VL-8

2K 146 30
                                    

8: o kadar para verdim, kusamam

°°°
"Abi..." Hwiyoung uyuyan abisini sessizce dürtmüştü.

Inseong hafifçe gözlerini aralayıp Hwiyoung'a bakmıştı. "Noldu?"

"Et yemeye gidelim mi?" Hwiyoung, suratına bakanın kendisini reddedemeyeceği bir şekilde konuşmuştu ama Inseong sinirle konuştu. "Gece 3 Hwiyoung!"

"Ama canım çekti." Hwiyoung bir çocuk gibi dudaklarını büzdüğünde Inseong yorganı iyice üstüne çekip arkasına dönmüştü. "Cüzdanım masanın üstünde Hwi. Alt mahalledeki teyzenin dükkanı açıktır."

"Tek başıma yiyemediğimi biliyorsun!" Hwiyoung sinirle yatağına geri dönmüştü. "Zaten zorlandığım yetmiyormuş gibi bana hiç yardımcı olmuyorsunuz! Madem herkes kendi işine bakacaktı neden doğurmam için ısrar ettiniz ki?"

Hwiyoung, homurdanmayı sürdürürken Inseong'un mırıltısı duyuldu. "Sabah dersim var Hwi... Ama Dawon'a mesaj attım. Uyumuyormuş, onunla git."

"Normalde burada kalıp başının etini yemeyi tercih ederdim ama..." Hwiyoung ayağa kalkıp üzerini değiştirmeye başladı. "Cidden deli gibi et yemek istiyorum."

Odadan çıkacakken Inseong yataktan kalkmıştı. "Beni de bekle." demişti huysuz bir şekilde.

"Hani yarın sabah dersin vardı?" Hwiyoung kollarını göğsünün önünde bağlarken Inseong da pijamasını çıkartıp rastgele bir eşofman giymişti. "Gözümün önünde etler uçuşurken uyuyamazdım." Inseong montunu üzerine geçirdi. "Ayrıca kardeşimin ilk aşermesinde yanında olayım dedim."

Hwiyoung somurtmuştu. "Neyse, madem sen geliyorsun Dawon hyunga mesaj at, uğraşmasın."

Inseong cep telefonuna gelen mesajı gösterdi. "Çok geç, aşağıya inmiş bile."

İki kardeş evden çıkarken Hwiyoung karşı dairelerinin kapısına baktı. "Chani'yi de çağırsak mı?"

"O çoktan uyumuştur, yarınki dersim onlara çünkü." Inseong, Dawon'a cevap yazarken Hwiyoung'u da yanıtlamıştı. "Hadi inelim aşağıya."

°°°
"Hwi... Hepsini yiyecek misin?" Dawon korku dolu gözlerle Hwiyoung'un tabağına koyduğu etlere bakıyordu.

Hwiyoung art arda etleri ağzına tıkarken yutmadan konuşmuştu. "Param olsaydı daha fazla alırdım."

Inseong iğrenerek marulu Hwiyoung'un ağzına tıktı. "Ağzında yemek varken konuşma!"

"Eğer her hamile Hwiyoung gibiyse evlenmeyi düşünmüyorum..." Dawon Hwiyoung yüzünden tabağına zar zor koyduğu birkaç parça etten birisini ağzına attı. "Ben tüm paramı küçük bir kan pıhtısı yesin diye harcayamam."

"Bravo Dawon." demişti Inseong sinirle. "Zaten hamileliği hala kabullenemedi, iyice soğut."

Dawon tabağındaki etten küçük bir parçayı Inseong'un ağzına tıktı. "Çok gerginsin, sinirini alayım mı?"

Inseong gözlerini devirdi. "Hayır, beni öpemezsin."

Dawon omuzlarını silkti. "Sinirini alacağım dedim, öpeceğim demedim ki..."

"Beni her zaman öptüğün için başka bir şey düşünemedim, kusura bakma." demişti Inseong alaycı bir şekilde.

"Masaj yapacaktım." Dawon 'Sen kaybettin.' der gibi tabağına geri dönmüştü.

"Eh, madem çok ısrar ettin. Yap bari." Hwiyoung, masaja karşı gelemeyen abisine kıkırdamakla yetindi. Herkes biliyordu ki Dawon en ummadık anda Inseong'u öpüp kaçacaktı.

V Love  |TaeHwi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin