saçlarını karıştırdı.
Haftalar önce kimsenin haberi yokken Yusuf adama tek kardeşini para karşılığı vermeyeceğini söylemişti .
Cihat ağa sert ,dediğim dedik adamı oğlu Ömer haketmese de ikna etmeye çalıştı.
Yaşlı adam kendince oğlu Ömer'i yola getirecek kızın Leyla olduğunu düşünüyordu .
Yusuf ağzını açıp cevap vereceği sırada odadan kardeşi çıktı.
"Abi "
"Geldim bacım geldim . Ağam iyi akşamlar tekrar geçmiş olsun ."

Leyla'da karşısında ki yaşlı adama başı ile selam verip abisinin yanına gelişi ile koluna girdi.
"Abi beni o adama verme nolur !"
"Leyla bacım sen kaç yaşındasın ?"
"Yirmi ki ,niye sordun ki sanki bilmiyorsun annem her gün evde kaldın diyor ya !"
Yusuf kızın koluna girerek arabaya doğru yürümeye başladılar.
"Bak kendin dedin annem başıma kalkıyor diye ! Ee o zaman bacım ben istesem seni çoktan vermez miydim ?"
Leyla kafasına dank eden düşünce ile abisine baktı.

"Ama Ömer'e vermek istedin !"
"İbrahim'den sana fayda olmayacağını anladığım rahat edersin diye saf kardeşim . Para için seni satacak olsaydım hüsoya satardım değil !"
Leyla Hüso adını duyunca gülmeye başladı.
"Ya dalga geçme benimle o adam kaç yaşında azmış teke "
"Teke meke ama para onda ! Bak üçüncüye evlendi bu garip Yusuf hala bekar ."
İki kardeş günler hatta aylar sonra eskiye dönmenin huzuru ile evlerine geldiler.
Leyla hemen mutfağa girip abisi ve kendisine sofra kurdu.
Adamın çayını verirken genç kız konuşmaya başladı.
"Sen haklıydın abi İbrahim'den bana fayda gelmezdi . Artık o beni istese bile ben onu istemem . "
"Peki Ömer ağa onu neden istemiyorsun !"
"Korkuyorum ,sonra Gülnihal olayı var ."
"Anladım .İyi hadi yatalım artık yarın Devran ve Miran ağa ile konuşacağım . Kesin seni baş göz edecek bu iki ağa kafaya taktılar ha Leyla'm"
"Sen ne dersen ben artık onu kabul ederim abi ! Ben iyiliğimi istediğini bile unutacak kadar kör etmişim gözlerimi ama kurban olayım bir daha dövme beni ! Sen anama uyma yarın bir gün karın olur ona da mı vuracaksın ."
Yusuf söyleyecek söz bulamayınca başını eğdi.
"Ah be Leyla'm bir babamız olmadı ki yol göstersin .Kadın nasıl korunur sevilir öğretsin sen affet cahil abini . "

Kızın cevap vermesine izin vermeden masadan kalktı.
Merdivenlerden çıkarken seslendi.
"Eğer Devran ve Miran ağa seni Emre Hazar'a isterlerse vereceğim . Bir sözün var mı ?"
"Ama abi !"
"Leyla rahat olursun . Okumuş şehir görmüş adam ne döver ne söver. Zamanla belki seversiniz de birbirinizi . Bak o iki manyak ağada isteyerek evlenmediler ama şimdi karıları için deli oluyorlar ."
Leyla başını eğdi elleri ile oynayıp düşünmeye başladı.
Emre ve onu bir araya getirmek isteyenlerin ve abisinin iyiliğini istediğini bildiği için sustu.
"Siz nasıl isterseniz öyle olsun ."

'Ben artık sevmekten, hayal kurmaktan vazgeçtim.
Bıraktım kendimi akıntıya nereye kadar giderse bedenim oraya sürüklesin.' İçinden konuşarak sofrayı toplamaya devam etti.