VL-6

2.1K 131 51
                                    

6: beni beni bebeğinin babasını

°°°
Taeyang, kantinin en köşesindeki masaya oturmuş kahvesinden yudumlarken günlük planlarını gözden geçiriyordu.

Taeyang, sokak dansçısıydı, birden azımsanmayacak bir kesim tarafından sevilmeye başlamıştı. Bir şirket bünyesinde değildi ya da çok tanınmış birisi değildi ama kendi çapında fanları vardı ve kendi programını ayarlayıp hem okuluna hem de hayranlarına vakit ayırıyordu. Son 6 haftaya kadar... Hwiyoung'un kendisiyle bir iddia için sevgili olduğunu öğrendiğinde kendisini kolayca toparlayamamış, biraz boşlamıştı hayranlarını.

Planını ayarlarken masasında hissettiği hareketlilikle gözlerini ajandasından kaldırdı.

Hwiyoung, tüm ihtişamıyla karşısında otururken gözlerini ondan kaçırıp ajandasına baktı tekrardan. "Ne istiyorsun?"

"Kahve mi o?" Hwiyoung, gözlerini Taeyang'ın masaya koyduğu kahve bardağına dikmişti. Derin bir nefes aldı. "Çok güzel kokuyor, namussuz."

"Yemeğini yedin mi?" dedi Taeyang bakışlarını ajandasına yönlendirirken. Hwiyoung, Taeyang'ın bunu öylesine sorduğunun, aslında ilgilenmediğinin farkındaydı. Yine de açıklama yapma gereği hissetti. "Evet, yedim. Abim zorla ağzıma tıktı." Taeyang cevap vermeyince Hwiyoung yavaşça Taeyang'ın kahvesine doğru uzandı, aynı zamanda da konuşarak Taeyang'ın dikkatini dağıtıyordu. "Yemeğin üstüne kahve ne de güzel giderdi. Abim yolumun üstündeki tüm kahve dükkanlarına para vermiş bana kahve satmasınlar diye."

Hwiyoung tam kahveyi alacağı sırada Taeyang masadaki kahveyi eline alıp Hwiyoung'un gözüne baka baka içmişti. "Yemin ediyorum, ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Elim ayağım titriyor." Hwiyoung titrettiği elini gösterdi Taeyang'a. "Nolur, bir yudum alayım."

Taeyang duygusuz bir şekilde konuştu. "Yanıma kahve için mi geldin? Eğer öyleyse hiç uğraşma."

"Ha, yok." Hwiyoung dikkatini kahveden çekti. "Benimle gelmen gerek, bir işimiz var."

"Ne işi?" demişti Taeyang merakla. "Hem Zuho ile Rowoon hyungun derslerinin bitmesini bekliyorum."

"Onların dersi iki saat sonra bitecek Tae, o zamana kadar çoktan döneriz." Hwiyoung gözlerini devirerek konuştuğunda Taeyang, 'Tae' kelimesine takılmıştı. "Sadece yakın olduklarım Tae der."

"Senden çocuk yaptım, daha ne kadar yakın olabilirim?" Hwiyoung ayağa kalkmıştı. "Aptal kek ile ilgili."

Taeyang ayağa kalkarken homurdanmıştı. "Ona ne zamana kadar aptal kek demeye devam edeceksin?"

"Sanırım doğana kadar. Ondan sonra da görmeyeceğim zaten." Hwiyoung, bir taksi durdurup içine girdiğinde Taeyang da onun yaptığını yaptı. Kısa bir süre sonra Kore'nin en pahalı hastanesinin önündeydiler.

"Aptal kekin muayene olması lazım değil mi?" Hwiyoung gururla önündeki hastaneye bakarken Taeyang çekingence konuştu. "Evet muayene olması lazım ama buranın parasını karşılayamayız Hwiyoung."

"Tanrı aşkına ben bir erkeğim, onlara araştırıp övünecekleri bir malzeme vereceğim. Para isteyeceklerini sanmam." demişti Hwiyoung kollarını Taeyang'ın boynuna sararken. "Hadi şimdi beni kucağına al ve ben de karnım ağrıyor diye yaygara koparayım."

Taeyang, Hwiyoung'un kollarını itti. "Bebeğime kendi imkanlarım ölçüsünde bir doktor bulabilirim. Böyle gereksiz oyunlara gerek yok." Hwiyoung kaşlarını çatarak Taeyang'a bakarken Taeyang sinirle konuşmaya devam etmişti. "Hamilesin en azından biraz olgunlaşman gerekmez mi? Neden insanları kandırmadan duramıyorsun? Sadece dürüst olmak neden bu kadar zor senin için?"

V Love  |TaeHwi|Donde viven las historias. Descúbrelo ahora