VL-21

1.6K 114 24
                                    

21: hamileliğin ekşi yüzü

°°°
Youngbin odanın kapısını açtığı an suratına yediği büyük çanta ile duraksadı. "Tamam, dün gece horlamış olabilirim ama buna gere-"

Inseong Youngbin'in sözünü kesti. "Çabuk ol, onlar uyanmadan kaçmalıyız, ihtiyacın olan eşyaları al sadece."

"Ne?" Youngbin, hızla çantasını hazırlayan Inseong'a baktı. "Neden bahsediyorsun?"

"Annemle Hwiyoung uyanmadan kaçıp kurtarmalıyız kendimizi. 1 aydır onların hamilelik stresini çekmekten yoruldum. En iyisi kaçıp kendimize yeni bir hayat kurmak."

Youngbin gülerek Inseong'un çantaya koymaya çalıştığı eşyalarını çekti elinden. "Senin sinirlerin bozulmuş, otur şöyle..."

Inseong yatağına otururken dudaklarını büzmüştü. "İstekleri neyse de... Sürekli kavga ediyorlar, onları ayırmaktan yoruldum. Kendimi boks hakemi gibi hissediyorum."

"Bizim gitmemiz değil de onlardan birisini göndermek daha mantıklı olmaz mı? Mesela Hwiyoung'u Taeyang'ın yanına yollayabiliriz, annenle de ikimiz baş edebiliriz, malum bebeklerinin babası sorumluluk almak istemedi, desteğe daha çok ihtiyacı var." Inseong, Youngbin'in dediklerine hayretle baktı. "Çok mantıklı...  Kang Joon bebekleri istemedi ama Taeyang bebeği de istiyorsa zahmet çekmeli. Salak çocuk, Hwiyoung'un onu eve çağırmak için istediği 2 elmayı aşerme zannediyor. Hwiyoung'un gece 3 gibi geyik eti aşerdiğinden haberi yok."

Youngbin güldü. "Hiçbir yerde geyik eti bulamayınca belki karşımıza çıkar da çarparız diye ormana gitmiştik seninle. Kesinlikle Taeyang'ın bu acıyı yaşamadan baba olmaması lazım."

"Lazım ama..." Inseong düşünmeye başladı. "Hwiyoung'u, Taeyang'ın yanına nasıl göndereceğiz?"

"Sen Taeyang'ı ara. Gerisi bende."

°°°

Taeyang, Inseong'un kendisine dediği gibi kapıyı çalmamış Inseong'a geldiğini mesaj olarak atmıştı. Inseong kapıyı açtığında da fısıltıyla sormuştu. "Hyung noldu? Neden beni aniden çağırdın?"

"Youngbin ile senden bir ricamız var." Inseong sustuktan sonra sözü Youngbin aldı. "Evde 2 hamile var, isteklerini kırmamaya çalışıyoruz ama biraz zorluyor bu durum bizi. Diyoruz ki Hwiyoung'a sen mi baksan? Hem hamileliğinin son aylarında beraber yaşamış olursunuz."

"Hwiyoung'a beraber yaşayalım, bana taşın dedim ama istemedi. Kendi evinde daha rahat hissettiğini söyledi." Taeyang'ın dediği üzerine Inseong hemen çözüm buldu. "Tamam, sen bizde kal. En azından Hwiyoung ile sen ilgilenirsin. Biz de Youngbin ile birlikte annemle ilgileniriz."

Taeyang gülümsedi. "Neden olmasın? Hem Hwiyoung sizi ne kadar zorlayabilir ki?"

Taeyang'a cevabı Inseong ya da Youngbin değil, Hwiyoung'un bağırtısı vermişti.

"YİNE NE OLDU, NEDEN AZARLAYACAKSIN BENİ ACABA?" Odanın dışından gelen Hwiyoung'un sesine karşı Taeyang şaşkınlıkla dinlerken Youngbin ve Inseong bıkkınlıkla "Hah, yine başladık." demişti.

"Bu evde senin dışında da bir hamile var biliyorsun değil mi? Ki senin biten bulantılarının aksine bulantılarımın en had safhada olduğu aylardayım." Hwiyoung'un annesinin sakince konuşması Inseong ve Youngbin'i bile şaşırtırken annesi bir anda bağırmaya başlamıştı. "YETER DEDİM! YUMURTAYA BİR SON DEDİM! LÜTFEN DEDİM! DİNLETEMEDİM! İLLA YUMURTA İLLA YUMURTA!"

Annelerinin sesinin yükselmesiyle Inseong, Youngbin ve Taeyang hızla odadan çıkmıştı. Youngbin ve Inseong annelerini, Taeyang da Hwiyoung'u sakinleştirmeye çalışmıştı.

Ancak Hwiyoung, Taeyang'ın varlığını bile fark etmemiş, savunmasına geçmişti. "Keyfimden yemiyorum herhalde! Doktor her gün bir yumurta ye dedi!"

"Biliyorum! Sen bir doğuracaksın, ben iki. Doktor bana da söyledi, hem de ikizlere hamile olduğum için, duble hamile olduğum için iki yumurta ye dedi. Ama napıyorum? Yumurtayı yaparken aspiratörü çalıştırıyor, evin içini yumurta kokusuna boğmuyorum."

"Aspiratör sesi başımı ağrıyor. Yani ne var 5 dakika miden bulansa? Tüm gün başımın ağrıması daha mı iyi?"

Hwiyoung'un cevabı üzerine annesi alaycı bir ifadeyle gülmüştü. "Sen bir çocuğa hamile olduğundan benim hamileliğimi seninkisi kadar basit görmen normal ama iki bebeğe hamile olduğum için-"

Hwiyoung sinirle annesinin sözünü kesecekti ki Taeyang, Hwiyoung'u durdurmaya çalışmıştı. "Hwiyoung o senin annen, daha saygılı davra-"

Hwiyoung'un öfke dolu bakışları Taeyang'ı bulmuştu. "Sen sus! Bi' üçüz yapamadın! Yapmış olsaydın şu an bu lafları dinlemezdim!"

Hwiyoung, içinde yumurta bulunan tavayı da alarak odasına giderken Taeyang da hayretle bağırmıştı. "Bir erkeği bir bebeğe hamile bırakmam çok normal de üçüzü mü kaldı cidden?"

Hwiyoung'un cevabı ise sertçe çarptığı kapı olmuştu. Ardından iki saniye sonra kapıyı tekrar açıp şaşkınca Taeyang'a bakmıştı. "Taeyang? Ne işin var burada?"

Taeyang, az önceki kavgayı gördükten sonra pişman olacağını bilse de Hwiyoung ve kızlarıyla vakit geçirmeye değeceğini düşünerek konuştu. "Hamileliğinin son aylarında yanında olmak istiyorum."

°°°
Kısa bir bölümdü ama bayadır bölüm yazmadığım için atayım dedim.

V Love  |TaeHwi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin