VL-15

1.9K 116 20
                                    

Not: Kurgu içinde geçen sauna, Kore dizilerinde gördüğümüz insanların kocaman bir alanda kaldıkları yer. Türkiye'deki sauna değil.

°°°

15: endişe

°°°
"Sen burada mı kalıyorsun?" İlk konuşan Hwiyoung olmuştu. Youngbin başını sallamakla yetindi. "Ev sahibi beni evden atınca Taeyang evinde kalmama izin verdi."

Hwiyoung 'Anladım.' der gibi başını salladı. Youngbin, Hwiyoung'un elindeki çantayı görünce çekingen bir şekilde konuştu. "Sen içeri geç, ben saunaya giderim."

"Gerek yok." dedi Hwiyoung utangaç bir şekilde gülümseyerek. "Abim olduğuna göre sana alışmam gerek."

Youngbin de Hwiyoung'a gülümsediğinde Taeyang'ın sesi duyulmuştu. "Hyung, kim gelmiş?"

Taeyang'ın sesini duyduğu an, Hwiyoung hızla Taeyang'ın yanına gitmiş, sıkıca ona sarıldıktan sonra ağlamaya başlamıştı.

Youngbin, Hwiyoung'un kapıda bıraktığı çantayı içeri aldıktan sonra şaşkınlıkla ona bakan Taeyang'a dudaklarını oynatarak 'Ben mutfağa gidiyorum.' demişti.

Youngbin mutfağa geçtikten sonra Taeyang da kollarını Hwiyoung'a sarmıştı yavaşça. "Hwiyoung, neyin var?"

Hwiyoung hıçkırıkları arasında zorlukla konuştu. "Annemle kavga ettik." Taeyang, sakince Hwiyoung'u koltuğa oturttuktan sonra Hwiyoung'un hala akan gözlerini sildi. "Annenle zaten hep kavga ediyorsunuz Hwiyoung."

"Bu sefer... Beni doğurduğu için pişman olduğunu söyledi." Hwiyoung tekrar şiddetle ağlamaya başladığında Youngbin'in sesi duyuldu. "Liseye geçtiğimde anneme dışlanacağımı bile bile beni doğurduğu için dünyadaki en düşüncesiz insan olduğunu söylemiştim." Youngbin elindeki su dolu bardağı Hwiyoung'a uzattı. "Annem, kendisinin daha fazla acı çektiğini, dışlandığını söyledi. Hatta 'Keşke senin gibi nankör bir çocuk doğuracağıma seni aldırsaydım, en azından ailem yanımda olurdu.' demişti. Bir de kapıyı gösterip 'Benden utanıyorsan defol git!' demişti."

Hwiyoung'un gözyaşları dinmiş, merakla Youngbin'i dinliyordu. "Sen naptın?"

"Tabiki de evden gittim. Harçlıklarımdan biriktirdiklerim ile bir ay falan saunada kalabiliyordum, part time işlerde çalışıp yaşayabileceğimi düşünüyordum. Tabi... Saunada kaldığım ilk gece birkaç adam önce beni dövdü, sonra da tüm paramı aldı." Hwiyoung, Youngbin'in son cümlesine karşı güldü.

"İşe polis karışınca reşit olmadığım için annem geldi ve sanki beni aldırmak istediğini söylememiş gibi benimle ilgilendi. Diyeceğim o ki, anneler hiçbir zaman o tarz cümlelerinde ciddi değiller. Sana saunaya gidip, bir güzel dayak yedikten sonra bir de paranı çaldır demiyorum tabi ama aradan biraz süre geçtikten sonra sanki bugünkü kavga hiç olmamış gibi davranacaksınız, böyle düşün." Youngbin, Hwiyoung'un sırtını sıvazladı. "Bu kadar ağlayıp, kendini de bebeğini de üzme."

Hwiyoung'un eli karnına gitti. Bakışları kısa bir süre karnında yoğunlaştıktan sonra minnetle Youngbin'e baktı. "Teşekkür ederim."

"Önemli değil." Youngbin oturduğu koltuktan kalkıp gidecekken Hwiyoung'un sesi tekrar duyuldu. "Abi..." Hwiyoung söylediği sözcüğün sonlarına doğru fısıldamaya başlamışken Youngbin merakla dönmüştü Hwiyoung'a. "Özür dilerim. Bugün söylediklerim için... Fazla kalp kırıcıydım."

Youngbin genişçe gülümsedi. "Önemli değil, hayatım boyunca o sözleri duydum, pek etkilemedi."

Youngbin odadan çıktıktan sonra Hwiyoung, Taeyang'a döndü merakla. "Sen ailenle böyle bir kavga ettiğinde nasıl barıştınız?"

V Love  |TaeHwi|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora