• On Birinci Bölüm •

48.7K 2.4K 465
                                    

     Hüma

  "Ne yaptım dedin?"

  Avuçlarımı birbirine sürtmeye devam ederek gergin bir şekilde konuştum. "Ona tokat attım."

  "Sen manyaksın."

  "Ya ne yapsaydım Lina?" diye sorduğum sırada hızla koltuktan kalktım. "Adam resmen beni yatağa atacağını söyledi!"

  "Aradaki ince detayı unutuyorsun ama! Çınar, sana istemediğin bir şeyi zorla yapacak biri değil. Seni istediğini dile getirmiş ve anlaşmanızı bahane ederek gitmemeni istemiş!"

  "Beni yatağa atacağını söylemeden de gitme diyebilirdi!"

  Lina, odanın içinde volta atmaya başladı. "Hala anlamıyorsun! Çınar'dan bahsediyoruz, farkında mısın? Seni istemesi kötü bir şey mi?"

  Şaşkınlıkla, "Ya sen iyi misin?" diye sordum. "Sen kimsin ve ablama ne yaptın? Ben hayatıma giren onlarca adamı sırf beni yatağa atmak istiyor diye terk ettim. Çınar'a neden farklı davranayım? Ayrıca ne yapsaydım? Kalıp bana vadettiği şeyleri gerçekleştirmesine izin mi verseydim?"

  "Hayır, sadece kalman yeterliydi. O sana zarar verecek biri değil!"

  Keşke Lina'ya tüm hikayeyi anlatmasaydım. Başlamadan biten ilişkimizin tüm yüz kızartan detayları dahil olmak üzere her şeyi biliyordu. Şu an Çınar'ın tarafını değil, benim tarafımı tutardı en azından. Ve gidip Çınar'ı bir güzel pataklardı.

  "O kadar zaman aynı evde kaldınız. Bir kez bile seni rahatsız etti mi Hüma?"

  "Hayır," dedim, kısık bir ses tonuyla. "Ama bu akşam söyledikleri... Çok gerçekti. Yapacak gibiydi."

  "İyi de sen de onu istediğini söyledin az önce!"

  "Konumuz bu değil," dedim, başımı inatçı bir tavırla dikleştirerek. "O bunu bilmiyor sonuçta."

  "Eminim ki biliyordur! Çocuk mu kandırıyorsun sen?"

  "Neyse, olan oldu." Yavaşça koltuğa oturdum. "Onu terk ettim ve buraya geldim. Eve gitmek istemedim, biliyorsun esas meseleyi zaten. Birkaç gün sonra giderim."

  Lina yanıma oturup elini omuzuma yerleştirdi. "İstediğin kadar kalabilirsin Hüma."

  "Bu olanları kimseye anlatma, olur mu?" diye sordum. "Çınar, başkalarının bilmesini isteseydi en yakın arkadaşlarına söylerdi en başta ama bunu yapmadı. Bunun yerine aramızda bir şey olmadığını söylemeyi tercih etti. İstersen Pars'a söyle ama onun başka kimseye söylemeyeceğinden emin ol. Kocana yalan söylemek zorunda kalmanı istemem."

  Lina, "Sen bunları düşünme," diyerek yanımdan kalktı. "Ben gidip ikizlere bakayım, uyutalı çok oldu üstlerini açmışlardır şimdi."

  Bu sırada kapı zili çalınca, "Ben de kapıya bakarım," dedim.

  Lina salondan çıkıp üst kata yönelirken, ben de kapıya yöneldim. Kapının yanına geldiğimde bu sefer zil bir kez daha çaldı. Hızla kapıyı açtım ve öfkeli gözlerle karşımda durmakta olan Çınar ile karşılaştım.

  Zorlukla yutkundum. "Çınar?"

  "Evde kimse var mı?"

  "Lina ve ikizler."

  "İyi öyleyse," deyip hızla bileğimi kavradı ve beni çekiştirerek evden çıkardı. Adımlarımı ona uydurmaya çalışarak yürümeye başladım. Arka bahçeye geldiğimizde, Çınar bileğimi bırakıp benden biraz uzaklaştı. "Neden gittin?"

Cüretkâr TeklifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin