#HİKAYE#

4K 524 178
                                    

Özel bölüm bekleyen okuyucularıma ithafen:)

Anlatılanlara güzel bir masal dinlermişçesine dikkat kesilirken "Kötüler çirkin değil midir Teny, Furina nasıl çok güzel olabiliyor?" diye sordu kadın.

Küçük bir çocuk gibi çeşitli sorular soran göğsündeki karısının kızıl saçlarını okşadı ihtiyar adam ve derin bir iç çekti.

"Her kötü çirkin değildir Agna," diye fısıldadı yavaşça ama kadının tekrar sorular soracağını bildiğinden açıklamaya devam etti.

"Her kötü, çirkin ve gudubet değildir. Her iyi de, masallarda anlatıldığı gibi gökten düşmüş bir peri kızı gibi güzel ve eşsiz olmaz. Bazen iyiliği kör bir kadının avuçlarında bulursun. Kimi zaman düzenbaz bir hırsız asil bir soyludan daha güvenilir olabilir çünkü hırsızın kaybedecek bir şeyi yoktur ama soylunun çok fazla şeyi vardır.

Güzel kadınların kalbini çalan her delikanlı yakışıklı, sert ve gösterişli değildir mesela. Beceriksiz, sakar ve gösterişsiz biri de aşık olunmayı hak eder. Aşk her zaman dizinin dibinde hazır değildir, bazı insanların onu kendisi bulması gerekir.

Kalbinin ritmini değiştirecek bir çift gözün nerede karşına çıkacağını bilemezsin. Onu, koca bir kalabalığın içinde bulabilirsin ya da taze öğütülmüş bir kahve tezgahının arkasında. Belki yanından geçer gider hatta sana çarpar ama tanıyamazsın. Bazen de arkasından koşarsın ama yakalayamazsın.

Hayat masallardakinden çok farklıdır Agna. Sen günlerce aylarca çalışıp parçaları birleştirir, yeni bir hayat inşa edersin kendine. Sonra bir rüzgar eser ve yeniden dağılırsın."

"Peki sonra ne olmuş?" diye sordu kadın araya girerek.

"Yani Furina zindana atıldıktan sonra?"

"Sonra," deyip duraksadı Teny ve gözünden süzülüp giden yaşları, kadının fark etmemesi için hemen sildi.

"Kötü, zindanda da rahat durmamış ve Kraliçe'nin kardeş gibi gördüğü yardımcısını öldürtmüş. Tam kalbine isabet eden zehirli bir okla."

"O iyi biriydi öyle değil mi Teny?" diye sordu bu sefer kadın. Bahsi geçen kişinin kendi kızı olduğunu bile fark edemeden.

"Evet öyleydi. O, çok iyi yürekli ve sadık biriydi."

Bir süre sessiz kalıp gözlerini kapatarak Amanda'yı hayal etti ve kızını ne kadar çok özlediğini fark etti bir kez daha. Kucağındaki kadın huzursuzca kıpırdanınca duygularını ruhunun derinlerine zincirleyip anlatmaya devam etti.

"Bütün sevdiklerini bir bir kaybeden Kraliçe, bu son acıyla birlikte çıkmış çileden ve Furina'nın asılması emrini vermiş. Kötü kadın, bunu bekliyormuş. Hiç korkup kaçmaya çalışmamış. Her zamanki o büyüleyici güzelliğiyle çıkmış darağacına ve sonuna razı olmuş ama nefesi, ruhunu terk etmeden önce yapacağını yapmış yine. Bir büyü yaptığını ve çok yakında o büyünün Kraliçe'nin de ölümüne sebep olacağını söylemiş."

"Doğru mu peki bu?"

"Sabırlı olmalısın Agna," deyip burukça gülümsedi adam.

"Kör Kraliçe o günden sonra içine kapanmış, her gün öleceği günü beklemiş."

"Tıpkı Prenses Sira'nın ölümünden sonra yaptığı gibi. O zaman da ölmeye çalışmıştı değil mi?"

"Evet doğru ama hırsız onu kurtarmıştı. Eminim kurtarabilme imkanı olsaydı, yine kurtarırdı. Günler böyle gelip geçmiş. Kadın, sessiz sakin öleceği anı beklerken kocası ölmeyeceğine ve bunun bir yalan olduğuna inandırmaya çalışmış onu, başarmış da. Kraliçe'nin içinde umutlar yeşermeye başlamış. Göz yaşları artık ondan bir parça olmuş ama o, yine de gülmeye çalışmış kocası için. Her şey iyiye giderken bir gece yarısı öksürüklerle uyanmış genç kadın. Ciğeri patlayana kadar öksürmüş, kanlar boşanmış boğazından. Kocası sarıp sarmalamış onu, kurtarmak istemiş hep yaptığı gibi ama başaramamış.

Kraliçenin ruhu bir kelebek gibi sonsuz huzura doğru uçarken Kral tacı, asıl sahibine -Prens Tedra'ya- teslim edip saraydan ayrılmış."

"Ama hırsız, iyi bir Kral olmamış mıydı Teny? Neden gitmiş ki?"

"Çünkü belli etmese de yorulmuş. Onun sıradan, tekdüze ilerleyen hayatına sarayda geçirdiği bunca olay ağır gelmiş. En önemlisi de kalbi kırılmış, incinmiş. Sarayın her köşesinde sevdiği kadının hayaliyle baş başa kalmaktan korkmuş. Düzenbaz hırsız, daha usta bir hırsıza mağlup olmuş Agna. Kraliçe giderken onun ruhundan bir parça çalıp kendisiyle birlikte götürmüş.

İki güçlü kadının arasında vuku bulan bu soğuk savaşta hırsız seçtiği taraf yüzünden kaybetmiş."

"Hırsızın başa dönme şansı olsaydı, yine Kör Kraliçe'yi mi seçerdi sence Teny?"

"Bilemiyorum hayatım," deyip onun saçlarını okşamaya devam etti adam.

"Bütün bu kötülüklerin sebebi o Kral. Zamanında Furina'nın ailesini öldürmemiş olsaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı."

"Kral bunu düzeni kurmak için yaptı hayatım," dedi adam ama içten içe öfke duydu eski arkadaşına. Dili farklı söylese de kalbi Agna'yı tasdikliyordu. Damaster, yıllar evvel bir hata yapmıştı. Sonra da ipin ucunu kaçırmıştı. Büyücülerle başa çıkmak için yıllarını çürütmüştü. Hatta küçük kızının düğününü bile bu yüzden görememiş, karısına bu yüzden veda edememişti. Lakin tek canı yanan o değildi, bu hatanın bedelini çok fazla kişi ödemişti. Bu düşünceleri aklından çıkarıp konuşmaya devam etti.

"Hem, Kral Furina'nın ailesini öldürtmemiş olsaydı hırsız ve kraliçe tanışamazdı."

"Peki Kraliçe'nin en başa dönme şansı olsaydı hangi hayatı seçerdi Teny. Ailesinin yaşamasını mı yoksa hırsızla tanışmayı mı?"

"Çok fazla düşünüyorsun Agna," deyip doğruldu eski Kral Yardımcısı.

"Karnın acıkmış olmalı, bu hikâyeye başka zamanda devam edebiliriz."

Usulca başını salladı kadın ve kocası ayaklanırken yanına koyduğu tarağı alıp saçlarını tarayarak onu takip etti. Teny yiyecek bir şeyler hazırlamak için düşünürken kadın tarağıyla birlikte onun etrafında dönmeye başladı.

"Ben bu hikayeyi çok sevdim Teny, en baştan bir daha anlatır mısın?"

Karısının bu hevesli haline zoraki bir gülümseme gönderdi adam ve başını salladı ama biliyordu ki birkaç saat sonra kadın, bu hikayeyi de kendisini de unutup bambaşka isteklerde bulunacaktı.

"Özellikle hırsızla Kraliçe'nin ilk karşılaşmaları, kadının adamı eğittiği zamanlar, sonra evlendikleri gün. Onlarla ilgili her şeyi çok sevdim, tekrar tekrar dinlemek istiyorum."

Eline aldığı sebzeleri doğrarken dönüp duran karısını seyretti ihtiyar adam. Hikayeye kendinden eklemeler yaparak en baştan anlatmaya başlamıştı Agna.

Bütün bunların gerçek olduğunu kavrayamayacaktı hiçbir zaman. Hikâye olarak bile aklında tutamayacaktı. Elindeki soğan yüzünden yaşaran gözlerini silerken onun bir şeyi hiç unutmamasını diledi Teny.

En azından kocasını hiç unutmamalıydı Agna ve onun hep yanında olacağını bilmeliydi.

...

KÖR KRALİÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin