VL-4

2.5K 154 88
                                    

4: çam sakızı çoban armağanı, dedikodu kazanının baş tacı

°°°
"Abi." Hwiyoung, yanında sessizce yürüyen Inseong'a döndü. "Bu çocuk benim neremden çıkacak?"

Inseong gülmesine engel olamadı. "Sezaryen doğum diye bir şey var Hwiyoung."

"Yani Dawon hyungun bana aldığı bu kitabı okumama gerek yok." Hwiyoung elindeki 'Doğum İçin Doğru Nefes Egzersizleri' isimli kitabı Inseong'a gösterirken Inseong şaşkınca kardeşine bakmaktaydı. "Daha annem öğrenmeden Dawon nasıl öğrenmiş?"

"Dedikoducu insanların kulağı deliktir hyung, Dawon hyungun kulağı ise kara delik. Cidden nasıl öğrendiğini sorguluyor musun?" Inseong, Hwiyoung'un dedikleri karşısında güldü. "Annem konusunda ne yapmayı düşünüyorsun?"

"Söylemesek?" Hwiyoung sevimlice abisine gülümsedi. Inseong gözlerini devirdi. "Sokaktaki köpeği eve götürmüyoruz Hwiyoung, hamilesin. Nasıl saklayacağız?"

"Daha iyi ya. O köpek ses çıkarıyordu ve tüy döküyordu. Bu içimde saklı." Inseong, Hwiyoung'un çözüm önerisine karşı gözlerini devirdi. "Sen kendini hazır hissedene kadar benden bir şey çıkmaz, yakalanırsan da savunurum seni. Benden başka bir şey bekleme." Hwiyoung sevinçle sarıldı abisine. "Sen dünyanın en iyi abisisin."

"Yalakalığı bırak da kapıyı aç, anahtarımı unutmuşum." Hwiyoung, Inseong'un yanağına sulu bir öpücük bıraktıktan sonra kapıyı açtı. Anneleri kapının açıldığını duyar duymaz kızgın bir suratla kapıya gelmişti. "Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı çocuklar?"

"Tabikide yok." Hwiyoung annesinin yanağına sulu bir öpücük kondurup gidecekken annesi onu durdurdu. "Benim en sevdiğim vazonun kırıklarının odanda işi ne peki?"

"Valla ben kırmadım." Hwiyoung aceleyle konuştuğunda anneleri Inseong'a döndü.

"Hwiyoung'u duydun, neden kırdın vazoyu?" Inseong şaşkınca baktı annesine. "Ne yani Hwiyoung'un doğruyu söylediğine bu kadar emin misin?"

"Kardeşin neden yalan söylesin ki?" Anneleri duvara yaslanmış, kollarını birbirine dolamış şekilde Inseong'a küstahça sorusunu yöneltmişti. "Hwiyoung iyi bir çocuk, biliyorsun."

Inseong "Ben de iyi bir çocuğum!" diye bağırdıktan sonra odasının kapısını sertçe çarparak odasına girdi. Hwiyoung gerginliği damarlarında hissederken annesine karşı mırıltıyla konuştu. "Abime karşı ayıp ettin, anne!"

Annesi ise yaslandığı duvardan uzaklaşarak Hwiyoung'un tam karşısına geldi. "Seni savunacak abini devre dışı bıraktığıma göre hamilelik meselesini konuşabiliriz, değil mi Hwi?"

"Sen..." Hwiyoung şaşkınca baktı annesine. "Nereden biliyorsun?"

"Dawon'un annesi bu bebek tulumunu hediye ederken söyledi." Annesi koltuğun üstündeki sarı bebek tulumunu gösterirken Hwiyoung gözlerini devirmişti. "Ana-oğul birisi hamile kalsa da hediye yollasak diye bekliyorlardı herhalde." 

Annesi, Hwiyoung'u duymazdan gelerek ciddileşti. "Konuşmamız gerekenler var Kim Hwiyoung!"

Hwiyoung annesinden kaçış olmayacağını fark edince usulca koltuğa oturdu. Annesi, Hwiyoung'un daha rahat hissetmesi için yanına oturup yüzünü Hwiyoung'a çevirdi. "İlk olarak... Bu doğru mu yoksa Dawon'un yaptığı bir eşek şakası mı?"

"Doğru." dedi Hwiyoung gergince. "Nasıl oldu bilmiyorum ama abimle gittiğimiz doktor hamile olduğumu söyledi. Ultrasonda da gözüktü."

Annesi bu gerçeği hazmetmeyi sonraya bırakarak ikinci sorusunu sordu. "Peki, babası kim?"

V Love  |TaeHwi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin