VL-23

1.6K 102 17
                                    

Not: Koyu italik yazılan kısım geçmişten bir anı.

°°°
23: korkuyorum

°°°
Taeyang tahmin ettiği yerde Hwiyoung'u görünce rahat bir şekilde nefesini dışarı verdi.

Hwiyoung son zamanlarda fazla hırçındı ve en sonunda bu yüzden kavga etmişlerdi. Taeyang biraz sakinleşmek için dışarı çıkmıştı geri geldiğinde ise Hwiyoung'un evde olmadığını ve telefonunun kapalı olduğunu öğrenmişti. Hwiyoung'un ailesi ile birlikte onu ararlarken aklına burası gelmiş ve soluğu burada almıştı.

Hafif yüksek tepeye adımlarken Hwiyoung'u buraya getirdiği ilk günü düşünüyordu.

Nefes nefese kalmış Hwiyoung kendisinden biraz öndeki Taeyang'ın uzattığı elini tutup kendisini yukarı çekmesine müsaade etmişti.

Tepeye ulaştığı an sırtını çimenlere vermiş ve derin soluklar alıp verirken batmakta olan güneşin adeta renk cümbüşüne çevirdiği gökyüzünü izlemeye başlamıştı. Yanına uzanan Taeyang da Hwiyoung gibi sessizce gökyüzünü izlemeye başlamıştı.

Hwiyoung nefes alış verişlerini düzene soktuğunda yanına uzanan Taeyang'a dönmüştü. "Burası çok güzelmiş." Ardından gözü Taeyang'ın arkasındaki ağaca takılmıştı. "Ağaçta çift kişilik salıncak mı var?" Heyecanla ayağa kalkıp salıncağa koşturmuştu. Kendisi salıncağın bir ucuna otururken Taeyang'ın oturması için yanındaki boşluğa birkaç kez vurmuştu. Taeyang tedirgin bir şekilde oturduğunda Hwiyoung sallanmaları için ileri geri hareket etmeye başlamıştı.

"Bu ağacı annem bana hamile kaldığında babam dikmiş." Taeyang'ın sözcükleriyle Hwiyoung ona doğru dönmüştü. Taeyang güzelce kendisine gülümsüyordu. "Salıncağı da dün ben astım, sen buraya geleceksin diye..."

Hwiyoung şaşkınca baktı. "Benim için mi?" 

Taeyang başını aşağı yukarı salladı. "Bu ağaç benim neredeyse tüm hayal kırıklıklarıma şahit Hwiyoung. Çocukluğumda ailem beni bu ağacın yanına getirir ve bu ağacın benimle beraber büyüdüğünü anlatırdı. Evimiz fazla yakındı buraya ve her üzüldüğümde ağacın üzülmediğinden emin olmak için buraya gelirdim ama sonunda ağlarken bulurdum kendimi. Yine de en sonunda burası huzur doldururdu içime. Birazdan söyleyeceklerimden dolayı yine hayal kırıklığına uğrayacağımı hissediyorum, o yüzden burada olmak istedim."

Hwiyoung'un merak dolu bakışlarını görünce burukça gülümsedi Taeyang ve sözlerine devam etti. "Biliyorsun, eşcinselim. Yanıma tüm masumiyetinle yanaşırken sadece arkadaş olmak istedin belki de ama duygularım beni dinlemiyor. Reddedileceğimi ve sen gittikten sonra bu salıncakta tek başıma ağlayacağımı bilsem de sana söylemek istiyorum." Taeyang derin bir nefes aldı. "Seni seviyorum."

Zaten Dawon ve Chani ile girdikleri iddia yüzünden bu sözleri duymak için konuşmaya başlamışken Hwiyoung için bu duydukları sürpriz olmamıştı. "Ağacın ilk kez mutluluğuna şahit olacak o zaman Taeyang." Hwiyoung, sözlerini bitirdikten sonra Taeyang'ın gergince titrettiği ellerini tuttu ve hayatında yeni bir sayfa açacak o sözleri, Taeyang'a karşı ilk yalanını söyledi. "Ben de seni seviyorum."

Taeyang, ilişkilerinin başladığı bu yerde, Hwiyoung'u tek başına ağlarken görünce tekrardan endişelenmişti. Hafifçe ileri geri sallanan salıncağın önüne gelip Hwiyoung'un ellerini tuttu. "Hwiyoung, ne oldu?"

"Ben korkuyorum Taeyang." Hwiyoung ellerini karnına doladı. "Çok korkuyorum... Ya onu koruyamazsam? İnsanlar çok acımasız, ona bir mucize gözüyle değil, bir ucubeymiş, bir canavarmış gibi davranacaklar. Keşke o hep içimde kalsa, şu an sadece çok kilolu olduğumu düşünüp benimle dalga geçiyorlar, onu öğrendiklerinde çocuğumuza zarar verecekler o aptal düşünceleriyle..." Hwiyoung'un ağlaması şiddetlenirken Taeyang sessizce yerden kalkıp salıncağa, Hwiyoung'un yanına oturdu. Hwiyoung'un başını omzuna yaslarken bir eliyle de Hwiyoung'un saçlarını okşuyordu.

Bazen diyecek hiçbir şey bulamaz ve ağlamanın hiçbir şeyi çözmeyeceği bilse de hiç durmadan ağlamak ister insan. Bu da öyle bir andı. Taeyang bunu anlamıştı, Hwiyoung'un ağlamasını durdurup bu durumu doğuma günler kala Hwiyoung'un kendisine stres etmesindense sakince Hwiyoung'un ağlamasının bitmesini bekledi.

Hwiyoung gürültülü şekilde burun çekmelere başlayınca Taeyang, Hwiyoung'un saçlarını okşamayı bıraktı. "Şimdi biraz daha iyi misin?"

"Vücudundaki su bittiğinden mi ağlamayı kestin diyorsan, evet." demişti Hwiyoung utangaç ve buruk bir gülümsemeyle.

"Her neyse." demişti Taeyang da Hwiyoung'un buruk gülümsemesine eşlik ederken. "Şimdi korkuların hakkında konuşalım mı?"

Hwiyoung başını aşağı yukarı salladı. "Ben onun için ideal bir ebeveyn değilim. Ona anne sütü veremeyeceğim bile. Onu doğuran bir kadın olmadığı için nasıl davranacaklarını tahmin edebiliyor musun? Ya bir gün benden nefret ederse?"

"İnsanlar saçma sapan konuştuktan sonra evlerine gidip kapılarını kapatacaklar ve kendi hayatlarını yaşayacaklar Hwiyoung. Önemli olan onlar konuşup konuşup sustuktan sonra bizim çocuğumuzu nasıl sarmaladığımız, onunla nasıl ilgilendiğimiz. Bunu beceremeyecek miyiz sence?"

"Ya beceremezsem?" Hwiyoung korku dolu bir sesle konuşmuştu. "Ben kendime güvenemiyorum."

"Sen, onun için en önemli şeyinden vazgeçtin Hwiyoung. Hayallerinden... Vazgeçmesen bile erteledin. Hem de aşırı plancı biri olmana rağmen. Daha o bu dünyaya gelmeden onun için bir şeyleri değiştirdin, kendinden taviz verdin. O bu dünyaya gelince neden yapamayasın? Sen her şeyi çok detaylı düşünen çok iyi bir baba olacaksın."

"Haklıymışsın. Burası insanı önce ağlatıyor sonra da insanın içine huzur veriyor." diyerek konuyu değiştirdi Hwiyoung. Bakışlarını yıldızlı gökyüzüne çevirirken sözlerinin devamını getirdi. "Yıllar önce burada sana bir yalan söylemiştim Taeyang. Şimdi doğruyu söyleme vakti."

Bakışlarını gökyüzünden tekrar Taeyang'ın yüzüne çevirdi. Bu sefer tüm samimiyetiyle, yıllar önce söylediği yalanı söyledi. "Seni seviyorum."

Taeyang gülümsemesine engel olamadı. "Ben de seni seviyorum Hwiyoung, yıllar öncesinden kat be kat daha fazla..."

Hwiyoung da Taeyang'ın gülümsemesine eşlik etti. "Gidelim mi? Yoksa ağacın en ateşli sevişmemize şahitlik edecek."

"Çocuğumuz doğmadan sevişmek yok." demişti Taeyang kahkahalarla ayağa kalkarken.

"O zaman çok beklememiz gerekmeyecek." demişti Hwiyoung bir anda hissettiği şiddetli sancı nedeniyle. "Çünkü sanırım doğuruyorum."

°°°
Baktım hamilelik hakkında yazacağım hiçbir agresiflik kalmamış ne yapayım çocuğu doğurtayım dedim 😂

Minik Ha Neul'umuz doğduktan sonra 1 ya da 2 bölüm sonra final yaparım tahminen, hazırlıklı olun 😂

V Love  |TaeHwi|Where stories live. Discover now