• On Yedinci Bölüm •

38.3K 1.9K 186
                                    

     Hüma

  Koltuğumda keyifle geriye doğru yaslandım. Bütün işlerimi bitirmenin ve mesai saatinin sonuna yaklaşmanın verdiği huzurla gülümsedim. Çalışmayı gerçekten çok seviyordum.

  Ofisimin kapısının tıklatılmasıyla daldığım düşüncelerden sıyrıldım. Oturuşumu dikleştirip, "Girin," diye seslendim.

  Kapı açıldı ve Eylül ile adını bilmediğim bir kadın içeri girdi. Kadının dikkat çekici yeşil gözleri ve rengi doğal olduğu belli olan kızıl saçları vardı. Eylül'ün de kızıl saçları olması onların akraba olduklarını düşünmeme sebep olmuştu.

  "Merhaba Hüma," dedi Eylül. Gülümseyerek bakışlarını yanındaki kadına çevirdi. "Eva ile tanış. Yeni projede iç mimarımız o olacak."

  Hemen ayağa kalkıp, "Buyurun lütfen," dedim.

  İkisi masama yaklaştılar. Eva, elini uzatarak, "Merhaba," dedi. "Çınar Bey'in asistanısınız sanırım."

  Elimi uzatıp onunkini kararlı bir şekilde sıktım. "Evet, adım Hüma. Tanıştığıma memnun oldum."

  "Ben de öyle," diyerek elini geri çekti. Hoş bir gülümsemesi vardı.

  "Hüma aynı zamanda Çınar'ın nişanlısı," dedi Eylül.

  "Öyleyse sizi tebrik ederim Hüma Hanım."

  "Lütfen, adımla hitap edin."

  "Siz de öyle, lütfen.

  "Oturmaz mısınız?" diye sordum hızla. Utangaç bir şekilde gülümsedim. "Oturmaz mısın? Ya sen Eylül?"

  Eylül, "Otururuz tabi," diyerek masamın önündeki koltuklardan birine oturdu.

  Eva da karşısındaki koltuğa otururken, "Çok düzgün bir Türkçen var," dedim. "Adını duyuca bir an Türk olmadığını düşündüm."

  "Babam Türk değil ancak ben Türkiye'de büyüdüm. İşin aslı kendimi hiç yabancı gibi hissetmiyorum."

  "Harika," dedim bir kez daha gülümseyerek. "Ne içersiniz?"

  "Bir şey içmeyelim," dedi Eva. "Çok kalmayacağım, büroya dönmem gerek. Bu ani görüşme bile programımı epey etkiledi."

  "Anlaşmanıza çok sevindim ama," dedi Eylül.

  "Senin sayende. Henüz kariyerimin çok başındayken böyle bir projede çalışacağımı sadece hayal edebilirdim."

  Merakla, "Siz nereden tanışıyorsunuz?" diye sordum.

  "Ortak bir arkadaşa sahibiz," dedi Eva. "Defne, ikimizin de çok yakın arkadaşı olur."

  "Peki bu iç mimarlık meselesi? Tesadüf mü?"

  "Eylül sağ olsun bu iş konusunda bana çok yardımcı oldu. Dark Passion'un yeni bir iç mimarla çalışmak istediğini öğrenince şakayla karışık Eylül'den beni önermesini rica ettim. İşin aslı kendime güveniyorum ama genç oluşum ve tecrübemin az olması beni iyi bir seçenek olarak göstermiyor. Eylül bugün patronlarına benden bahsetmiş. Örnek projelerimi istediklerinde nasıl şaşırdım anlatamam. Birkaç saat sonra da görüşme talebinde bulundurlar ve işte buradayım."

  Sevinci sesine yansımıştı. Ve sevinci bulaşıcıydı. "Tebrik ederim. Bu kutlanması gereken bir şey."

  "Elbette," diyerek yumruğunu havaya kaldırdı Eylül. "Kesinlikle kutlayacağız."

  "Ve bu gece," diyerek araya karıştı Eva. "Sen de gelmek ister misin? Ben, Eylül ve Defne olacak."

  "Bilmem ki... Siz yakın arkadaşsınız, baş başa kutlamanız daha uygun olmaz mı?"

Cüretkâr TeklifWhere stories live. Discover now